Rüzgar ve Gökmen sınıfı koşarak terk ettikten sonra Neşe de sırasına oturdu.
"Tipik erkekler işte. Sen aklını bunların edepsizlikleriyle zehirleme hayatım. Ben seni olduğun gibi saf olarak seviyorum."
"Zaten kimse için değişecek değilim. Yine de bu günden sonra bazı şeylere daha fazla dikkat etmem gerektiğini anladım."
"Gerçi iyi tarafından da bakmak lazım. Hepsi Gökmen'in suçuymuş en azından onu anladık. Zavallı Rüzgar Gökmen gibi sapık, uçarı bir arkadaşa sahipken doğrusu ona acımadan edemiyorum."
Neşe ellerini çenesinin altına dayayıp sınıfın çıkışına baktı. Gökmen sağolsun onun hakkında kötü yargılarda bulunmuşlardı. Bir taraftan da o da erkek diye düşündü. İleri de kendisinden o tarz seyler yapmak gibi bir beklentiye girme ihtimali her zaman vardı. Yalnız Neşe o karakterde bir kız değildi. Rüzgar sevgilisi olmak istiyorsa sınır ihlali yapmamalıydı. Belli bir yere kadar taviz verebilirdi sadece.
"Ne düşünüyorsun?"
Neşe düşüncelerinde sıyrılıp kendisini dikkatle izlemekte olan Armina'ya baktı.
"Hiç. Sadece Rüzgar açıkça ifade etmeyecek bir karakterde olsa dahi sonuçta bir erkek. Ve yetişkin mevzularında bizim kadar cahil olmadığı kanısındayım. Hem baksana bu konularda ikisi de ne kadar rahat davranıyorlar. Sen ve ben gibiler için tabu olan bu konular, sanki onlar için fazlasıyla sıradan ve normal mevzular. Aklımı karıştıran da bu ya zaten. Ya ileri de bu sebeple aramızda huzursuzluklar yaşanırsa? Beklentilerini karşılayamam ama ya o da ısrar ederse ve sırf bu yüzden ayrılırsak? Ayrılmak istediğimi hiç zannetmiyorum. Ama daha yetişkin olmaya da hazır değilim."
Armina anlayışlı bir ifadeyle tebessüm edip, elini Neşe'nin kolunun üzerine bıraktı.
"Seni anlıyorum. Bende erkek arkadaşımdan o mevzular yüzünden ayrılmıştım zaten. Utancımdan sana söyleyemedim kusura bakma. Madem konusu açıldı o halde fikirlerimi açıkça ifade etmeme izin ver. Rüzgar seni seviyor bunda hemfikiriz. Yarın öbür gün başka beklentiler içerisine girip ısrarcı olursa kıçına tekmeyi bas gitsin. Onu ne kadar sevsen de kimse için pişmanlık duyacağın fedakârlıklar içerisine girmene gerek yok tamam mı? Bunu anlayamayacak kadar da taş kafalıysa o zaman hiç işin olmasın onunla. Üzülmeye bile değmeyecek pisliğin tekidir."
"Bunu düşüneceğim. Teşekkür ederim Armi. Sen sahip olduğum en iyi dostsun."
"Nasıl yani? Benden başkaları da mı var?"
Neşe gülümserken Armina da ona karşılık genişçe gülümsedi.
"Sadece sen. Benim tek dostum sensin."
İkili birbirlerine sımsıkı sarılırken Rüzgar endişeli bakışlarla sınıfa girdi. Kızlar birbirinden anında ayrılırken Rüzgar gözlerini Neşe'den ayırmadan sırasına doğru ilerledi. Armina da herhangi birşey söylemeden kendi sırasına geçti.
"Seninle konuşmamız lazım Neşe."
Ders zili çaldığında Rüzgar sırasına oturdu ve Neşe de çantasından sıradaki dersin kitaplarını çıkardı.
"Gökmen'in söyledileri...Ben asla öyle şeyler yapmadım."
"Aslında bende seninle bu konuda konuşmak istiyorum Rüzgar. Ama burası ne yeri ne de zamanı değil. Çıkışta biraz vaktin var mı?"
"Elbette var. Sana istediğin kadar vakit ayırabilirim Neşe."
"Tamam öyleyse çıkışta."
Rüzgar başını aşağı yukarı sallarken öğretmen sınıftan içeriye girdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığın Prensleri 2 "MUAMMA"
VampireSerinin ikinci kitabıdır. Macera kaldığı yerden devam ediyor... Yayınlamakta olduğum bu hikaye az da olsa yetişkin ve şiddet öğeleri barındırdığından +16 yaş kitlesi için daha uygundur.