Multimedia da Zehir'in eşlik ettiği şarkı var. Dilerseniz okurken dinleyebilirsiniz.
İyi okumalar... 😊
"I can't tell you what it really is
I can only tell you what it feels like
And right now it's a steel knife
In my windpipe
I can't breathe
But I still fight
While I can fight
As long as the wrong feels right
It's like I'm in flight
High off of love
Drunk from my hate
It's like I'm huffing paint
And I love it the more that I suffer
I suffocate
And right before I'm about to drown
She resuscitates me
She f***ing hates me
And I love it..."Zehir son model arabasını sürerken şarkıyı söylemeye devam etti.
Bunca zaman sonra neden? Neden öylece karşısına çıkmıştı?
Malikaneye yaklaştığında drift çekerek arabasını durdurdu. Buraya neden geldiğini bile bilmiyordu. Uzun zamandır herkesten uzakta bir hayat sürüyordu. Şimdi ne değişmişti sahi? Cevabı yoktu.
Arabadan inip kapıda kendisini bekleyen Hüseyin efendiye kısa bir kelamda bulunarak içeriye girdi. Koridorda ilerlerken kızların kıkırdaşmalarını işitti ve yönünü o tarafa çevirdi. Salondan içeriye girdiğinde Hira, Dolunay, Duru ve ilk kez gördüğü bir insan kızının oldukça hoş vakit geçirdiklerini gördü.
Güzel kız.
"Abi! Hoşgeldin. Neden geleceğini haber vermedin?"
Bütün gözler Zehir'e dönmüştü. Zehir yüzünde çapkın bir gülümsemeyle Alev'e doğru yürüdü.
"Böyle güzel bir misafiriniz olduğunu bilseydim daha erken gelirdim."
Zehir uzanıp Alev'in eline bir buse kondurdu. Alev utançtan yine kızarmıştı.
"Ah tatlım. Bu kadar utangaç olma. Ama itiraf etmeliyim ki yanakların büyüleyici bir renge bürünüyor."
"Iltifatınız için teşekkür ederim lakin izninizle şimdi elimi geri alabilir miyim?"
Zehir'in yüzüne çekici bir gülümseme oturmuştu.
"Ne kadar da bahtsızım. Sizin gibi bir güzellik çoktan sahiplenilmiş demek ki."
"Anlamadım?"
"Kalbiniz. Çoktan birine ait olmuş diyorum."
Alev duydukları karşısında hayrete düşerken, kendine bile itiraf edemediği şeyleri bir başkasından duyuyordu. Hemde ilk kez karşılaştığı bir adamdan.
"Ö..öyle birşey yok!"
Zehir kaşlarını havaya kaldırarak Alev'e baktı.
"Yok mu?"
"Hayır yok!"
"Öyleyse size rahatça asılabilirim."
"Abi! Artık keser misin şu saçmalığı? Sen insanlardan haz almazsın bile. Kızı rahat bırak."
Zehir gözlerini devirip kardeşi Hira'ya döndü.
"Çok oyun bozansın kardeşim."
"Neden geldin abi? Sen buraya hiç uğramazdın."
Hira bu soruyu bilerek abisine yöneltmişti. Hira biliyordu neden geldiğini ama abisi bunu asla itiraf etmezdi.
"Küçük kardeşimi özledim ve geldim olamaz mı?"
"Gururum okşandı doğrusu abi. Kızlar siz takılın benim abimle biraz konuşmam lazım."
"Uvvv! Azar geliyor sanırım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığın Prensleri 2 "MUAMMA"
VampireSerinin ikinci kitabıdır. Macera kaldığı yerden devam ediyor... Yayınlamakta olduğum bu hikaye az da olsa yetişkin ve şiddet öğeleri barındırdığından +16 yaş kitlesi için daha uygundur.