Duru odaya girdiğinde Alev'i üzgün bir vaziyette yatakta otururken gördü. Elleri kucağına düşmüş öylece yere bakıyordu. Hızla yanına geçip oturdu.
"Alev neyin var? İyi görünmüyorsun."
Alev Yasir'in yanında yapamadığını yapıp gözyaşlarını serbest bıraktı. Ağlayarak Duru'nun omzuna kapadı yüzünü.
"Hişşşt...geçti."
Duru eliyle sırtını sıvazlarken diğer yandan sakinleşmesi adına telkinde bulunuyordu.
"Be..ben ne yapacağımı bilmiyorum."
"Bak hala sana saldıran pislik için üzülüyorsan buna artık gerek yok. Emin ol bizimkiler onu göz açıp kapayıncaya kadar bulacaklardır."
Alev yüzünü sakladığı yerden kaldırdı ve Duru'ya baktı.
"Size bunun için müteşekkirim ama...ama ağlama sebebim o değil."
"Bana anlatabilirsin. Seve seve dinlerim seni. Söyle ki elimden birşey geliyorsa yardımcı olayım sana."
"Bunun çaresi yok."
"Ölüm hariç herşeyin bir çaresi vardır elbet. Artık söyleyecek misin seni aglatan ve bu derece üzen sebebi?"
"Duru ben.."
Tekrar bir hıçkırık koptu dudaklarında.
"Ben aşık oldum."
"Aşık olduysan oldun ne güzel bak? Burada ağlanacak birşey göremiyorum ben."
"Anlamıyorsun. İmkansız birine aşık oldum ve üstelik korkarım ki karşılıksız. Ona duygularımi geçiremiyorum."
"Yasir değil mi?"
Alev başıyla onayladı.
"Bana en ufak bir ilgi dahi beslemediğinin farkındayım. Sadece nazik davranmaya çalışıyor. O çok kibar biri."
"Bak canım. İşler bildiğin gibi değil. Yasir'in çok zor bir hayatı var ve ona aşkı öğretecek ne yazık ki biri yok hayatında. Emin ol bu durumun sana nasıl hissettirdiğini çok iyi biliyorum. Getirdiği umutsuzluğu ve üzüntüyü de."
"Yoksa?"
"Benim sevgilim de kolay bir adam değil. Onu elde etmek için atmadığım takla kalmadı. Nihayetinde ona olan aşkım galip geldi. Asla pes etmedim ve şuan bu güzel aşkı yaşıyorum."
"Ama sen her zaman onun gözü önündeydin. Ben yakında hayatından tamamen çıkacağım."
Duru da üzüntüyle bakışlarını başka yöne çevirdi. Alev haklıydı. Kendisi daima Egemen'in çevresindeydi ve bu herşeyi kolaylaştırmıştı.
"Üzülme bak beni de üzüyorsun. Zaman neler gösterir hem nereden bileceğiz ki? Ben senin ilacını biliyorum. Haydi kalk üzerine bir sabahlık geçirelim önce."
"Ne.. ne yapacağız ki?"
"Pijama partisi."
Duru ayaklanıp hemen dolaptan çıkarttığı sabahlığı Alev'e giymesi için uzattı. Telefonundan kızlara mesaj atıp Alev'le birlikte aşağıya indi. Kızlarla genelde toplandıkları bir oda vardı. Bu odayı tam da bu iş için özellikle döşemişlerdi. İçerisi yer yastıklarıyla doldurulmuştu. Büyük bir televizyon, üzeri her türlü süs malzemesiyle donatılmış bir masa ve masanın önünde ki duvara monteli şık bir ayna bile mevcuttu. Odanın ortasında alçak ayaklı orta bir sehpa ve üzerinde çeşitli moda ve kadın dergileri vardı.
"Burası çok hoş olmuş!"
"Beğenmene sevindim. Rahatına bak."
Duru televizyonu internete bağlayıp müzik yayınını açtı. Alev de yer yastıklarından birinin üzerine oturdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığın Prensleri 2 "MUAMMA"
VampireSerinin ikinci kitabıdır. Macera kaldığı yerden devam ediyor... Yayınlamakta olduğum bu hikaye az da olsa yetişkin ve şiddet öğeleri barındırdığından +16 yaş kitlesi için daha uygundur.