Neşe odasında sakinleşmek için çabalarken annesi kahvaltı için mutfaktan kendisine seslendi. Rüzgar'ın geleceğini daha ailesine söylememişti. Aslında daha önce eve bir erkek arkadaş getirdiği olmamıştı. Bu yüzden de nasıl tepki vereceklerini kestiremediği içinde gergindi.
Son kez giysilerini ve saçını kontrol ettikten sonra mutfağa geçti.
Babası günlük gazetesini okumakta, annesiyse ekmekleri sepete doldurmakla meşguldü.
"Günaydın."
Masadaki yerini alıp portakal suyuna uzandı.
"Sanada günaydın kızım."
Babası tekrardan gazetesini okumaya koyulmuştu ki Neşe ağzındaki baklayı çıkarttı.
"Bugün bir arkadaşım gelecek. Bir problem olur mu baba?"
"Gelsin tabi kızım da mesain yok mu bugün senin?"
"Hayır baba izinliyim."
Kapı aniden çalınınca Neşe panik ve tarifsiz bir heyecanla yerinden kalktı. Hızla kapıya koşarken babası ve annesi şaşkınlıkla birbirlerine baktılar.
Kapıyı açmadan önce derin bir nefes aldı.
"Selam."
"Hoşgeldin Rüzgar."
Kısa bir süre birbirlerine baktılar. Neşe olduğu yerde tepkisizce öylece dikildiğinden dolayı, Rüzgar tebessüm ederek söze girme gereği hissetti.
"Beni içeriye davet etmeyecek misin?
"Anlamadım ne?"
"Bütün gün burada dikilmek istiyorsan orası başka tabi."
"Ah! şey, pardon girsene."
Rüzgar eve girerken Neşe de ardından kapıyı kapattı. Babası ve arkasında duran annesi ise merakla ikisine bakıyorlardı.
"Anne, baba. Bu Rüzgar. Rüzgar benim hem sınıf hemde iş arkadaşım."
"İkinizde aynı gün izin yaptığınıza göre kafede işler kesat sanırım."
"Kenan!"
"Hayır baba. Rüzgar orada çalışıyor olsa da ayni zamanda da patronu."
"Yerime birini bıraktım efendim."
Babası kollarını göğsünde birleştirip hafif çatık kaşlarla Rüzgar'a baktı.
"Ayrıca bize arkadaşının bir erkek olduğunu söylediğini hatırlamıyorum Neşe."
"Aslına bakarsan cinsiyetini söylediğimi hiç zannetmiyorum babacım."
Çatış kaşlar daha da çatılırken Rüzgar Kenan Bey'e doğru bir adım atıp elini uzattı.
"Merhaba efendim nasılsınız? Sizinle tanışmak benim için bir zevktir Kenan Bey."
Kenan Bey bir kaşını kaldırıp karşısındaki gence baktı. Yaklaşık bir kaç saniyenin ardından kendisine doğru uzatılan eli tutup karşılık verdi.
"O zevk bana ait delikanlı."
Ortamdaki gergin hava Fisun hanımın neşeli sesiyle dağıldı.
"Siz beyler selamlaşmayı tamamladıysanız benim babayla ufak bir işim var mutfakta. Hayatım?"
"Ama?"
"Mutfak diyorum canım. Mutfak."
Fisun Hanım mutfağa doğru giderken Kenan Bey el mahkûm onu takip etmek zorundaydı. Gözlerini son kez arkasındaki ikiliye çevirerek konuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığın Prensleri 2 "MUAMMA"
VampireSerinin ikinci kitabıdır. Macera kaldığı yerden devam ediyor... Yayınlamakta olduğum bu hikaye az da olsa yetişkin ve şiddet öğeleri barındırdığından +16 yaş kitlesi için daha uygundur.