"Merhaba Alev."
"Merhaba Yasir."
......
Yasir ve Alev göz temasını kesmeden öylece durmuş birbirlerine baktılar.
Yasir elini başının arkasına götürüp ensesini ovaladı.
"Uzun zaman oldu."
"Evet."
"Sanırım artık komşuyuz?"
Alev'in dairesini ve kendi dairesini işaret ederek güldü.
"Bende seni burada gördüğüme şaşırdım aslında. Sizlerin böyle apartman dairesinde oturacağı aklımın ucundan geçmezdi."
"Gösterişsiz olduğu için mi? Haklısın çoğumuz lüks yaşamı tercih ediyor lakin bazılarımız mütevazı olmayı seviyor diyebiliriz."
"Ama sanırım senin asıl sebebin bu değil?"
"Pek sayılmaz. Mecburiyet diyelim."
"Anladım. Duru nasıl? Sen burada olduğuna göre onunda gelmiş olabileceğini düşündüm."
"Havaalanında ayrıldık. Muhtemelen şuan kızlarla özlem gidermekle mesguldür."
Demek o da dönmüştü. Neden bu düşünce canını sıkıyordu? Onu Yasir'den kıskanacak değildi herhalde? Sanki kıskanmaya hakkı varmış gibi.
"Siz onunla iyi anlaşıyorsunuz sanırım."
Sanane Alev?? Seni bırakıp giden adam karşındaki!
"Başımın tatlı belası."
Aralarında demek birşey vardı. Muhtemelen sevgililerdir de.
"Giderken kötü gözüküyordu. Acaba?"
"Sorduğun için sağol şuan daha iyi durumda."
"Buna sevindim."
Alev burada kalıp kendini daha fazla aptal durumuna düşürmeyek istemiyordu. Biliyordu ki onunla biraz daha vakit geçirse yelkenleri hemen suya indirecekti. Onun aklı ve kalbi başkasındayken uzak durmalıydı Yasir'den.
"Benim artık içeriye girmem lazım. Bir randevum var ve hazırlanmalıyım."
"Öyle mi? Kimle? Yani şey..tamam. Bende zaten çıkıyordum. Pekala...Artık komşu da olduğumuza göre sık sık karşılaşacağız gibi görünüyor."
Yasir'le komşu olduğuma inanamıyorum.
Eski kocası tekrardan barışma çabalarına girmişti. O çareyi taşınmakta bulmuştu. O lanet herifi de bir zamanlar birlikte yaşadıkları evide istemiyordu.
"Görüşürüz Yasir."
Yasir merdivenlerden inmek üzere hamle yapmıştı ki tekrardan Alev'e döndü.
"Seni yeniden görmek güzeldi Alev."
Neden böyle yapıyordu bu adam?
"Seni de görmek güzel."
Hatta harika.
Yasir'in o çekici gülümsemesi yüzüne yerleşirken, Alev hala onu deliler gibi istediğini farkettiğinde başının fena halde dertte olduğunu anlamıştı.
Kapıyı kapatıp içeriye girdi. Sırtını kapıya yaslayıp elini kalbinin üzerine yerleştirdi. Başkasıyla birlikte olan bir erkek için atıyordu deli gibi kalbi. Elinde olsa onu söküp atardı.
Derin bir nefes alıp kalan tek ayakkabısını da ayağından çıkarttı ve doğru duşun yolunu tuttu. Şuan ılık bir banyo ve ardından bir bardak viski için can verebilirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığın Prensleri 2 "MUAMMA"
VampireSerinin ikinci kitabıdır. Macera kaldığı yerden devam ediyor... Yayınlamakta olduğum bu hikaye az da olsa yetişkin ve şiddet öğeleri barındırdığından +16 yaş kitlesi için daha uygundur.