Okurken multideki şarkıyı dinlemenizi tavsiye ederim. Yazarken dinliyordum bende. Ve bölüme oldukça fazla yakıştı. İyi okumalar dilerim... 😊
Yazarınız : GathrieLRüzgar kendisine yediremiyordu bu olanları. Sahi ne yapmıştı ki Neşe'ye? Onu nasıl kendisini kullanmakla suçlayabilirdi?
Tamam belki durabilse daha iyi olurdu ama o an mantığı devreden tamamen çıkmıştı. Birine bu derece kapılıp, onda kaybolacağını bilemezdi ki?
Ama affedemiyordu. Ne o sözleri sıralayan Neşe'yi, ne de durmasını bilmeyen kendisini...
Rüzgar yüksek bir binanın çatısında oturmuş geceyi izledi ne kadar oturduğunu bilmediği süre boyunca. Telefonunda belki bilmem kaçıncı kez gelen çağrıların titreşimi vardı. Kimseyle tek bir kelime dahi konuşmak istemiyordu.
Geceye doğru bağırdı dile getiremediği bütün kelimeleri, tek bir çığlığa sığdırdı tüm öfkesini.
Neşe'nin ağlayan yüzü aklına gelince o an kendisinden nefret etti. Sevdiği ondan bu derece korkarken nasıl birlikte olacaklardı? Gerçi bugünden sonra tekrar bir araya gelebilirler miydi orasını tanrı bilirdi. Evet seviyordu hemde deli gibi. Ama aşkın olduğu yerde gurur, gururun olduğu yerde aşk olmuyordu. Ve gururu çok yara almıştı.
Oturduğu yerden bakışlarını siyah geceye doğru çevirdiğinde ortamda birinin varlığını daha hissetti. His tanıdık, ama kişi ona tamamen yabancıydı.
"Selam çocuk."
Rüzgar hatrındaki sesin sahibine dönmeden konuştu.
"Bende biraz yalnız kalmak için gelmiştim oysa ki."
Oturduğu yerden kalkıp üzerini silkeledi.
"Şu seni saplantı yapan kız öldü."
Rüzgar olduğu yerde durup duyduğu şeyle kaşlarını çattı. Tamam belki Naz'dan nefret ediyordu ama yinede ölmüş olduğunu duyması garipti. Haketmiş miydi? Sonuna kadar. Masum bir insanın canına kıymış, başka birinin canına daha kastetmişti. Yaptıklarının elbet bir bedeli olacaktı.
"Ne ekersen onu biçersin demişler."
"Hm hm. Orası öyle. Şaşırdım doğrusu bu tepkine. Sen de şu iyi çocuk havaları vardı. Bay Ben herkesin iyiliğini istiyorum tiplerinden."
Rüzgar siyahlara bürünmüş Melez'e döndü. Ve yüzünde yine o maskelerden biri vardı.
"Peki sen hangi sınıfa giriyorsun? Bakın ben bir BAD BOY'um triplerindekilere mi?"
Melez alaycı bir şekilde gülüp yanıtladı.
"Biliyor musun gerçekten komik bir çocuksun."
"Sende fazla tuhaf. Neden o maskeyi takıyorsun ki? Ya da her neyse. Beni ilgilendirmez."
"Haklısın seni ilgilendirmez."
Melez çatının kenarına doğru ilerleyip, ellerini kotunun ceplerine soktu. Çakmak ve bir sigara çıkartıp yaktı. Maskesini dudaklarını sıyıracak kadar açtı. Sigarasından derin bir nefes çektikten sonra dudaklarından dışarı saldı zehir bulutunu.
"Ee söylesene çocuk. Kız arkadaşınla nasıl gidiyor?"
"Bana çocuk demen hoşuma gitmiyor. Ayrıca Neşe mevzusu seni zerre alakadar etmez."
"Öylesine sordum. Sinirlenme hemen. Yalnız görünüyordun bende sebebini merak ettim o kadar."
Rüzgar da Melez gibi çevirdi bakışlarını karanlık gökyüzüne. İkisi de bir müddet konuşmadan öylece durdular.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığın Prensleri 2 "MUAMMA"
VampireSerinin ikinci kitabıdır. Macera kaldığı yerden devam ediyor... Yayınlamakta olduğum bu hikaye az da olsa yetişkin ve şiddet öğeleri barındırdığından +16 yaş kitlesi için daha uygundur.