Hira abisinin davranışlarının sebebini kestiremiyordu artık. Özellikle de Alev'e yaptığı kolay affedilir birşey değildi. Üstelik bütün bir geceleri de mahvolmuştu.
"Alev ne desem kafi gelmez biliyorum yinede abim adına senden özür dilerim. Yaptığı davranışın hiç bir mazereti yok. Ama..."
Alev uzanıp Hira'nın koluna dokundu.
"Senin bir suçun yok. Kendini bu derece kötü hissetmeni istemiyorum tamam mı? Abin konusuna gelince de... Onu affedebilir miyim bilmiyorum ama umarım bu durum sizlerle aramızdaki arkadaşlığı etkilemez."
"Olur mu öyle şey? Hem bizden o kadar kolay kurtulamazsın canım."
"Teşekkür ederim Hira. Ben artık gitsem iyi olacak."
"Her ne kadar gecen berbat olsa da esas ben geldiğin için teşekkür ederim. Bu Duru için önemliydi. Tabi bizim içinde."
Alev Yasir'e doğru baktığında Duru'nun onu sakinleştirmeye çalıştığını gördü. Zehir onun öptüğünde Yasir'in tepkisi her ne kadar şaşırtıcı gelse de sonuç olarak o yine olmak istediği kişinin yanındaydı.
Yasir ve Duru'ya bakmaya son verip çıkışa yöneldi. İçki içeceğini bildiğinden dolayı arabasını almamıştı. Ne sarhoş olabilmişti bu gece ne de eğlenebilmişti.
Zehir'in yaptığı terbiyesizlik aklına geldikçe sinirleri bozuluyordu. Kendisini nasıl bu derece küçültebilirdi? Üstelik hoşlandığı adamın önünde.
Barın ön kapısından çıkıp caddeye doğru yürüdü. Kalabalığın arasından sıyrılıp taksilerin durduğu yöne ilerledi. Neyse ki park etmiş boş bir taksi yol kenarında bekliyordu. Aracın kapısına uzandığı esnada elini bir el tutup hızla çekiştirmeye başladı. Ani gelişen bu olay yüzünden sendelese de, kendisine bu hareketi yapan adama baktı.
"Yasir?"
Yasir Alev'in elini tutmuş ona bakmadan peşinden sürüklüyordu.
Topuklu ayakkabılar bu tempoda yürümesini engellerken ayak bilekleri acımaya başlamıştı.
"Yasir bekle!"
Ama Yasir'in durmak gibi bir niyeti yoktu. Alev ise onun adımlarına ayak uydurmakta oldukça zorlanıyordu.
"Sana dur dedim! Dur!"
Yasir öfkeli bakışlarla ona döndüğünde Alev ona aldırış etmeden ayakkabılarını çıkardı ayağından.
"Şimdi gidebiliriz."
Bir kaç adım atmıştı ki karşısındaki heybetli erkek yeniden durunca gözleri sırtıyla buluştu.
"Gel buraya."
Alev bir anda yerden havalanıp kendisini kucakta buldu.
"Böyle daha iyi."
Yasir'in yüzünde oluşan tebessüm kendi yüzünede yansımıştı. Destek almak için kollarını onun boynuna doladı.
Arabaların park alanına geldiklerinde Yasir binmesi için ön kapıyı açtı. Alev arabaya yerleşince oda ardından hemen sürücü tarafına geçti. Yol boyunca hiç konuşmadılar. Alev arada bir onun o yakışıklı yüzüne bakmadan edemedi ama Yasir'in ifadesinde bir mimik bile oynamamıştı. Vampir olduğunu bilmese onu bir heykelle kıyaslayabilirdi. Çok ifadesiz ve odaklanmış görünüyordu. Ne düşünüyordu ki bu kadar?
Dakikalar sonra apartmana vardılar. Yasir apartmanın önüne aracı park edip Alev'i dışarı çıkardı. Bakışları ayaklarına gidince kafasinı iki yana sallayıp onu tekrardan kucakladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığın Prensleri 2 "MUAMMA"
VampireSerinin ikinci kitabıdır. Macera kaldığı yerden devam ediyor... Yayınlamakta olduğum bu hikaye az da olsa yetişkin ve şiddet öğeleri barındırdığından +16 yaş kitlesi için daha uygundur.