Rüzgar arabasına atlayıp kafenin yolunu tuttu. Güneş artık kendisini daha net gösterirken herşey daha da güzel görünüyordu gözüne.
Aşk hepsinden de güzeldi...
Arabanın müzik çalarındaki şarkı tam olarak moduna uygun bir parçaydı. Sesini biraz daha yükseltip eşlik etmeye başladı. Sonunda üzerindeki büyük yükten kurtulmuş ve hayatının en önemli sırrını nihayet aralarından çıkarmıştı. Tamam başta herşey beklediği gibi gitmemişti yinede sonradan normale dönmüştü neyse ki.
Havalar güzel gittiği için merkez beklediğinden daha kalabalıktı. Uygun bir park alanı bulmak oldukça zordu. Yer bulamayınca mecburen katlı otoparka sürdü arabasını.
Kafeden içeriye girdiğinde içerisinin yoğunluğu ve curcunası da aynı dışarısı gibi hat safhadaydı. Kafeyi satın aldıktan sonra tekrardan dekore ettirmişti. Dışarıya da ek bölüm yaptırmıştı. Hira teyzesi ve onun çevresi sağolsun kafe çok daha tercih edilen bir mekan haline gelmişti.
Gözleri odak noktasına kavuşunca onun tatlı koşuşturmasını seyretmeden edemedi. Koklamaya doyamadığı saçları oraya buraya yetişmeye çalışmaktan dağılmıştı. Bir an durup tokasını çıkarttı. Tekrardan arkadan bir topuz yapıp işine kaldığı yerden devam etti. Ensesinden süzülen bir iki damla ter çok seksi gelmişti gözüne.
Hemde çok seksi. Hey ahbap kendine gel!
Bir dakika o..o Kardelen mi? Lanet olsun bu ergen kalabalığının sebebi şimdi belli olmuştu.
Başı fena arıyacaktı ya da bir kaç kişiyi pataklamak zorunda kalacaktı. Eh en azından ağrı kısmını onlara seve seve bırakabilirdi.
Kardelen'i ve potansiyel kum torbalarını şimdilik es geçip Neşe'nin yanına gitti. Elini incecik beline sararken, tek hamle de onu kendisine döndündü.
"İki dakika yukarı gelebilir misin güzellik?"
Neşe başına gelecekleri az çok tahmin ettiği için bahane sıralayıp durumdan sıvışmaya çalıştı.
"Olmaz ki Rüzgar. İçerisinin kalabalığını görmüyor musun? Daha bir yığın siparişim var. Ayrıca ilgilenilmesini bekleyen bir kaç masa."
Rüzgar başıyla Kardelen'i gösterip hemen savunmaya geçti.
"Sebeplisi durumu idare eder endişelenme. Ayrıca Gökmen de var."
Konuşulanları işiten Kardelen Rüzgar'a dönüp dil çıkarttı. Neşe onun bu haline gülerken belindeki el daha bir sıkı sardı onu. Kulağına doğru eğilip Neşe'yi iliklerine kadar titretti. Fısıltısı yanaklarına kanın hücum etmesine yetmişti.
"Benim için yer farketmez bebeğim. Şimdi ya gelirsin ya da seni herkesin içinde öperim."
"Rüzgar!"
Neşe fazla bağırdığını düşünüp ses tonunu anında kısarken konuşmasını sürdürdü.
"Sana daha önce çok edepsiz olduğunu söylemiş miydim?"
Rüzgar duruşunu düzeltip gülümseyerek Neşe'nin gözlerine baktı.
"Bilmem. Belki bir kaç defa. Ne yapayım sende bu kadar güzel olmasaydın. Ben yukarı çıkıyorum geliyor musun? Yoksa hala inat edip gelmiyor musun?"
"Başka yol mu bıraktın sanki?"
"Hadi itiraf et. Cazibeme dayanamıyorsun."
"Hah! Tuzlayım da kokma. Hayatım da senin kadar gıcık birini tanıdığımı hiç zannetmiyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığın Prensleri 2 "MUAMMA"
VampireSerinin ikinci kitabıdır. Macera kaldığı yerden devam ediyor... Yayınlamakta olduğum bu hikaye az da olsa yetişkin ve şiddet öğeleri barındırdığından +16 yaş kitlesi için daha uygundur.