ÇALIŞMA GRUBU

4K 324 11
                                    

Neşe okulun kantininde Armina'yla tostlarını yerken bir yandan da ders saatini bekliyorlardı.

Neşe bir şey beklediğini hissediyordu. Evet bir beklenti içindeydi ama sebebini bilmiyordu. Geceden beri bir tuhaflık vardı zaten. Bilmediği sebepten sürekli aklına bir çift mavi göz takılırken, kendisini beraber yaşadıkları günü düşünürken buluyordu.

"Neşe bugün pek kendinde değilsin. Aklın beş karış havada. Hayırdır kanka neyin var?"

"Birşeyim yok sana öyle gelmiştir Armi."

"Diyorsun? İyi madem."

Birkaç dakika aralarında bir suskunluk oldu.

"Armina?"

Armina zafer kazanmışçasına gülümserken Neşe'ye baktı.

"Bende diyorum ne zaman yumurtlayacak. Evet seni dinliyorum tatlım."

"Fizik dersi için birini arıyordum ya hani? İşte bana yardımcı olarak o kişiyi buldum."

"Hadi ya? Kimmiş?"

"Söylesem de inanmazsın."

Ben bile nasıl cesaret edip sorduğuma inanamazken hele.

"O kadar yani? Belki bende size katılırım hem belli mi olur. Gerçi sokağa çıkma yasağı alabilirim her an."

"Yine ne yaptın Armi?"

"Hiç sorma. Fizikten düşük not aldığımı babam öğrenmiş. Boşboğaz kuzenim ağzından kaçırıverdi işte. Anlayacağın ayvayı yedim."

"Ya belki ders çalışacağını söylesen Murat amca bence izin verebilir. Gerçekten ders çalışma niyetinde olduğunu anlarsa tabi. Şansını dene derim yinede."

"Bakacağız artık orasına. Bu arada sen şu arkadaşı hala söylemedin."

"Rüz...''

Herşey ağır çekimde yaşanıyordu sanki. Neşe kantin kapısına başını çevirmesiyle onu içeriye girerken gördü. Yanında en az kendisi kadar dikkat çeken arkadaşı da vardı. Köşedeki boş masaya oturdular. Gökmen büfeye doğru yönelirken Rüzgar oturduğu sandalyesinde arkasına yaslandı. Bir eliyle saçlarını dağıtırken ardından diğeriyle de tek bir hareketle düzeltti. Özenle yapılmamasına rağmen saçları usta bir kuaförün elinden çıkma gibi duruyordu.

Bazıları şanslı doğuyor işte. Ben bu inatçı saçı düzeltmek için saatlerimi harcıyorum oysa ki.

Neşe onu izlerken oluşan heyecan dalgasını dizginleyemiyordu. Gözlerini neden Rüzgar'dan alamıyordu ki?

O mavi gözler sonunda kendisiyle buluştuğunda utancından nereye döneceğini şaşırdı.

"Bugün gerçekten de çok şüpheli davranıyorsun Neşe."

"Ne saçmalıyorsun kızım ya. Hadi tostunu yediysen sınıfa çıkalım. Ders birazdan başlayacak."

Armina Neşe'nin nereye daha doğrusu kime baktığını görmüştü. Hatta Rüzgar'ında ona bakışını ve Neşe'nin kızarıp gözlerini kaçırışını bile farketmişti. Bu olabilir miydi? En samimi arkadaşı gerçekten gönlünü kaptırmış olabilir miydi? Hemde Rüzgar gibi bir fırtınaya?

"Bunu sınıfa sürekli son dakikada giren birinin söylemesi oldukça ilginç."

"Armina bugün laf sokma günün mü senin? Neden benimle uğraşıp duruyorsun ki sen?"

Neşe masadaki dosyayı eline alıp çantasını da sırtına astı. Armina da çantasını aldıktan sonra beraberce sınıfın yolunu tuttular.

Rüzgar oturduğu yerden kalkıp Gökmen'e doğru ilerledi. Gökmen kantinciden sipariş verdiği kahve bardaklarını eline almıştı ki Rüzgar birini kapıp dudaklarına götürdü.

Karanlığın Prensleri 2 "MUAMMA" Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin