SIKIYSA YAKALA

4.9K 404 71
                                    

Dolunay bardaktaki kırmızı sıvıyı içerken karnında şiddetli bir sancı hissetti. Acısından iki büklüm olurken zorlukla sandalyeye yaslandı. Karnındaki acıyla beraber birilerini bulmak için mutfaktan zoraki yürüyerek koridora çıktı. Ortak hizmetten sorumlu Nesrin Dolunay'ın halini görünce korkuyla bağırıp elindeki çarşafları kenara fırlattı ve hemen yanına koştu.

"Hanımım neyiniz var?"

"Karnım...karnım çok a..acıyor."

Nesrin panikten ne yapacağıni bilemedi önce. Onu öylece burada bırakıp yardım aramaya gidemezdi. Bu sebeple Dolunay'ın kolunu omuzuna atıp en yakındaki odaya götürdü. Üçlü koltuğa uzanmasını sağlayıp başının altına yastık yerleştirdi.

"Siz burada beni bekleyin. Ben hemen yardım çağırıp geliyorum."

"Nesrin..cep telefonum..mutfakta...lütfen...Talha'yı...arar mısın?"

Dolunay korkmuştu. Talha'nın yanında olmasına ihtiyacı vardı.

"Hemen arıyorum. Siz lütfen sakin olun."

Nesrin Dolunay'a sakin ol diyordu fakat kendisinin de eli ayağına dolaşmıştı. Vampirler hastalanmazlardı ve o bu durumda ne yapabileceğini kestiremiyordu.

Mutfağa koşup masa üzerinde duran telefonu aldı. Rehbere girdi ve hemen Talha'yı aradı.

"Bende seni düşünüyordum aşkım. Birazdan resital başlayacak sesini duymak iyi gelir diyordum."

"Talha Bey ben Nesrin!"

Talha telefonu kulağından uzaklaştırıp arayan numarayı tekrardan kontrol etti. Kesinlikle Dolunay'in numarasıydı.

"Nesrin?"

"Efendim acil gelmeniz gerekiyor!"

Talha oturduğu yerden panikle kalktı. İçine düşen yangın alevi her yeri kaplayacak kadar şiddetliydi. Telefonu fırlatıp odasından dışarıya çıktı.

"Talha Bey, birazdan programınız başlayacak."

Talha o kadar hızlı hareket ediyordu ki yanında çalışanlar vampir olmasa korkabilirlerdi.

"İptal et!"

Talha binayı koşarak terkederken menajeri arkasından seslendi.

"Ama Talha Bey!!"

Arabayı kullanırken hiçbir şeyi gözü görmedi. Aklı sadece meleğindeydi.

Eğer ona birşey olduysa...SAÇMALAMA TALHA!!

"Hadi hadi hadi! Çekilin şu yoldan sizi piç kuruları!!"

Trafik inadına engel oluşturuyordu. Bu şekilde asla varamayacaktı. Hiç düşünmeden arabadan inip insan gözlerinin görmeyeceği hızla malikaneye doğru koştu.
Yaklaşık on dakika içerisinde kapıya varmıştı. Kapı daha o çalmadan açılmıştı ama farkında bile değildi. Gözü kimseyi göremeyecek haldeydi ve beyni uyuşmuştu. Tek derdi sevdiği kadının iyi olduğunu bilmekti.

Odaları tek tek dolaşırken birinin ona Dolunay'ın kendi odasında olduğunu söylediğini işitti. İsmini duyar duymaz dikkat kesilmişti zaten. Seri bir şekilde merdivenlerden çıkıp Dolunay'ın odasına daldı. Egemen ve Duru da buradaydı. Kadınıysa yatakta uzanmış, aşk dolu gözlerle kendisine bakıyordu.

Yatağın başucuna gidip Dolunay'ın elini avuçlarına aldı ve öptü...öptü...öptü.

"İyi misin? Tanrım sana birşey oldu diye aklım çıktı!"

Egemen arkasından konuştu.

"Telefonunu aradık ama ulaşılamıyordu."

Talha başını sallayıp Dolunay'a bakmaya devam etti.

Karanlığın Prensleri 2 "MUAMMA" Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin