Multimedia da ki şarkıyı belirttiğim yerden başlatabilirsiniz. İyi okumalar :)
Hira malikaneden içeriye girdiğinde evde bir telaş ve hazırlık hali söz konusuydu. Doğruca gülüşmelerin merkezine mutfağa yöneldi.
Nesrin ve Emel bir yandan kahve hazırlarken diğer yandan muhabbet diyorlardı. Hira mutfağa girdiğinde gözlerindeki sevinç görülebilecek bir seviyedeydi.
"Hayrola neler dönüyor bu evde anlatın bakalım?"
O kadar çok sohbete dalmışlardı ki Hira'nın geldiğini anca onlara soru yönelttiğinde farketmişlerdi. Hemen ellerindeki işleri bırakıp onu selamladılar.
"Hoşgeldiniz Hira hanım. Biz şeyden konuşuyorduk..."
"Gevelemeden anlatacak mısın hemen?"
"Hanımım, Dolunay hanım..."
Arkadan gelen Egemen'in sesiyle ona döndü Hira.
"Teyze oluyorsun Hira. Tebrik ederim."
Kulaklarda bir uğuldama ve etraftaki anlamını yitiren nesneler...
Teyze derken?
"Na..nasıl yani anlatır mısın bana hemen şunu Egemen?"
Egemen gülerek Hira'ya baktı.
"O kadar şaşkın görünüyorsun ki idrak ettiğinde halini tahmin edemiyorum. Dolunay, o hamile. Ailemize sevimli bir üye katılacak yakında."
"Se...sen ciddi misin? Aman tanrım!!"
Hira sevinç dolu bir çığlık attı.
"Nerede şimdi Dolunay? İnanamıyorum ya ben şimdi teyze mi oluyorum? Bu..bu müthiş bir şey!"
"Odasında istirahat ediyor. Malum bebeğin gelişimi karında hızlı olduğu için annesini biraz rahatsız etmiş."
"Dolunay iyi mi peki? Çok acı çekiyor mu?"
"Neden gidip nasıl olduğunu kendi gözlerinle görmüyorsun?"
"Tabi tabi. Hemen görmeliyim haklısın. Gidip görmeliyim değil mi?"
"Hira?"
"Efendim?"
"Hala buradasın."
Hira kocaman bir gülümsemeyle Dolunay'ın odasına doğru hareketlendi.
"Emel Hanım bana bir kahve yapın."
"Hemen hazırlıyorum Egemen Bey."
"Bahçede olacağım oraya getirirsiniz."
"Peki efendim."
Egemen mutfaktan bahçeye açılan kapıdan geçerek kamelyaların olduğu tarafa yöneldi. Hava oldukça güzeldi. Güneş en tepeden gülümserken mavi ince elbisesiyle kendisine doğru gelen kızı gördü. O güneşten bile daha gözalıcı ve parlaktı.
Duru biraz evvel onunla cilveleşip elinden kaçarken şimdi ona doğru geliyordu. Hala teklifine bir cevap alabilmiş değildi. Aslında yanıtını biliyordu ama onun dudaklarından çıkacak o tek kelimeyi duymak için canını vermeye razıydı.
Bu güzel varlık aklını başından almışken cebindeki telefonu titredi. Telefonu eline aldığında ekrana baktı. Ne numara ne de karşıdan gelen ses tanıdıktı.
"..."
"Kimsiniz?"
"..."
"Evet benim de size kim olduğunuzu sordum?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığın Prensleri 2 "MUAMMA"
VampireSerinin ikinci kitabıdır. Macera kaldığı yerden devam ediyor... Yayınlamakta olduğum bu hikaye az da olsa yetişkin ve şiddet öğeleri barındırdığından +16 yaş kitlesi için daha uygundur.