Hira Zehir'in kollarından ayrılıp onun engin denizleri andıran gözlerine baktı. Abisi inanılmaz bir yakışıklılığa sahipti. Ne vardı ki kendi hayatı yerine başkalarının hayatlarını yaşıyordu.
"Ne diye gözlerini dikmiş bakıyorsun öyle?"
Zehir ayağa kalkarken kardeşini de kaldırdı.
"Hadi seni eve bırakalım."
"Abi?"
"Söyle."
"Bizimle yaşasana?"
Zehir kaşlarını çatıp kardeşine döndü. Bir adım geri çekilip onu iyice bir inceledi. Sonra elleriyle kafasını tutup evirdi çevirdi bir hasar var mi diye baktı.
Hira abisinin ne yaptığını anlamayarak ellerini kafasından çekti.
"Kes şunu. Derdin ne senin?!"
"Halbuki o kadar da sert itmemiştim."
Zehir arkasını dönüp aracına doğru uzaklaşırken Hira olduğu yerden bağırdı.
"Kapımız sana her zaman açık abi! Senin bana benimde sana ihtiyacım var."
Zehir Hira'ya dönmeden elini kaldırıp hoşçakal manasında elini salladı. Hira abisinin fikrini değiştirmesini öyle çok isterdi ki. Ama o her zaman dik kafalılık yapardı.
"Seni bekleyeceğim abi!"
Hira yoldan kalkan tozların eşliğinde uzaklaşan arabaya bir müddet daha baktıktan sonra kendi aracına bindi. Gideceği istikamet belliydi. Sinirleri harap olmuştu ve onu Arat dışında kimse sakinleştiremezdi.
En sevdiği müzik cdsini taktı ve seni sonuna kadar açtı. Yoldan geçenlerin eleştirisi umurunda bile değildi.
Dakikalar sonra binaya vardığında anahtarını kapıda duran valeye teslim edip asansöre yöneldi. Bir kat çıkmıştı ki asansör durdu ve üç kız daha bindi. Kızlar Hira'nın tozlu üstünde gözleriyle bir an oyalandıktan sonra aralarında muhabbete girdiler. Kızların kendisine bakışından sonra üzerindeki tozu farkedip kumsalın bıraktığı izleri çaktırmadan temizledi.
"Varya bu projeyi sırf Arat Bey'in gözüne girmek için sabah akşam demedim uğraşıp tamamladım."
"İyice takıntı haline getirdin Arat Bey'i sende. Öyle bir adam sana bakar mı kızım?"
Bakmaz. Hele ben varken bakarsa gözlerini oyarım onunda baktığının da.
"Şu toplantıda bir gözüne girsin sunumum o zaman göreceğiz bakıyor mu bakmıyor mu?"
Dua et ki o toplanþı sevgilim için önemli, yoksa seni param parça etmiştim şimdi.
"Boşa hayal kurma bence."
"Ya sen orasını bana bırak. Toplantı sonrası zaten gelecek planlar için konuşacaktık. Sen karnının ağrıdığını söyleyip kayboluyorsun. Gerisi bende."
Kız gömleğinden fışkırmak üzere olan göğüslerini öne doğru eğince Hira aklına gelenler yüzünden onun beynini asansör zeminine sürtmekten keyif alacağını düşündü bir an. Ama sadece bir an. Yine de bu kız ölmek için can atıyordu.
Asansör durduğunda kızları ittirip dışarıya çıktı. Aksi halde belirginleşmeye başlayan dişlerini onların aciz bedenlerine geçirecekti.
Daha önce de Arat'a göz diken kızlar olmuştu. Hatta çok fazla. Zamanla Arat'ın kendisine olan sadakati ve şeffaflığı sayesinde birilerine zarar vermeyi bırakmıştı. Yine de bu erkeğini hiç kıskanmayacağı anlamına gelmiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığın Prensleri 2 "MUAMMA"
VampireSerinin ikinci kitabıdır. Macera kaldığı yerden devam ediyor... Yayınlamakta olduğum bu hikaye az da olsa yetişkin ve şiddet öğeleri barındırdığından +16 yaş kitlesi için daha uygundur.