Yorum ve oylarınızı eksik etmeyin emi ! İyi okumalar :))
Egemen beni odaya doğru çekiştirirken ayak diretmedim. Evet ona oldukça kızgındım ve evet o da gerçekten kızgındı. Kızlarla yapmak istediğimiz şey amacına ulaşmıştı ulaşmasına lakin haklıyken kendimizi bir şekilde haksız duruma sokmayı da başarmıştık.
Odaya girdiğimizde bile hiç konuşmadı, hiç konuşmadım. Öylece karşımda durmuş öfke saçtığı gözleri ve kasılmış vücuduyla bana bakıyordu. Ağzımı açık hesap sormak istedim. Tabi onun bu görüntüsü boğazımın düğümlenmesine sebep olmasaydı.
Aralarında ki elektrik gözle görülür, elle tutulur cinstendi. Duru hem etkileniyor, hemde ürkekçe geriliyordu. Nihayet suskunluğu bozan Duru oldu.
"Egemen ben...ben seni o kızla görünce neye uğradığımı şaşırmıştım tamam mı? Kabul ediyorum bana her hangi bir şey için söz vermemiş olabilirsin ama kabul edemedim işte. Çok kıskandım tamam mı! Seni sahipleniyorum diye bana kızacaksan, terk edeceksen seni zorla tutamam. Ama seni başkasıyla görmeye de dayanamam. Bu şekilde olmaz... Eğer benimle olmayı artık istemediğini söylersen...kendi yollarımıza gidebiliriz."
Kelimeler ağzından istemeden de olsa dökülmüştü ama duyduklarını algılayan yüregi kan ağlıyordu. Gözyaşlarını ona göstermemek için arkasını döndü ve sessizce yol bulmalarına izin verdi. Önce arkasında duyulan ayak seslerini işitti. Ardından kapının açılmasını ve aynı hızla sert bir şekilde kapandığını duydu.
Hissettiği acının yüküyle bacakları kendisini taşıyamaz hale geldiğinden yere çöktü. Önce bir tane sonra ard arda döküldü hıçkırıkları dudaklarından. Egemen gitmişti...
"Gitme...beni bırakıp gitme Egemen. Ben sensiz yaşayamam."
"Peki ya ben sen olmadan nasıl yaşayabilirim?"
Duru sesin geldiği yöne doğru döndü. Egemen kapının orada duvara yaslı bir şekilde kendisini seyrediyordu.
Sırtını yaslı olduğu duvardan çekip önünde perişan bir halde oturan kıza doğru ilerledi. Duru sabit bakışlarla Egemen'in kendisine gelmesini izledi yaşlarının buğulandırdığı gözleriyle.
"Bana sordun mu hiç seni o pistte, o adamların yanında gördüğümde neler düşünüp hissettiğimi?"
Cümlesini bitirdikten sonra uzandı gözyaşlarının süzüldüğü yanaklara ve elleriyle örttü ıslaklığı. Sevdiği kız umutla bakıyordu gözlerine.
"Egemen ben özür dilerim."
Duru kendisini Egemen'in kollarına attı. Ve hıçkırıklarına bir müddet orada devam etti.
"Dengemi fena halde bozuyorsun güzelim. Senin için çıldırırken gözlerim nasıl başkasını görebilir ki?"
Duru duyduklarını kalbinde tartmaya çalışıyordu. Egemen mıydı bunları ona söyleyen?
"Bana bak güzelim..."
Egemen Duru'nun elini nazikçe tutup kalbinin olduğu yere koydu.
"Donmuş olan kalbimi yeniden attırdın sen. Senin cıvıl cıvıl hallerini ve bana aşkla bakan gözlerini gördükçe yaşadığımı hissediyorum. Şimdiye kadar bunu dile getirmeye cesaret edemedim. Çünkü ne yöne gittiğini bilmediğim, belirsizliklerle dolu bir hayatım var. Herşeyden çok sevdiğim ve korumak istediğim yegane kişi sensin. Ve bu yüzden seni asıl tehlikeden, yani kendimden uzak tutmalıyım. Sana benim yüzümden zarar gelmesi ihtimalini bile düşünemiyorum çünkü."
Bunun böyle olmaması gerekiyordu. Duru cümlelerin ardında sevgi sözcükleri ve bağlılık yeminleri beklerken o uzaklaşmaktan söz ediyordu. Artık bu duruma bir son vermeli ve gidişatı düzeltmeliydi. Yoksa onun sahip olduğu bu düşünceler yüzünden biz olmadan kopacaklardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığın Prensleri 2 "MUAMMA"
VampireSerinin ikinci kitabıdır. Macera kaldığı yerden devam ediyor... Yayınlamakta olduğum bu hikaye az da olsa yetişkin ve şiddet öğeleri barındırdığından +16 yaş kitlesi için daha uygundur.