Multimedia da Egemen var. İyi okumalar 😊😊
"Seni her zaman ki gibi iş bitirici gördüm Zehir?"
Zehir Yasir'in söylediğine omuz silkmekle yetindi.
"Hamlamışım."
"Burayı nasıl bu hale getirebildiğini sormayacağım abi. Çünkü şu duvardaki manzaradan sonra bunu hiç mi hic merak etmiyorum."
"O eser Egemen'e ait. Ben diğerlerini hallettim."
"Peki şimdi neredeler? Duru iyi mi?"
"Egemen onu kucaklayıp götürdü. Ama iyileşecektir muhtemelen."
"Ne demek muhtemelen? Birşey mi yapmışlar ona?"
"Evet. Şu sizin maruz kaldığınız halisünasyon etkili zehirden bolca vermişler vücuduna. Ama başında dikilen doktordan ölmeden önce panzehiri aldık merak etme."
"Aşağılık pislikler."
"Neyse sorun kalmadı zaten."
Zehir bir anlık Dicle'ye baktı ama sadece kısacık bir andı. Dicle yine içerisinde hayal kırıklığı yaşıyordu. Bunca zaman sonra onu tanımamazlıktan mı gelecekti yani? Kendisi bu duruma ne tepki göstermeliydi peki? Her zaman ki gibi susmayı tercih etti. Söz konusu Zehir olduğunda dili bağlanıyordu sanki.
"Hadi gidelim bir an önce bu mezarlıktan."
Yasir telefon görüşmesi yapıyordu. Telefonu kapatıp diğerlerinin yanına geldi.
"Burayı bizimkiler hallecek. Gidelim."
Zehir ve Yasir kendi arabalarına, Hira ve Dicle'de birlikte siyah araca bindiler. Dicle'nin dalgınlığını Hira farketmişti.
"İyi misin?"
"Ruh halime oldukça uzak bir kelime seçtin."
"Abim yüzünden değil mi?"
Dicle derin bir soluk alıp verdi.
"Arkadaşlarımızın başına onca bela gelmişken ben hala kendimi düşünüyorum. Ne kadar da bencilim değil mi?"
"Bence böyle düşünmemelisin..."
"Neyse kapatalım mı bu bahsi? Şuan önemli olan Duru'nun sağlığı."
Birkaç dakika süren sessizliği Hira bozdu.
"Kendine bunu yapma Dicle."
"Neyi yapmayayım?"
"Hislerin önemsizmiş gibi davranma. Bizi biz yapan hissettiklerimizdir Dicle. Karşındaki haketse de etmese de sen sevmekten vazgeçme sakın. Duygularına sahip çık."
"Bunca zamandır karşılıksız seviyorum onu zaten. Gerçekten çok acınası bir varlığım."
"Hey unuttun mu seninle daha yeni başlamış bir anlaşmamız vardı. Abimin sana aşık olmasını sağlayalım hadi."
"Onu tanımıyormuş gibi davranma Hira. Abin hayatımda gördüğüm en pervasız, en vurdumduymaz, en duygusuz dallamanın teki. Ups pardon."
"Haklısın abim bazen tam bir dallama olabiliyor. Ama sandığın gibi duygusuz biri değil buna emin olabilirsin. Bizden farklı bir hayat yaşıyor. Bugün yaptıklarını gördün Dicle. Bu şekilde olmasının bir sebebi vardır elbet."
"O mezarlığı aklıma bile getirmek istemiyorum. Ama yinede söylemeliyim ki etkilenmedim de değil. Onca adamla başa çıkabilmiş olması şaşırtıcı."
"Ne o hoşuna mı gitti yoksa? Güçlü kuvvetli değil mi? Nasıl da kas yapmıştır şimdi o bir düşünsene."
Hira'nın söylediği şeyin ardından Dicle öksürük krizine girmişti resmen.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığın Prensleri 2 "MUAMMA"
VampireSerinin ikinci kitabıdır. Macera kaldığı yerden devam ediyor... Yayınlamakta olduğum bu hikaye az da olsa yetişkin ve şiddet öğeleri barındırdığından +16 yaş kitlesi için daha uygundur.