Rüzgar Neşe'nin gözüne çarpan eşyalarını kurcalıyor, Neşe de onu izliyordu.
"Sakın o çekmeceyi açma!"
"Çok geç."
Rüzgar çekmeceyi açıp eline aldığı şeye baktı. Evirip çevirip ne olduğunu anlamaya çabalarken, Neşe atak yapıp almaya kalksa da Rüzgar havaya kaldırınca alamamıştı.
"Hemen ver şunu Rüzgar."
"Alabiliyorsan kendi al. Hem ne ki bu?"
"Seni ilgilendirmez. Geri ver onu bana!"
Ne kadar uğraşırsa uğraşsın boyu uzanamadığından bir türlü yetişip alamıyordu. Rüzgar cep telefonu çalınca cebinden telefonunu çıkarttı. Neşe'nin eşyasıni tutan eli hala havadaydı. Bir yandan telefonu yanıtlarken diğer yandan elindekini kapmak için çabalayan Neşe'ye gülüyordu.
"Evet anne?"
"....."
"Neşe'nin yanındayım bir sorun mu oldu?"
"....."
"Tamam gelirim bende birazdan. Görüşürüz."
Telefonu kapatıp cebine geri koydu. Karşısında kızarıp bozaran kız o kadar tatlıydı ki dayanamayıp yanağına aniden bir öpücük kondurdu. Neşe olduğu yerde donup kalırken şimdi de utangaç kız yüzünden diğer yanağına da bir öpücük kondurdu.
"Kıskanmasın burası da değil mi?"
"Sen fırsatçı adamın tekisin Rüzgar! O elindeki de al senin olsun. Paçalı don belki işine yarar."
"Bu şey bir don mu yani?"
"Evet don. Beğenemedin mi?"
Rüzgar kaşlarını kırıştırıp tekrardan elindekine baktı.
"Bunu giydiğini söyleme sakın bana?"
"Giyiyorum var mı? Hem gerçekten çok rahat."
"Yok artık."
"Asıl sana yok artık. Tabiki de giymiyorum. Armina'yla birşey deniyorduk o zaman için almıştım. Ama yine de senin öylece ortaya çıkarmış olman utanç verici."
"Bir an kalp krizi geçireceğimi sandım. Seni bunun içinde hayal edemiyordum gerçekten."
Neşe Rüzgar'ın elindekini nihayet kapıp çekmeceye geri koyarken, birden aklına gelen şeyle beyninden vurulmuşa döndü.
"Sen beni birşeyler giyerken hayal etmiyorsun umarım?"
Rüzgar bakışlarını anında yukarı çıkarırken elini ensesine götürdü.
"Şey ben artık gitsem iyi olur sanırım. Annem merak eder."
"Sen utanmazın tekisin. Sana inanamıyorum gerçekten. Bunu bana nasıl yaparsın?"
"Hey hey bir dakika. Sen o güzel aklından neler geçiriyorsun bakalım?"
"Ne mi geçiriyorum? Beni neyin içinde hayal ediyordun çabuk konuş!"
"Hayallerim sadece bana ait tamam mı? Bilmene gerek yok."
"Konu da geçen özne bensem elbette ki beni ilgilendirir Rüzgar."
"Söylemem bana gülersin ve ya benden kaçmak istersin."
"Konuş. Sorduğuma göre bırakta orasını ben düşüneyim."
"Gerçekten çok ama çok inat bir kızsın. Pekala için rahat etsin diye söylüyorum. Ama duyduklarından sonra sorumluluk tamamen sana ait. Dalga geçmek, kızmak ya da gülmek yok."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığın Prensleri 2 "MUAMMA"
VampireSerinin ikinci kitabıdır. Macera kaldığı yerden devam ediyor... Yayınlamakta olduğum bu hikaye az da olsa yetişkin ve şiddet öğeleri barındırdığından +16 yaş kitlesi için daha uygundur.