Neşe ve Kardelen revirde işlerini hallettikten sonra son sınıfların olduğu kata çıktılar. Sınıfın önüne geldiklerinde Kardelen kapıda durdu.
"Ne yazık ki aynı sınıfta değiliz cancağızım."
"Hadi ya... Aynı sınıfta olsak güzel olurdu."
"Kardelen??"
İki kız aynı anda, sırasından kalkıp hızla yanlarına gelen Gökmen'e döndüler. Gökmen karşısında Kardelen'i gördüğü için delice sevinirken, üzerine aynı okul formasını giyiyor olması tarif edilemez duygulara yol açmıştı.
"Selam Gökmen. Nasılsın?"
"Aynı. Tabi seni gördüm çok daha iyi oldum."
"Evet görüyorum ki hala aynısın. Beni görünce elin ayağına dolaşıyor."
Neşe onun bu açık sözlülüğü karşısında şaşkınlıkla bakakaldı. Kendisi olsa asla bir erkeğe bu şekilde konuşamazdı.
"Sende her zaman ki gibi çok güzelsin."
Kardelen omuz silkerek yeniden Neşe'ye döndü.
"Tenefüste görüşürüz tatlı patatesim."
Kardelen yanlarından ayrılırken Gökmen hala gidişinin ardından ona bakıyordu.
"Vay canına. Bugün öldüğüm ve cennete düştüğüm gün olmalı. Ve o da buranın en güzel meleği."
"Anladık aşıksın Gökmen."
"Bu öyle böyle bir aşk değil hemde yengecim. Ben ona tutkun bir mecnunum. O da ulaşamadığım Leylam."
"Platoniksin yani?"
Gökmen'in anında yüzü düşerken sırtını duvara yasladı.
"Malesef. Yıllardan beridir hemde. Ne zaman teklif etsem hep reddedildim."
"Belki baska bir sevdiği vardır. Bunu hiç düşünmedin mi?"
"Vardı. Yani sevdiği değilde, erkek arkadaşı vardı. Ama geçen yıl ayrılmışlar."
"Sevmediğini nereden biliyorsun?"
"Bilmem. Kendimle kıyasladım sanırım. Onda aşık bakışları yoktu."
"O nasıl bir şeymiş öyle?"
Gökmen kafasını iki yana sallayıp işaret parmağını Neşe'nin alnının ortasına koydu.
"Sen bu kadar saflıkla nasıl hayatta kalabiliyorsun hiç anlamıyorum. Rüzgar'ın sana bakışlarıyla, benim sana olan bakışlarım arasında fark olduğunu söyleyebilir misin?"
"Evet. Hemde rahatlıkla söyleyebilirim."
"Bak? Gördün mü? Aşık bir adamın ve olmayanın bakışları farklıymış yani."
"Ben hiç bu açıdan düşünmemiştim. Haklısın valla."
"Değil mi? Ama gel gör ki Kardelen'e hislerimi geçiremiyorum. Sonsuza kadar bekâr kalacağım sayesinde."
"Büyük konuşmamalısın Gökmen. Yarın neler getirir bilinmez. Belki bir gün başkasını seversin."
"Sana Rüzgar'ı unut başkasını sev deseler yapabilir miydin?"
"Bir de bana saf dersin değil mi?"
"Nasıl yani?"
"Birincisi Rüzgar'la karşılıkli hisleri paylaşıyoruz. Onu unutmak için bir sebebim yok anlayacağın. İkincisi sevgi siparişle olmuyor. Birini sevip sevmeyeceğine sen karar veremezsin. Yanisi şu ki Kardelen'i nasıl sevmeyi sen seçmediysen, yarın öbür gün kalbinin bir başkasını seçmesine de aynı şekilde karışamazsın."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığın Prensleri 2 "MUAMMA"
VampireSerinin ikinci kitabıdır. Macera kaldığı yerden devam ediyor... Yayınlamakta olduğum bu hikaye az da olsa yetişkin ve şiddet öğeleri barındırdığından +16 yaş kitlesi için daha uygundur.