24

5.4K 603 345
                                    

Bölüm şarkısı: Orange Blossom - Lost

Uykumun hangi aşamasındaydım bilmiyorum fakat göğsümün etrafındaki belirgin çizgilerin titremesine sebep olacak bir çığlık duydum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Uykumun hangi aşamasındaydım bilmiyorum fakat göğsümün etrafındaki belirgin çizgilerin titremesine sebep olacak bir çığlık duydum. Gözlerimi kırpıştırarak kirpiklerimin birbirinden ayrılmasını sağladım. Uykuyla uyanıklık arasındaydım. Çığlık yoktu. Hala kardeşimin yatağındaydım ve camlara patır patır vuran yağmurun dışında hiç ses yoktu.

Yastığımın üzerinde bir parça da olsa dikleştirmeye çalıştığım başım ağırdı. Elime alnıma yaslayıp onu dağılmasından kurtarmaya çalışıyordum sanki. Zihnimde ya da ne gördüğümü hatırlayamadığım rüyamda atılan o çığlık kafamın içinde çınlamaya devam ediyordu.

Ben seni doğurdum. Öyle geçtim yangından. Kelimeleri uykumda biri kulağıma fısıldamış gibi gözlerimi yavaşça kapatıp kaşlarımı çattım. Annen kurban olsun güzel yüzüne. Sen yanma diye ben zaten yandım.

O kadının sesini hem tanıyordum hem de daha önce hiç duymadığımı hissediyordum. Ne zaman uykuya daldığımı anımsayamadığım ve sabah olmasına daha kaç saat olduğunu bilmediğim anın içinde dizlerimi karnıma doğru çektim. Yusuf'u görene kadar gözümü hiç açmak istemiyordum. Çığlıklar sussun, rüyalar böyle bir lekeye değmesin, kafamın içinde kaynayan kazan devrilsin. Olmaz mıydı? Anne karnındaki bir bebek misali yatmaya devam etsem, her şey bittiğinde omzuma bir el dokunup beni kaldırsa... Olmaz mıydı?

Camdan tarafa dönmek için kıpırdadığımda gözlerimi tekrar aralamıştım. Şimşeğin çaktığını açık eden o renk yatağın tamamını kısa bir süreliğine aydınlattı. Yeniden karanlığa gömüldüğümde harfleri usulca yan yana sıralayan o sesi duydum. "Betül," Fersah'ın duruşunu daha gösterişli bir hale getiren tok sesini nefes belleyip içime çektim. Kendisinden önce gölgesi düştü yatağın kenarına. Ağır ağır kapanıp açılmaya devam eden gözlerimin ona dair gördüğü ikinci şey bana doğru eğilen bedeniydi. Göğsü kısık bakışlarımın odağındayken "Uyandın mı?" diye devam etti. Yatağın önünde dizlerinin üzerine çöktüğünü fark ettim. "Çok erken. Uyu biraz daha."

Kurumuş dudaklarımı araladığımda pürüzlü çıkan sesime aldırmadım. "Sen hiç uyumadın," diye zaten bildiğim bir gerçeği dillendirdim. "Çözdün mü şifreyi?"

Başını biraz daha eğip onu görebileceğim mesafeye ulaşmıştı. Dudaklarındaki varla yok arası tebessümüne iç geçirerek baktım. "Çözdüm," Tam tersinin mümkün olmayacağını biliyordum. Yine de gözlerim kapanırken başımı hafifçe salladım ve gülümsemeden edemedim. Fersah'ın parmak uçları saç diplerime dokunduğunda yastığın üzerindeki yanağımın altına elimi koydum. Benim çözülmesi çok güç olan bir davam vardı. Fersah'ın dokunuşu o davada şahidim olacaktı. "Sen rüya mı gördün? Neden uyandın?"

"Birisi çığlık attı," dediğimde Fersah parmak uçlarını daha çok bastırdı saç diplerime. "Bir kadın konuştu kafamın içinde ama görüntüsünü hatırlamıyorum. Boşluk var sadece. Tuhaftı."

KafesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin