Matematiğin kendi dili vardır.

939 118 66
                                    

"Evet çocuklar, bugün sizinle soru çözümü yapacağız." Diyerek sınıfa göz attı Magnus. Okul bitmiş, etüt saati için öğrencileri ile matematik sınıfında toplanmıştı. "Şimdi dörderli gruplara ayrılmanızı istiyorum. Yanıma çağırdığım kişiler yanıma gelsinler."

İsimleri sıra sıra çağırıp onlara grupların yazılı olduğu kağıtları vermişti. Her grubu heterojen şekilde dağıtmaya çalışmıştı.

"Bu arada benim için bir önemi yok demiştim ama öğretmenler konuşuyorlardı. Sınavda en yüksek ortalama bizim sınıftan çıkmış."

"İşte bu be!" Dedi Olivia gülerek. "Biliyorduk zaten."

Gruplar masalara Magnus'un istediği gibi dağıldıktan sonra Magnus tahtaya bir matematik sorusu yazmıştı.

"Şimdi sizden bu soruyu çözmenizi istiyorum. Bu dersimizde sadece bu soruyu çözeceğiz."

"Ne yani? Dersi tek soru ile mi geçireceğiz? Soru çözümü deyince tahtaya sorular yazacağınızı ve bizim de onları çözeceğimizi filan sanmıştım."

"Sence fazla soru çözmek mi daha önemlidir yoksa bir sorunun üstünde detaylıca düşünmek mi?"

Maison "Fazla soru çözmek tabii ki." Dediğinde Alec'in güldüğünü fark etmişti Magnus.

"Bir şey mi diyeceksin Alec?"

"Arkadaşın fazla soru çözmek demesine güldüm. Aynı tarz sorudan 50 soru çözüp hep aynı yolu kullanmak hiçbir işe yaramaz. Ama bir soruya birden fazla çözüm bulmak insanın bakış açısını değiştirir. O soruyu ve ona benzer tüm soruları çözmeye yarar. Bence sizin demek istediğiniz de tam olarak buydu."

Magnus aldığı cevapla tatmin olmuş bir şekilde gülümsemişti.

"Arkadaşınız haklı. Aynı sorudan 50 tane çözmek sizin o soruyu bildiğinizi göstermez, sadece hızlı soru çözdüğünüzü gösterir. Ama o soruyu gerçekten özüne inerek anlarsanız diğer tüm sorular için bir çözümünüz olacaktır. Size şöyle bir örnek vereyim." Deyip sınıfta küçük bir gezinti yaptı Magnus. "Bir oteldesiniz, elinizde bir anahtar var. O anahtar hangi kapıyı açar?"

"Ait olduğu kapıyı." Dedi Jeremy gülerek. "Genelde odamızın kapısı olur bu."

"Otelde 100 oda varsa 100 anahtar demektir bu öyle değil mi?" Dediğinde Jeremy kafa sallamıştı. "Peki ben o anahtarları karıştırsam, o odaların anahtarını bulmak ne kadar zor olurdu değil mi? 100 farklı soruya 100 farklı çözüm, çılgınca değil mi? Tek bir şey kaçırırsan her şey paramparça olur. Ama otellerde her kapıyı açan bir anahtar bulunur, 100 odaya tek bir anahtar."

"Ama matematikte hiçbir şey birbirine benzemiyor."

"Yanılıyorsun, matematik bir düzen bilimidir. Her şeyin iç içe olduğu, her şeyin birlikte var olduğu bir düzen. Matematiğin kendi dili vardır, kendi kuralları ve kendi anlamı. Nesnel bir gerçekliğe sahiptir ama aslında çözümü kişiden kişiye değişir. Sadece sonuç aynıdır, o sonuca giden çözümler farklı olabilir."

"Ne yani şimdi 4+5 işlemine giden yollar farklı mı? 4'ün üstüne 5 ekliyoruz, bunun nesi farklı olabilir?"

Alec elini kaldırdığı zaman Magnus ona söz vermişti.

"Bay Bane'in dediğini anlamadın sanırım. Evet, 4'ün üstüne 5 ekliyorsun ama bunu farklı yollar ile yapabilirsin."

"Mesela nasıl yapabilir Alec?" dedi Magnus onu süzerek.

"İsterse 4'ün üstüne 5 sayıp 9'u bulur. İsterse 5 ile 5'i toplar ve 1 çıkarır. Ya da 4+4+1 şeklinde yapabilir. Sonuç aynı, yol farklı. Mesela 45+49 gibi bir toplama işleminde ben hiçbir zaman 45 ve 49u toplamam. Önce 45 ve 50'yi toplar 95 bulurum, sonra da bu işlemden 1 çıkarırım. Bunlar matematikte küçük hilelerdir."

"Benim de öyle hilelerim var." Dedi Jeremy gülerek. "Mesela 5 ve 12'yi çarparken direkt çarpmam. 5 ve 10'u çarpar, sonra 5 ve 2'yi çarparım. Sonra çıkan 50 ve 10'u toplarım."

"Aslında demek istediğim şey tam da bu. Bize bazı kalıp algoritmalar öğretilir ama bizim kendi yarattığımız algoritmalar da vardır. Sizi hızlı yapan sorular değildir, sizi hızlı yapan soruyu anlayıp onu en etkili şekilde çözmektir. Şimdi, bu konuda anlaştıysak tahtadaki soruyu grup arkadaşlarınız  ile birlikte çözün. Her gruptan en az 3 tane farklı çözüm istiyorum. Ne kadar fazla, o kadar iyi."

....

Yaklaşık 20 dakika sonra tüm gruplar çözümlerini Magnus ile paylaşmış, Magnus bulunan tüm değişik çözümleri tahtaya yazmıştı. Tahtada yaklaşıp 5 farklı çözüm vardı.

"Gördüğünüz gibi, sonucun aynı ama çözümün farklı olduğu yöntemler olabilir. Şimdi hepinize 10 soru vereceğim ve hepiniz bu 10 soruya farklı çözümler bulacaksınız. Bu sizin kişisel ödeviniz olacak. Birbiriniz ile fikir alışverişi yapabilirsiniz. Yalnızca bunu yaptığınızı ödevinizde belirtin."

Magnus onlara çalışma kağıtlarını dağıttıktan sonra yavaş yavaş dersi sonlandırmıştı. Herkes sınıftan çıkarken Magnus Alec'e sınıfta kalmasını söyledi.

"O 4 çözümün kaçını sen söyledin?" Dedi Magnus Alec'e dönerek."

"3 tanesini." Dedi Alec masaya yaslanarak.

"Bir dahakine bunu yapma, arkadaşlarına da fırsat ver."

"Aptallar hiçbir şey bulamadılar ama."

"Alec! Arkadaşların hakkında böyle konuşma."

"Onlar benim arkadaşlarım değil. Gruba geldiğim zaman fikrimi bile sormadan üçü kendi arasında konuşmaya başladılar. Ben de onları ezmek için çözüm söyledim. Gerizekalı oldukları için çözümümü bile zar zor anladılar."

"Derslere çok güzel katılıyorsun, bu hoşuma gidiyor ama etkinliklerde de aynı azmini görmek istiyorum. Sınıf arkadaşların ile biraz daha iyi geçinmeye çalış."

"Jeremy ile niye ayrı gruba koydunuz beni?"

"İkiniz de matematik konusunda iyisiniz, aynı grupta olmanızı istemedim."

"Onunla aramız şu aralar iyi değil. Ondan uzak durmaya çalışıyorum o yüzden bunu yapmanız iyi oldu. Gerçi o benden uzak durmayı pek istemiyor."

"Ne yapacağına hala karar vermedin mi?"

Alec başını olumsuz anlamda sallamıştı.

"Düşünemeye ihtiyacım var sanırım."

"Sana tavsiyeler verdim diye bana kızmıyorsun değil mi? Ben sadece... senin iyiliğin için söyledim bunları. Senin ve Jeremy'nin iyiliği için."

"Evet biliyorum. Bu konuda size hak veriyorum. Sanırım benim de bir şeyleri kabullenmem gerekiyor."

Alec, Magnus'un verdiği kağıdı ve defterini eline alarak kapıya yönelmişti.

"Çözümlerini bekliyorum."

"Merak etmeyin, ödevlerimi eksiksiz yapacağım."

...

Bakın bakın hemen de değişirmiş, yerim ben bunu *-*

Bu arada matematik ile ilgili bu tarz bölümler yazmam hoşunuza gidiyor mu? Ona göre arada yazabilirim.

I Don't F*cking CareHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin