Sizi özledim

908 103 56
                                    

Okullar açılmadan önce Alec tüm ödevlerini eksiksiz bitirmiş; Magnus'un verdiği kitabı da okumuştu. Onunla bu kitap hakkında konuşmak için sabırsızlık duyuyordu.

Okula geldiğinde ilk başta arkadaş grubu ile selamlaştı ve birlikte kantinde oturdular. İlk dersleri matematik olduğu için Alec çok heyecanlıydı.

Okula geldiği ve Magnus ile kahve içtiği olayı arkadaşlarına anlatmamıştı. Onların diline düşmek istemiyordu.

"Evet arkadaşlar, tatiliniz nasıldı? Verdiğim görevleri yerine getirdiniz mi?"

Sınıfın büyük bir çoğunluğudan onay sesleri yükselirken Magnus gülümseyip onların ödevlerini teker teker toplamıştı.

Çantasını açıp kağıtları dosyasına yerleştirdi.

"İlk ders saati biraz sohbet edelim. Bu tatilde sizin dediğinizi düşündüm ve müdür ile konuştum. Ek ders saatlerinizi iki güne çıkarmama izin verdi. Bu sayede haftanın 2 günü ek ders alacaksınız."

"İşte bu günün en güzel haberi bu olmalı." Dedi Victoria gülerek. "Sizinle ders yapmak bizim için çok büyük bir şey."

"Buna çok sevindim işte. Ee biraz da siz anlatın da sohbet edelim. Bu dersi böyle kapatmak istiyorum."

...

Ders arasında Alec Magnus'un yanına gelmişti.

"Ben kitabı bitirdim Bay Bane."

"Öyle mi? Buna çok sevindim işte. O zaman ilk ek ders çıkışımızda oturur kitap hakkında sohbet ederiz. Tabii sana da uyarsa."

"Evet, tabii ki uyar. Uymasa bile uydururum ben." Deyip gülümsemişti. "Sizi özlemişim."

"Ben de seni özledim Alec."

Alec bunun ardından bir hepinizi özledim cümlesi beklemiş olsa da Magnus bunu söylememişti ve bu Alec'in kalbini hızlandırmıştı, yine.

"Verdiğim ödevleri beğendin mi?"

"Evet yaparken gerçekten eğlendim. Yazdığın senaryo da umarım hoşunuza gider."

"Ah evet, bu hafta okurum hepsini. Haftaya detaylıca konuşacağım zaten sizinle."

Magnus eliyle hafifçe Alec'in omzuna dokunup sonrasında öğretmenler odasına ilerlemeye başlamıştı. Alec ise derin bir nefes alıp onun gidişini izledi.

Bu anlar onun için fazla heyecanlı geçiriyordu.

....

Öğle arasında arkadaş grubu ile banklarda oturup salak saçma her konudan muhabbet etmeye başlamışlardı. Okulun en sevdiği ikinci kısmı da buydu. İlkini söylemeye gerek olduğunu düşünmüyordu bile.

O sırada Malia kafasını kapıya çevirdi ve gördüğü yüzle sinirle ayaklandı. Cidden hiçbir zaman rahat yoktu kendine.

"Senin burada ne işin var?" Deyip gelen kişiye doğru yürürken Alecler de onu izliyordu.

"Bu kim? Eski sevgilisi filan mı?" Dedi Kevin dikkatle olayı izlerken. Alec de dudaklarını bilmediğini belirten şekilde büzdü.

"Seni kontrol etmem için baban gönderdi."

"Ne senin ne de onun kontrolüne ihtiyacım var benim Derek. Beni rahat bırakın."

"Bunlar kim? Arkadaşların mı?" Deyip başını eğerek Aleclere baktı. Alec koruma içgüdüsü ile ayaklanmıştı. Onun ayaklanması ile gruptaki herkes de ayaklandı.

"Evet arkadaşlarıyız, ne o bir sorun mu var?"

"En sonki arkadaşlıkları hüsranla bitmişti de. Aynısını yaşamanı istemem Malia."

"Malia, bu suratsız arkadaş kim?" Dedi Roy yerinde gerinerek.

"Kendisi kuzenim oluyor ama pek anlaşabildiğimiz söylenemez. Peter'ın köpekliğini yapıyor sürekli."

"Peter kim?" Bu sefer konuşan Jeremy'di. Alec ona dönüp fısıltı ile babası demişti. "Olay karışık biraz."

"Peter seni özlüyor Malia. Tatilde de sadece bir kere geldin."

"Geldiğime dua etmek yerine bir de sitem mi ediyor yani?"

"Bu şekilde yapman senin yararına olmaz. Peter sinirlenince neler yapıyor sen de biliyorsun."

"Beni tehdit etmeye kalkmasın, bıktım artık onun bu tavrından."

"Ne tehdidi, ne oluyor burada?" Deyip Alec yine olaya müdahale etmişti.

"Boşver Alec, sen karışma."

"Ne demek karışma, gelip birileri seni tehdit edecek ve bizim de elimiz armut mu toplayacak?"

"Senin bu yeni arkadaş grubun yürek yiyip gelmiş sanırım. Kanı deli kaynıyor bunların."

"Benim sinirlerim ile oynama..." Alec bir adım atacakken Malia ona engel olmuştu.

"Tamam, gelirim bu hafta yanınıza. Oldu mu?"

"İşte bu kadar kuzen, küçük şeyler için bizi üzme. Ayrıca yeni sevgilini beğendim, diğerinden daha yürekli."

"Alec benim sevgilim değil, arkadaşım."

"Pekala, öyle diyorsan öyledir. Gidip dayıma rapor vereyim o zaman. Burada her şey normal gözüküyor."

Derek geldiğinden beri ilk kez gülümseyip sonrasında çıkışa doğru yürümeye başlamıştı.

"Bıraksaydın da şunun ağzını yüzünü kırsaydım!" Dedi Alec sinirle.

"Sakın! Kimse öyle bir şey yapmayacak. Peter kızının değil de yeğeninin sözünü daha çok dinler, hepinizden intikam alır. O yüzden onlara bulaşmak yok, anlaşıldı değil mi?"

Hepsinden memnuniyetsiz birkaç onay sesi yükselmişti.

"Ayrıca... Derek kötü birisi değildir. Sadece fazla... katı birisi."

"Ben olayı hiçbir şekilde anlamadım." Dedi Jeremy tatlı bir ses tonuyla konuşarak. Alec onun bu haline gülümseyip saçları ile oynamıştı.

"Boyundan büyük işlere karışma sen." Dediğinde Jeremy onun elini itmişti.

"Sen uzunsan suç benim mi?"

"Neyse çocuklar, ben size olayı anlatırım bir ara. Ama dediğim gibi, bu konuya karışmak yok."

"Şimdilik öyle olsun bakalım."

...

Ah Derek, sinirli kekim benim

I Don't F*cking CareHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin