Senin iyiliğin için yapıyorum

838 119 83
                                    

Magnus revir kapısında beklerken ellerini de göğüsünde birleştirmiş, Alec'in arkadaşlarına sinirli bakışlar atıyordu.

"Bay Bane, lütfen bize öyle bakmayın."

"Neden engel olmadınız?"

"Birden saldırdı adamın üstüne." Dedi Roy hızlıca. "Biz de şoka girdik."

"Onu demiyorum, elini parçalamasına neden engel olmadınız?"

Dördü de bu tepki karşısında birbirlerine bakmışlardı.

"Çok sinirliydi, bizi takacak gibi durmuyordu." Dedi Kevin mahcup bir sesle konuşup. Magnus sinirli bir iç çekti.

"Neyse, pek bir şey demek istemiyorum şu an çünkü gerçekten sinirliyim. Gidip Alec'i görsem iyi olacak."

Magnus onlara son bir bakış atıp revir kapısına yöneldi ve kapıyı açıp hızlıca içeriye girdi. O sırada revirdeki görevli Alec'in eline pansuman yapıyordu.

"Bir sorun var mı?"

"Hayır, yarası fazla kötü değil. Yarayı iyice temizledim ve şimdi de sarıyorum. Zaten Alec buranın devamlı müşterisi gibi, her ay düzenli geliyor. Bu sene gelmeyince ben de şaşırmıştım ama beni yine yanıltmadı."

Adam sevecen bir halde Alec'in elini bıraktı.

"Sizi görmeye geliyordum işte Bay Turner, kötü mü yapmışım?"

"Beni yaralanma dışında görmeye gelsen bence daha iyi olur."

Alec ona gülümseyerek karışık verdiğinde Magnus tek kaşını havaya kaldırmış bir şekilde onları izliyordu.

"O zaman iyiyse artık sınıfa dönebilir öyle mi?"

"Evet dönebilir, bir sorun yok şu anlık. Gerçi Alec'in olduğu yerde nedensizce sorun oluyor."

Magnus adamı baştan aşağı süzüp derin bir nefes aldı.

"Tamam, çıkalım hadi Alec."

"Geliyorum Bay Bane." Deyip ayaklandı Alec. "Çok teşekkürler tekrardan, umarım bir daha gelmem, en azından yaralanma yüzünden."

"Umarım bir dahaki sefere normal bir sebepten gelirsin."

Adam Alec'in omzuna kibarca dokunduğunda Alec adamın yanından geçip Magnus'un yanına gelmişti. Sonrasında birlikte revir odasından çıktılar.

"Siz sınıflarınıza dönün." Dedi Magnus diğerlerine bakarak. Onlar itiraz etmeden yürümeye başladıklarında Magnus da Alec'e dönmüştü. "Bay Turner ile aranız bayağı iyi anlaşılan."

"Evet. Bu okula geldiğim zamandan beri anlaştığım nadir insanlardan olmuştu."

"Güzel, birileri ile iyi anlaşman hoşuma gitti."

Bunu sert bir tonla söylemiş olduğundan Alec anlamaz bir halde ona bakmıştı.

"Daha çok sinirlenmiş gibi bir haliniz var."

"Hala az önceki olaya sinirliyim de ondan." Dedi Magnus derin bir nefes alarak. "Bunun tekrarlanmasını istemiyorum."

"O adam bir daha gelmezse tekrarlanmaz."

"Alec, sen beni dinlemiyor musun? Bir daha olmayacak, o adam gelse de gelmese de. Bitti, bu kadar!"

"O adamı ne kadar çok önemsiyorsunuz cidden, baksanıza nasıl da sinirlendiniz ona bir şey oldu diye."

"Ne? Ben mi ona bir şey oldu diye sinirlenmişim? Ona ne olduğu zerre umurumda değil Alec, ben seni düşünüyorum. Senin için endişelendim."

"Ben pek öyle olduğunu düşünmüyorum. Beni azarlamak dışında bir şey yapmıyorsunuz."

"Senin iyiliğin için yapıyorum bunu. Düzgün konuştuğum zaman dinledin mi? Hayır dinlemedin. Hala daha burnunun dikine gidip bir daha olsa yaparım diyorsun."

"Ne o yoksa benim hakkımda olan düşünceleriniz mi değişmeye başladı Bay Bane. Tatlı ve söz dinleyen küçük bir çocuk olduğumu mu düşünmüştünüz? Birkaç kez sizi dinledim diye yine sizi dinleyecek değilim, özellikle de o pisliğin tavrından sonra!"

"Senin hakkında düşüncelerimin değiştiği filan yok, ilk zamanlar üstümde gelip bana iftira atacağını söyleyen kişi de sendin öyle değil mi? Ben o Alec'i tekrar görmemek için elimden geleni yapıyorum ama sen aksi şekilde davranmak için direniyorsun şu an."

"Vay be... ilk zamanlarda iğreniyordunuz demek benden."

"Ben öyle bir şey söylemedim, laflarımı çarpıtma."

"Benden uzak durun bundan sonra o zaman. Bana öyle tatlı öğretmen numaraları ile abilik yapmayı kesin. Demek ki sadece sizin istediğiniz gibi birisi olayım diye yapmışsınız bunları."

"Gerçekten böyle mi düşünüyorsun? Söylediğim şeylerden bunu çıkarmış olmanı hayretle dinliyorum şu an. Elini yaraladığın için üzülüyorum, Jason şikayetçi olursa ve ceza alırsan diye korkuyorum ve karşıma geçip bana benden uzak durun mu diyorsun cidden?"

"Evet öyle diyorum. Gidip başka öğrencileriniz ile uğraşın bundan sonra. Sözünüzü daha çok dinleyenler ile mesela."

Alec bunu dedikten sonra hızlıca uzaklaşırken Magnus bir süre arkasından bakıp sonrasında sırtını duvara yaslamıştı.

İçinden gelen ağlama isteğini bastırmaya çalışsa da gözlerinin dolmasına engel olamamıştı...

...

Ben minnoş bir şeyler yazayım derken niye böyle oldu ki şimdi...

I Don't F*cking CareHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin