"Çok¿"

837 106 128
                                    

"Size sormam gereken birkaç soru var Bay Bane."

Alec adeta koşarak Magnus'un yanına gelmişti.

"Hey, sakin ol biraz. Bu ne acele?"

"Başkaları gelmeden geleyim dedim, malum nöbetçi olduğunuz günler başınızdan öğrenci eksik olmuyor."

Alec bunu kıskanç bir tavırla söylemişti ve bu Magnus'un dikkatinden kaçmamıştı.

"Kahvem bitti, bize birer kahve al kantinden. Ben şu bankta seni bekliyorum."

Magnus kitabı eline alıp banka giderken Alec de kantine ilerlemişti. O sırada Magnus kitaba biraz göz attı. Alec kitabın büyük bir kısmını çözmüştü.

Alec kısa zaman sonra kahveler ile oraya döndüğünde Magnus yana kaydı.

"Anlat bakalım, nasıl geçti danışman ile konuşmanız?"

"Güzeldi. Birkaç anket uyguladı bana. Haftaya yanına gideceğim tekrar."

"Tamamdır, takip edeceğim bunu. Şimdi sorularına bakalım."

Alec çözemediği soruları ona gösterirken Magnus da sorulara bakmaya başlamıştı. Arada da kahvesini içiyordu.

"Hmm, bunu çözememen normal çünkü bu konuyu üniversitede göreceksiniz. Limit konusunun tanımsızlık durumları üniversite konusu."

"Siz yine anlatın, ben dinlerim."

"Bu tür belirsizliklerin en iyi çözüm yolu L-hospital kuralını kullanman." Deyip boş bir sayfa açtı Magnus. "L-hospital pay ve paydanın ayrı ayrı türevinin alınması ile uygulanır. Belirsizlik giderilene kadar bunu uygulamaya devam edersin. Şimdi tekrar soruya bak ve dediğimi uygula."

Alec kitabı önüne aldı ve Magnus'un dediğini yapıp kuralı uyguladı. Zaten ilk uygulamasında eşitlik kaybolmuş ve limit değerini yerine yazıp sonucu bulmuştu.

"Bu çok kolaymış. Her belirsizlik durumunda bu kullanılır mı?"

"Çoğunda kullanabilirsin." Deyip diğer soruya baktı Magnus. Diğer soruyu da çözüp Alec'e anlatmıştı.

Yaklaşık 4-5 soru çözdüklerinde Alec soracağı başka sorusu olmadığını söylemişti.

"Teşekkürler Bay Bane, sizden bir şeyler dinlemek beni mutlu ediyor."

"Evet bunun farkındayım. Sınavın nasıl geçti?"

"Güzel, sınavın yarısında tüm sorular bitmişti. Kontrol edecek vaktim bile oldu."

"Bu sefer de umarım küçük hatalar yapmamışsındır."

"Hayır, bu sefer yapmadım. Ama benim bir endişem var."

"Neymiş o endişen, anlat bana."

"Okulun kapanmasına 1.5 ay kaldı ve 1.5 ay sonra mezun olacağım." Deyip elindeki kitabın köşesi ile oynamaya başladı Alec. "Ve sizi bir daha bu kadar sık göremeyeceğim."

"Bu konuda endişelenme. Hayat böyle, bir şeylerin geride kalması gerekiyor."

"Ben sizin geride kalmanızı istemiyorum ama."

"Beni sık sık ziyarete gelirsin."

"Bu eyalette bir üniversite yok, siz de biliyorsunuz. En yakın üniversite buraya 3 saat uzaklıkta. Mutlaka buradan gitmek zorundayım."

"Evet farkındayım."

"Beni özlemeyecek misiniz?"

"Tabii ki özleyeceğim Alec, bu nasıl bir soru böyle."

I Don't F*cking CareHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin