İkinci aşama?

880 90 53
                                    

Sabah Magnus ile Alec yatakta sarmaş dolaş halde yatarken aniden kapı açıldı ve içeriye Laurel giriş yaptı.

"Uyanın bakalım uykucular. Gün aydı çoktan."

Magnus Alec'ten hafifçe uzaklaşıp gelen kız kardeşine bakmaya başlamıştı.

"Odaya öyle dalman normal mi sence?"

"Zaten yaramazlık yapmıyorsunuz diye girdim aniden."

"Olabilir ama ikimizden birisi üstünü değiştiriyor olabilirdi mesela."

"Tamam, onu düşünemedim... neyse size kahvaltı hazırladım. Gelin hadi aşağıya."

"Geliriz birazdan, in sen aşağıya."

Laurel gülümseyip odadan çıktıktan sonra Magnus yüzünü Alec'e dönmüştü.

"Onun için özür dilerim."

"Niye özür diliyorsun ki? Kardeşini çok sevdim ben." Deyip Magnus'u kendine çekerek ona sıkıca sarılmıştı Alec. "Asıl ben dün için özür dilerim. Kardeşine bir anda çıkıştım."

"Orada haklıydın. Yani bundan hoşlanmıyorsun sonuçta."

"Kardeşine alışırsam zamanla sorun yaşamam bu konularda ama henüz o kadar hızlı alışabilen bir bünyem yok."

"Haklısın." Deyip elini Alec'in yüzüne çıkardı Magnus. "Burada olduğun için o kadar mutluyum ki..."

Uzanıp Alec'in dudaklarına bir öpücük bıraktı Magnus. Sonrasında yüzünü onun omzuna gömdü.

"Aşağı inmezsek kardeşin tekrar odayı basacak."

"Haklısın, inelim hadi. Hem zaten karnım da acıktı benim."

"Evet benim de."

....

Hep birlikte yaptıkları kahvaltının ardından Alec eve gitmek istese de Laurel onun gitmesine izin vermemişti.

"Ben buraya çok sık gelmiyorum Alec ve sizinle zaman geçirmek istiyorum. O yüzden lütfen gitme."

"Tamam bakalım, gitmeyeyim."

"Birlikte bir şeyler yapalım mı bugün?  Ben uzun zamandır alışverişe çıkmıyorum mesela. Alışverişe gidebiliriz. Ya da sinemaya... ya da bekleyin bekleyin, denize gidelim. Evet evet, kesinlikle denize gidelim. Ben bikinimi de yanımda getirmiştim zaten."

"Gidelim mi Alec?" Deyip Alec'e baktı Magnus.

"Gidelim tabii, benim için sıkıntı olmaz. Hoşuma bile gider."

"Harika, ben gidip hemen hazırlanayım ve çıkalım o zaman."

Laurel merdivenlere doğru koşarken Magnus onu yüzünde küçük bir gülümseme ile izlemişti.

"Hala küçük bir çocuk gibi enerjik."

"Daha 19 yaşında, böyle olması normal bence."

"Sen de 19 yaşındasın."

"Ben çocukken bile neşeli ve enerjik değildim, o yüzden olmalı."

Alec'in cevabı Magnus'un yüzünün düşmesine neden olmuştu.

"Hemen yüzünü asma, söylemem bak bir daha böyle şeyler."

"Keşke o zaman da hayatında olabilseydim." Deyip elini Alec'in yüzüne çıkardı Magnus.

"Bence sen hayatıma en iyi ve en doğru zamanda girdin Magnus. Bu konuda kendimi çok şanslı hissediyorum."

Birbirlerine küçük bir öpücük verdikten sonra birlikte odaya çıkmışlardı. Onların da hazırlanması gerekiyordu çünkü.

I Don't F*cking CareHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin