Magnus sınıfa girdiği zaman başında felaket bir ağrı vardı. Bugün havalar birden soğumuş ve Magnus sinüzit ağrısı ile uyanmıştı. İlaç içmiş olmasına rağmen ağrı geçecek gibi durmuyordu.
"Bay Bane, iyi misiniz?"
"Çocuklar, bugün beni biraz mazur görün. Başım çatlayacak gibi ağrıyor. O yüzden kitaplarınızı çıkarın, ilk saat soru çözümü yapalım. Ben de biraz dinlenirim."
Öğrenciler itiraz etmeden kitapları çıkarırken Alec Magnus'u izlemeye dalmıştı. Onu hevesle beklerken Magnus'u böyle görmek... acı vermişti.
Herkes soru çözmeye başladığında kızlardan birisi "Çözemediğimiz soruları size soralım mı?" Şeklinde bir soru yöneltmişti. Magnus tam cevap verecekken arkadan Alec söze atladı.
"Görmüyor musun? Adamın başı ağrıyor ve iyi durumda değil. Bir de soru mu soracaksın yani?"
"Ben sadece..." kız önüne döndüğünde Alec sinirle kıza bakmayı sürdürdü.
"Sorularınız olursa ikinci ders çözerim." Dedi Magnus başını kıza çevirip. Sonrasında Alec'e baktı ve başını masaya koydu. "Sadece birazcık sessiz olmanızı istiyorum."
Alec Magnus'un duymayacağı bir ses tonuyla "Ses çıkaranı sikerim." Demişti. Duyanlar gergince yerlerine sinerken kısa zaman sonra herkes soru çözme işine dönmüştü.
Alec dışında.
Alec kalemi ile oynayıp Magnus'u izlemek dışında bir şey yapamıyordu. İlk kez Magnus'u böyle görmüştü ve endişelenmişti.
Acaba hasta mıydı? Ya da belki uykusuz kalmıştı.
Neden uykusuz kalmış olabilirdi.
Dün geceyi birisi ile geçirmiş olabilir miydi?
Alec bu düşünce ile sinirle titreyip elindeki kalemi sıkmaya başladı.
Sadece bir baş ağrısı, mevsimsel bir şeydir.
Alec rahatlamak adına birkaç nefes alıp önündeki soruya dönmeye çalışsa da bunu yapamadı. Kafasına takılan düşünceler yüzünden soruyu anlamıyordu.
Üçüncü kez soruyu okuyup kitabın sayfasını çevirdi. Başka bir soruya bakmaya başladı.
Birkaç soru çözdükten sonra tekrar kafasını kaldırdı ve Magnus'a baktı.
Geceyi birisi ile geçirdiyse ne olmuş? Adamın sevgilisi ya da başka bir şeyi olamaz mı?
Olabilir tabii... ama sorun şu ki bu niye benim sinirimi bozuyor şu an.
Alec düşünceleri yüzünden düzgün düşünemiyordu. Kitabı kapattı ve başını sıraya koyup gözlerini kapattı.
Belki biraz dinlenmeye ihtiyacı vardır.
....
Ders arasında Magnus biraz daha kendine gelmiş sayılırdı.
Baş ağrısı biraz önceye göre azalmış, gözlerine vuran acının şiddeti de neredeyse ortadan kalkmıştı.
Başını masadan kaldırdı. Sınıftaki çoğu kişi tenefüse çıkmıştı.
Ama Alec, tam karşısında oturmuş öylece endişeli gözlerle kendisine bakıyordu.
"İyi misiniz Bay Bane."
"Biraz daha iyiyim, teşekkür ederim. Dün bütün gece ödevler ile uğraştım. Üstüne bugün hava da soğuk olunca başıma vurmuş olmalı."
En azından dün gece ne yaptığını öğrendim diye düşündü Alec ve içi biraz daha rahatladı.
"Kendinize dikkat edin, bizim size ihtiyacımız var."
Özellikle de benim.
"Şu an beni mutlu ettin." Deyip gülümsedi Magnus. "Soru çözdün mü derste?"
"Pek kendimi veremedim, benim de biraz üstümde halsizlik var sanırım." Deyip omuz silkti Alec.
"Çözemediğin soru var mı?"
Yoktu ama az önce 3 kere okuduğu soruyu sorabilirdi. Kendini veremediği için anlamamış olsa da Magnus'un ona soruyu anlatmasını istiyordu.
"Evet var."
"Getir de bakalım o zaman."
Alec kitabı alıp hızlıca Magnus'un yanına gitti ve az önceki soruyu gösterdi. Magnus soruyu okuduktan sonra Alec'e soruyu detaylı bir şekilde anlattı.
"Size bir gün problem çözme basamakları hakkında da bilgi vermem gerekiyor sanırım." Dedi Magnus soru için bir tablo çizerken. "Problem çözmenin basamakları vardır Alec. İlk basamak soruyu anlamaktır. Soruyu anlamak dediğim şey, içselleştirme kısmıdır. Soruyu direkt tekrar etmek demek değildir. Soru bizden ne istiyor, bize ne vermiş bunları anlamak soruyu çözmek adına ilk basamaktır."
Tabloyu çizip sonrasında tekrar Alec'e baktı.
"İkinci basamak çözümü planlama. Plansız ilerlemek doğru değildir. Bize verilenleri nasıl kullanacağız? Hangi çözüm bizi sonuca ulaştırır? Tablo mu? Grafik mi? Denklem mi? Bu sorunun cevabından sonra çözümü uygulama kısmı gelir. Biz genelde hep üçüncü basamaktan başlamaya çalışır, bu yüzden hataya düşeriz. Dördüncü basamak da çözümün kontrol edilme aşamasıdır. Kısaca sağlama yapmak. Bunlar soru çözümünün olmazsa olmazlarıdır."
Alec yine büyülenmiş bir halde Magnus'u dinlemişti.
"Şimdi soruyu çözme işini sana bırakıyorum, bence beni çok iyi anladın."
....
Daha ne kadar düşelim sana be adam...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I Don't F*cking Care
Hayran KurguYerinde olsam benimle uğraşmazdım. -Bir öğretmen- öğrenci kurgusudur ama oldukça masum bir hikaye olacak-