Magnus matematik sınıfı ile ilgili yapacağı her hazırlığı yapmaya başladığında okula gelen masa ve sandalyeleri taşımaları için 12. Sınıflara gitmiş, onlardan yardım istemişti.
"Hadi bakalım, gücünüzü gösterin."
Erkekler gerine gerine sınıftan çıkıp gelen masa ve sandalyeleri içeriye taşırken kızlar da onlara yardım etmişlerdi. Hatta beden dersi olan birkaç öğrenci de onlara yardım için gelmişti.
"Alec; izlemeyi bırak da sen de yardım et." Dedi Magnus tuttuğu masayı işaret ederek. Alec offlayıp yanına geldi ve masanın ucundan tuttu.
"Bunlara boşuna zahmet vermişsiniz bence."
"Ben öyle düşünmüyorum." Dedi Magnus gülerek. "Bence çok güzel şeyler çıkacak, ben böyle düşünüyorum."
Masayı sınıftan içeriye soktuktan sonra bir süre sınıf düzeni üstünde öğrencileri ile konuştu Magnus. Sonrasında orta kısmı boş bırakıp masaları yanlara dizdiler.
"Zaten yapacağımız etkinliklere göre masaları yine düzenleriz."
"Bay Bane, her şey çok güzel oldu cidden. Bu sınıfta ders işlemek daha güzel olacak gibime geliyor."
Alec kızın yapmacık mimiklerine göz devirmişti.
"Ben de öyle umuyorum ama şu anlık sınıfımıza dönelim. Bu sınıfı ara ara kullanacağız. Aklımda çok güzel planlar var."
Sınıftan herkes yavaş yavaş çıkarken Alec Magnus'a yaklaşmıştı.
"Sizce hem etkinlik yapıp hem de müfredatı yerleştirmek mümkün olacak mı?"
"Merak etme Alec, burada öğretmen olan benim. Bunu düşünmesi gereken kişi bırak da ben olayım tamam mı?"
"Aha! Küstahlık. Hiç sevmem."
"Buna küstahlık demezdim. Ne yapacağını bilmek ve kendinden emin olmak derdim."
"İlk görev yılınızda nasıl bu kadar emin konuşuyorsunuz. Son birkaç hafta kala kuyruğunuz sıkışmasın sonra, benden demesi."
Alec de sınıftan çıktığında Magnus sabır çekip arkasından çıkmıştı. Sonrasında hızlıca yürüyüp Alec'e yetişti.
"Biliyor musun? Belki de haklısındır. Belki de bir şeyler yetişmeyecektir. Müdürden izin alıp ek dersler koydursam iyi olacak."
"Kimse katılmaz."
"Bu kadar emin olma."
...
Sınıfa döndükleri zaman Magnus ek ders işini sınıfa açtığında sınıfta Alec hariç herkes bu fikri onaylamıştı ve katılmak istediklerini belirtmişlerdi.
"Çok iyi olur Bay Bane; hepimiz buna çok seviniriz."
"Zaten 5 tane sınıfa giriyorum. Her biriniz için bir günümü ayırabilirim. En azından bir ya da iki saatlik ders ya da etkinlik yaparsak bu hepimiz için güzel olabilir."
"Sizi daha fazla görme fikri çok güzel geldi şu an." Dedi Mia gülerek. "Haftasonu bile olsa gelirim o derece."
"Yalaka." Dedi Alec arkadan. "Ayrıca ağzını kapa, salyaların masaya akacak."
"Alec!" Dedi Magnus biraz uyaran bir sesle. "Sen katılacak mısın?"
"Ben mi? Bıraksanız bu derslere bile girmem."
"Zaten bu dersler müfredat dışı olacak. Ya etkinlik bazında olur ya da soru çözme bazında. O yüzden konu işleme gibi bir şey yapmayacağım. Kaçıranlar eksik kalmayacak ama tabii bence kimse kaçırmamalı. Sen de buna dahilsin Alec."
"Bence Alec katılmasın." Dedi Steve gülerek. "Sınıfın enerjisinin içinden geçiyor."
"Şimdi seni o masaya yatırıp senin de...."
"ALEC!"
Magnus'un sesi bu sefer bir öncekinden daha sert çıkmıştı.
"Benimle uğraşmasın kendisi, yoksa hayatına bitkisel yaşamda devam eder."
"Steve, sen de arkadaşına laf atma."
Steve önüne dönerken Magnus sinirli bir edayla Alec'e bakmıştı.
"O zaman dersimize devam edelim."
....
Tenefüs arasına çıkacakları sırada Magnus Alec'in yanına ilerledi, onunla konuşması gerekiyordu.
"Ek ders onayı alırsam senin de katılmanı istiyorum Alec."
"Ben istemiyorum ama. Zorla mı dahil edeceksiniz beni."
"Hayır tabii ki. Sadece fikrimi söyledim. Ayrıca... homofobik insanlardan nefret ediyorsun değil mi?"
"Evet ediyorum."
"O zaman arkadaşlarına da dersteki tarzda tehditler etmemelisin."
"Ne var bunda?" Deyip güldü Alec. "O da haddini bilsin."
"Ona haddini o şekilde mi bildireceksin?"
"Yapacağım bir şey değildi. Adı üstünde, tehdit."
"Yapamayacağın şeyleri tehdit unsuru olarak kullanma o zaman, insanlar seni yanlış tanımasın."
"İnsanlar beni yanlış tanıyabilirler, umurumda değil. Ayrıca eminim Steve bile olayı bu kadar büyütmemiştir."
"Yine de yaptığın şey doğru değildi, inkar etmeye devam edebilirsin."
Onlar konuşurken ders zili çalmaya başlamıştı. Alec sinirle iç çekti.
"Tenefüsümü çaldınız az önce farkında mısınız?"
"Umarım ileride anlarsın, senin için gerçekten iyi şeyler yapmaya çalıştığımı. O zaman bu anların zamandan çalmak olmadığını fark etmiş olacaksın."
....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I Don't F*cking Care
Hayran KurguYerinde olsam benimle uğraşmazdım. -Bir öğretmen- öğrenci kurgusudur ama oldukça masum bir hikaye olacak-