Ben çoktan düştüm.

892 116 166
                                    

Bi haftadır işte olduğum için anca bölüm yazabildim, neyse kıymetimi bilin snsnmamsms

Sabah kahvaltısından sonra Asmodeus, Alec ve Magnus birlikte Asmodeus'un şirketine doğru yola çıkmışlardı. Alec fazla gergin hissettiği için çok fazla konuşmuyordu. Magnus da genelde onu rahatlatmak adına konuşuyordu.

"Geldik, inebiliriz."

Alec arabadan indikten sonra bi süre şirketi inceledi ve gerçekten dış görünüşü hoşuna gitmişti.

"Beğendin mi Alec?" Deyip elini Alec'in omzuna attı Asmodeus. "Belki birkaç seneye çalıştığın yer burası olabilir."

"Bu çok güzel bir düşünce efendim." Deyip gülümsedi Alec. Sonrasında üçü birlikte şirkete giriş yapmışlardı.

"Burayı dişimle, tırnağımla yaptım. Her tuğlasında alın terim vardır benim."

"Gerçekten güzele benziyor." Dedi Alec etrafı izlerken. "İnsanın emeğinin boşa gitmemesi çok güzel bir durum."

"Katılıyorum. Magnus ben ofisime çıkıyorum, sen Alec'e etrafı gezdir sonra da yanıma gelin."

Magnus başını olumlu anlamda sallarken Asmodeus asansöre doğru ilerlemişti. Sonrasında Magnus ve Alec etrafta dolanmaya başladılar.

"Burası teknik ekiptekilerin odası, yan kısımda da genelde stajyerler çalışır. Babam birisini işe almadan önce mutlaka onu birkaç sene stajyer olarak çalıştırıyor."

"Çok disiplinli bir adama benziyor."

"Fazla disiplinlidir iş konusunda ama bazen bunu bize yansıttığı da oluyor. Bu da evde gergin anlar yaşanmasına neden oluyordu. Neyseki Laurel doğduktan sonra babam daha bir yumuşadı. Kız çocukları paratoner etkisi yaratıyor resmen."

Alec bu cümleye gülmeden edememişti.

"Kız çocukları daha sempatik oluyorlar, Izzy'den biliyorum."

"Öyle deme, ben de çok sempatik bir çocuktum. Sanırım çok iyilik meleği gibiydim ve bu da babam için iyi bir şey değil. O her zaman bardağın boş tarafını görür, kötümser yaklaşır."

"Babanızın bana çok benzemesi ürkütücü bir durum. Sanırım ben de her zaman kötümser bir insan oldum. Sizinle tanışana kadar."

Magnus bu cümleye güldükten sonra asansöre yönelmişti. Alec de peşinden gelirken Magnus çağırma tuşuna bastı.

"Sana bir şey söylemem lazım." Deyip Alec'e baktı Magnus. "Benim asansör korkum vardı önceden. Hala binince geriliyorum ama içeride tuhaf davranırsam şaşırma diye söylemek istedim."

"İsterseniz merdivenlerle çıkalım."

"14 katı? Ölme garantili olur benim için." Deyip gelen asansöre biraz tereddütle binmişti. "Küçükken bindiğim asansör zemin kata çakılmıştı ve düşüş yüzünden bacağımı kırmıştım."

"Bu çok kötü bir anıymış."

Magnus 14. Katın düğmesine basarken kollarını da göğüsünde birleştirdi.

"Sakin olun, 1 dakikaya çıkarız."

"Aslında 1.5 dakikada çıkıyor, önceden hesaplamıştım." Alec ona anlamaz bir şekilde baktığında Magnus gülmüştü. "Tuhaf oldu bu değil mi?"

"Hayır, sadece... başınıza çok fazla aksilik gelmiş."

Alec bunu dediği zaman asansör aniden sarsıldı ve Magnus korkuyla duvara sindi. Sonrasında birden tüm asansör kararmıştı.

"Alec... Alec neler oluyor?"

"Sanırım elektrikler kesildi. İş yerinde jeneratör var mı?"

"Evet var." Dedi Magnus biraz korkulu bir sesle. Farkında olmadan Alec'e doğru yaklaşırken Alec de telefonunun ışığını açmıştı.

O sırada etraf yine aydınlandı ama asansör hareket etmiyordu. İki katın arasında öylece durmaya devam ediyordu.

"Asansörde kaldık değil mi?" Dedi Magnus Alec'e bakarak.

"Biraz öyle oldu. Korkmayın, zaten birazdan bizi çıkarırlar."

"Babamı arayacağım." Magnus telefonunu çıkardı ama telefonu zar zor çekiyordu. "Çekmiyor bu."

Alec yanda duran zil tuşuna bastığı zaman binada birkaç kez tiz bir zil sesi yankılandı.

"Bu tuş bunun için var öyle değil mi?"

Magnus başını olumlu anlamda sallamış olsa da yüzündeki paniği Alec fark ediyordu.

"Sakin olmayı deneyin."

"Ya asansör aniden yere çakılırsa. 10. Kattan zemine çakılmak istemiyorum."

"Öyle bir şey olmayacak." Deyip güven dolu bir sesle konuşmuştu Alec. "Lütfen korkmayın."

"Demesi kolay, sen rahatsın tabii." Deyip sırtını asansör duvarına yasladı Magnus. Alec onun bu haline hem gülmek istiyor hem de aynı zamanda üzülüyordu.

Çok geçmeden birkaç kişi ve Magnus'un babası yardım için gelmişlerdi ve asansörde kesintiden dolayı bir arıza olduğunu. söylemişlerdi. Teknik bir ekip çağırılana kadar Magnuslar içeride kalmalılardı.

"Aman ne güzel." Dedi Magnus asansörün yerine çöküp oturarak. "Bir bu eksikti."

Alec de onun yanına çöküp oturmuştu.

"Benimle aynı asansörde olmaktan çok da memnun değil gibisiniz."

"Saçmalama Alec, asıl sen olmasan şimdiye bu asansörde kafayı yemiştim." Deyip derin bir nefes aldı Magnus. Sonrasında yüzünü Alec'e çevirdi. "Beni bu şekilde aptalca hallerde görmeni hiç istemezdim. Gözünde bir karizmam varsa da tamamen çizilmiştir."

"Aksine bu hallerinizi görmek beni mutlu ediyor. Sizi daha öncesinde akademik açıdan tanıyormuşum ya da öğrenci- öğretmen açısından. Ama şimdi kim olduğunuzu da öğreniyorum ve bu benin hoşuma gidiyor."

Magnus bu sözün üstünde gülümseyip alnını Alec'in omzuna yasladı. Alec beklemediği tepkiyle birkaç saniye gerilmişti.

"Üşümeye başladım."

"Asansörün kliması açık, kapatayım isterseniz."

"Hayır kalkma şimdi." Deyip Alec'e sokuldu Magnus ve kolunu Alec'in beline sardı. "Sen de sarılsana."

Alec biraz tereddüt edip sonrasında kolunu Magnus'un sırtına attı ve onu kendine çekti. Şu an kalp atışının hızını tahmin bile edemiyordu.

O an asansör aniden sarsıldı ve Magnus başını Alec'in omzuna gömdü tamamen.

"Alec..."

"Bir şey yok sadece asansörü tamir ediyorlar." Deyip eliyle Magnus'un sırtını okşadı Alec. Birazdan düşüp bayılabilirdi. Magnus onun boynuna yaslanmış hızlı hızlı nefes alırken sakin kalmak çok zordu.

"Düşmeyiz değil mi?"

Ben çoktan düştüm...

"Öyle bir şey olmayacak, endişe etmeyin."

Geçen birkaç dakikanın ardından asansör yukarı yönde hareket etmeye başlamıştı. Magnus başını kaldırıp etrafına baktıktan sonra derin bir nefes aldı.

"Çalışıyor." Deyip Alec'ten uzaklaştı ve gülümsedi. "Düşmedik."

"Evet düşmedik."

Asansör durduktan sonra Magnus ayaklandı ve kapı açıldığı anda babasına sarıldı. Alec'se bir süre daha zeminde oturmaya devam etmişti. Kendine birkaç ay daha gelemeyecekti büyük ihtimalle.

....

Alın bu bölümle ne yaparsanız yapın snsnmamd

I Don't F*cking CareHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin