Dışı sizi içi beni...

932 125 117
                                    

Alec biraz çekinerek öğle arasında Magnus'un yanına gitmişti. Bugün Malia ve Magnus'un çıkışta teke tek dersi vardı.

"Bay Bane, sizinle konuşabilir miyim?"

"Tabii Alec, otur hadi. Bir şey mi oldu?"

"Hayır, önemli bir şey değil. Ben sadece... bugün Malia ile yapacağınız derse ben de katılabilir miyim diyecektim."

"Niye? Bir sorun mu var?"

Evet, birisi ile baş başa ders işlemenizi istemiyorum.

"Hayır bir sorun yok sadece... siz hep dersiniz ya, akran öğretimi önemlidir diye. Şimdi Malia tek olursa kendini çok derse vermez bence ama ben olursam hem tartışma ortamı da olur. Ayrıca bana demiştiniz ona yardım et diye, hem ben de neler öğrendiğini görürüm. Bana da iyi olur."

Alec bu yalan üstünde yarım saattir çalışıyordu ve iyi de yalan atmıştı.

"Seni bu kadar düşünceli görmek beni mutlu etti. Tamam, tabii ki katılabilirsin. Ama şey... Malia ile konuştun mu? Belki o istemez."

"Ben onunla konuşur, ikna ederim siz merak etmeyin. Sizin için sorun değilse ortada sorun yok demektir."

Magnus hafifçe gülüp "Pekala, sen Malia ile konuş o zaman." Demişti. Alec de ona gülümseyerek karşılık verip öğretmenler odasından çıktı.

Şimdi gidip Malia ile konuşacaktı. İkna olmasa bile Alec onu mutlaka ikna ederdi.

....

"Ne yani? Bay Bane ile olan derse sen de mi girmek istiyorsun?" Deyip Alec'e baktı Malia.

"Bunun tam olarak nesini anlamadın?"

"Anladım ama tekrar edeyim dedim."

"Sen kabul ediyor musun onu söyle."

"Kabul ediyorum ama bir şartla..."

"Neymiş o şart?" Dedi Alec sinirle soluyup.

"Çıkışta bana kahve ısmarlayacaksın. Burada hiç arkadaşım yok, birisi ile kahve içmek istiyorum."

"Tamam ısmarlarım." Alec daha zor bir şey beklemişti oysaki...

"Yanında çikolatalı pasta da istiyorum."

"Tamam onu da alırım."

"Bir de..."

"Eee yeter, abartma."

"Tamam şakaydı zaten." Deyip güldü Malia. "Bay Bane benle baş başa kalacak diye bu kadar paniklemene gerek var mıydı cidden?"

"Ne?"

"Hiiiç, öyle kendi kendime konuşuyorum."

"Konuşma. Sinirlenirsem bu okulda da barınamazsın benden demesi."

"Tamam bir şey demedim." Deyip önüne döndü Malia. "Yanında oturmaya devam edebilir miyim peki?"

"Aldık başa belayı..."

...

Ders çıkışı Magnus elinde 3 kahve ile sınıfa girdi ve Malia ile Alec'e kahveleri uzattı.

"Alın bakalım, bir kendinize gelin başta." Deyip gülümsedi Magnus. İkisi de teşekkür edip kahveleri almışlardı. "Önce Malia, seninle biraz konuşalım. Alec'in burada olması sorun olacaksa sonra da konuşabiliriz."

"Hayır hayır, sorun olmaz. Alec beni çok seviyor zaten değil mi Alec..."

"Hee evet.." dedi Alec içinden sabır çekerek. Malia onu sinir etmeyi çok sevmişti.

"Bu okula neden geçtin? Diğer okulda birtakım sorunlar olmuş sanırım."

"Evet ya, eski sevgilimin ağzını burnunu kırdım da... çok uzun hikaye Bay Bane, anlatmak istemiyorum açıkçası."

"Peki, sen bilirsin ama bu okulda böyle şeyler yapmanı istemiyorum anlaştık mı?"

"Siz isterseniz de yapmaz mıyım ben?"

Alec gözlerini devirip kahvesini içmeye devam etmişti. Birazdan sinirden kudurabilirdi.

"Haftaya sınavlar başlıyor bu yüzden bu hafta iki ders yapıp senin açığını kapamaya çalışacağız Malia. Biraz da Alec yardımcı olacak sana."

"Onunla konuştuk zaten, sağ olsun canım arkadaşım bana her türlü yardımı yapmaya hazır."

"Öyle öyle, derse başlasak ya artık."

Alec elindeki boş bardağı yana bıraktı. Diğerlerinin de kahvesi bitince trigonometri konusunu anlatmaya başlamıştı Magnus. Alec bazen Malia'nin salaklığı ile dalga geçse de genel olarak güzel bir ders yaşanmıştı.

"Bay Bane, tuvalete gidebilir miyim?"

"Esir kampında değiliz, tabii ki gidebilirsin Malia."

Malia hızlıca ayaklanıp sınıftan çıkarken Magnus da masaya yaslanıp Alec'e dönmüştü.

"Onunla iyi anlaşmana çok sevindim. İyi bir kıza benziyor."

"Dışı sizi, içi beni yakar."

Alec'in lafı üstüne Magnus daha da gülmüştü.

"Onunla derse katılıyorsun, iyi de anlaşmış gibisiniz. Tatlı da bir kız..."

Alec Magnus'a anlamaz bir halde baktığında Magnus konuşmaya devam etmişti.

"Sanırım Jeremy ile aranızdaki her şey bitti."

"Bir saniye ne? O kız ve ben? Asla öyle bir durum olamaz. Bir kere ben bir kızla olamam. Kız bana kene gibi yapıştı, yakamı bırakmıyor."

"Belki de o senden hoşlanmıştır."

"Kıyamet alametçisi gibi konuşmaya devam ederseniz çekip giderim."

"Tamam tamam, sadece sana takılmak istemiştim. Seni ilk kez bu kadar hevesli görünce şaşırdım haliyle."

O hevesin nedeni kız değil aslında...

"Sizin dersinize karşı hevesli olmamak ne mümkün?"

"Öyle mi cidden?"

"Kesinlikle öyle."

...

Ah Magnus ah, salak mısın yoksa salağayatıyorsun acaba?

I Don't F*cking CareHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin