Magnus'un soruşturma sonucu gelmiş ve sonuç olumlu olmuştu. Araştırmalar onun temiz olduğunu gösteriyordu.
Müdürün yanına konuşmak için çıktığında müdür soruşturma kağıdını eline alıp inceledi.
"Bu kadar çabuk olacağını beklemezdim. Daha önceden söyleseydiniz keşke..."
"Neyi söyleseydim?"
"Bakanlıkta yakınınız olduğunu."
"Anlamadım? Bakanlıkta yakınım yok ki benim."
"Bay Bane, bana yalan söylemenize gerek yok. Bu soruşturma işlerini çok iyi bilirim. Çoğu bir aydan uzun sürer, okula müfettişler gelir. Kısa süreliğine açığa alınma durumunuz yaşanır. Hatta okul değişikliği yapmanız bile istenir. Bunlar yaşanmadan bir haftada çözülen bir soruşturma görmedim. Ancak bakanlık nezdinde bir tanıdığınız varsa iş değişir."
"Gerçekten... öyle bir tanıdığım yok."
"Pekala, söylemek istemiyor olabilirsiniz tabii ki. Sadece bundan sonra daha dikkatli olun derim, ikinci bir soruşturma bu kadar kolay atlatılamaz."
....
Magnus müdürün yanından çıktığı gibi Catarina'nın yanına gitmiş ve bu durumu ona da sormuştu.
"Müdür haklı Magnus, böyle soruşturmalar bazen bir aydan uzun sürebilir hatta bir dönemi bile aşabilir."
"Ama benim cidden tanıdığım birisi yok ki."
"Peki bakanlıkta tanıdığı olan birisi var mı yakın çevrende?"
Magnus bir süre bunu düşünmüş, sonrasında gözü az ileride oturan Alec ve arkadaşlarına kaymıştı.
"Sanki aklıma bir şeyler gelir gibi oldu şu an. Neyse Catarina, benim bunu çözmem gerekiyor. Derse gitmem lazım."
"Şimdiden sana bol şanslar o zaman."
"Teşekkür ederim."
...
Magnus 12ler ile girdiği ilk ders boyunca hiçbir şey söylemedi. Dersin sonuna doğru ise aklındaki planı uygulamaya geçti.
"Arkadaşlar, az önce elime bir rapor geçti. Şu soruşturma olayı çözüme kavuşmuş durumda."
"Gerçekten mi Bay Bane? Peki sonucu ne olmuş?"
"Aklandım." Deyip yüzüne küçük bir gülümseme yerleştirdi Magnus. Sınıftakiler bu habere sevinirken Magnus oraya bir "ama" koymuştu.
"Ama ne? Bir sorun mu var?" Dedi Alec hızlıca konuşup.
"Ne yazık ki bu okulda kalmam mümkün değilmiş. Bir hafta içinde başka bir okula geçişim sağlanacak."
"Ne?"
"Hayır Bay Bane, lütfen böyle bir şey olmasın."
"Üzgünüm çocuklar ama Bakanlığın emri bu yönde, itiraz etme hakkım yok."
Gözü Alec'e kaydığında Alec'in Malia'ya bir şeyler söylediğini fark etmişti.
"Bir sorun mu var Alec?"
"Evet var ama çözeceğiz." Deyip önüne döndü Alec. Sonrasında zil çaldığında Malia ve Alec hızlıca sınıftan çıktılar ve Magnus da çaktırmadan peşlerinden gitti.
"Ara hemen babanı, neden böyle olmuş sor."
"Tamam Alec, sakin ol tamam mı? Arayacağım şimdi. Halledeceğiz merak etme."
"Onun gitmesine dayanamam."
Malia sırtını duvara yaslayıp onları uzaktan izleyen Bay Bane'den habersiz telefonu ile babasını aramıştı.
"Efendim güzel kızım."
"Baba, sana bir şey sormam lazım. Bay Bane'in davası sonuçlanmış ama okuldan uzaklaşması isteniyor. Bu nasıl mümkün..."
Malia susmuştu çünkü şu an tam karşısında Bay Bane duruyordu.
"Telefonu bana ver." Dediğinde Alec de o yöne dönmüştü. Malia hızlıca telefonu Magnus'a uzattı.
"Merhabalar, sanırım Malia'nın babası ile görüşüyorum."
"Evet. Ben Peter, siz kimsiniz?"
"Ben Malia'nın matematik öğretmeniyim. Soruşturmasına yardım ettiğiniz şu ünlü Magnus Bane ben oluyorum."
"Ah... demek o sizsiniz. Küçük bir şeydi, abartılacak bir durum değil. Çocuklar rica edince kıramadım."
"Bunun için teşekkürler ama bir dahakine lütfen onların ricasını kırın." Deyip telefonu kapadı Magnus ve Malia'ya uzattı. Alec de Malia da şu an ona bakamıyordu.
"Siz aklınızı mı kaçırdınız? Nasıl böyle bir şey yaparsınız?"
"Biz... sizin için yaptık Bay Bane." Dedi Alec hızlıca. "Cidden... kötü bir amacımız yoktu. Haksız yere soruşturma açılmıştı ve... ve çok üzgündünüz. Başka bir şey gelmedi aklımıza."
"Ne olursa olsun torpil iyi bir şey değildir. Masumsam zaten ortaya çıkardı er ya da geç. Şimdi böyle olunca... sanki bir şey varmış da aklanmak için birilerini araya sokmuşum gibi bir izlenim vereceğim."
"Özür dileriz, kötü bir amacımız yoktu." Dedi Malia aynı mahcup ifade ile.
"Bırakın da okuldan gönderilme işinizi de çözelim. Sizin gitmenize dayanamam. İstemezseniz de gittiğiniz okula ben de gelirim."
Alec bunları hızlıca söylerken Magnus başını sinirle iki yana salladı.
"O yalandı. Sizden şüphe ettiğim için tepkinizi görmek adına yaptığım bir şeydi. Birazdan zaten sınıfa da şaka yaptığımı duyuracağım."
"Gerçekten mi, gitmiyor musunuz yani siz?"
"Hayır ama gözüm ikinizin üstünde olacak, bunu aklınızdan çıkarmayın."
Magnus yürümeye başladığı zaman Alec hızlıca Malia'ya sarıldı.
"Duydun mu? Gitmeyecekmiş."
"Duydum Alec, sıkma boğazımı. Öldüreceksin şimdi beni..."
"Özür dilerim." Diyerek geriye çekildi Alec. "Bize çok mu sinirlendi sence?"
"Eh... biraz sinirlendi ama adam haklı gibi."
"Sinirlensin, umurumda değil. Yine olsa yine yapardım bunu. Ne kadar kızacağının bir önemi yok."
"Bence bu olayın şokunu atlatsın, bize fazla sinirli kalmaz. İkimiz de onun iyiliği için yaptık bunu."
"Ben biraz bencilce düşünüp kendi iyiliğim için de yapmış olabilirim." Deyip gülmüştü Alec. "Ama en çok onun iyiliği için yaptım."
"Tam bir aptal aşıksın şu an."
"Kes be! Dalga geçme benimle."
"Tamam tamam, sınıfa girelim hadi. Ders zili çaldı."
.....
Ahahahhaa kıyamam size ben 💙💙 Magnus ve Alec sevgili gibi oldular sürekli bir trip bir kavga shjwjwjd
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I Don't F*cking Care
FanficYerinde olsam benimle uğraşmazdım. -Bir öğretmen- öğrenci kurgusudur ama oldukça masum bir hikaye olacak-