I Don't F*cking Care

Seni kızdırmak çok zevkli

Alec ile Jace'in kimyası gerçekten de tutmaya başlamıştı. Tarzları benziyordu; dinledikleri müzikler, okudukları kitap türleri. Sohbet edecekleri çok fazla şeyleri oluşmaya başlamıştı.

Henüz birkaç gündür birbirlerine tanıyor olmalarına rağmen bir anda Jace'in ortaya attığı bir fikir ikisinin de dikkatini çekmişti.

"Aynı eve çıkalım mı?"

"Cidden mi?"

"Neden olmasın ki. Ben yurtta kalıyorum ve zaten eve çıkacak bir arkadaşım olsun istiyordum. Ee sen de zaten arkadaşların ile kalıyorsun ama ikisi sevgili ve bu biraz rahatsız edici olmalı."

"Aslında rahatsız edici değil ama yine de onların yanında yaşamaktansa birisi ile eve çıkmayı tercih ederim. Hem Magnus buraya geldiğinde daha rahat etmiş oluruz."

"O zaman bu fikri değerlendirmeye alıp ev bakmaya başlıyorum, tamam mıdır senin için?"

"Çok acele etmesek?" Deyip bir süre düşünmüştü Alec. O sırada Jace'in şu sıralar takıldığı kızlardan birisi bir arkadaşıyla beraber masaya gelip izin dahi almadan oturdular.

"Selam beyler, umarım muhabbetinizi bölmüyoruzdur."

"Böldünüz ama sorun değil." Deyip elini kızın omzuna atmıştı Jace. "Biz de Alec ile eve çıkma muhabbeti yapıyorduk."

"Eve mi çıkacaksınız? Ah, cidden iyi olur. Hem seninle buluşmamız daha kolay olacaktır."

Kız bunu gıcık bir kahkaha eşliğinde söylerken Alec bir an için Jace ile aynı eve çıkmak mantıklı olacak mı diye düşünmeden edememişti. Çapkın bir arkadaşı midesi ikinci kez kaldıramayabilirdi.

Alec bunu düşünürken bir anda tüm bedeni buz kesmişti. Saçlarına dokunan el, yüzünün çok yakınında duran bir yüz...

"Sen niye hiç konuş..."

Kız daha sözünü tamamlayamamışken Alec aniden kızı itip hızlıca ayağa kalkmıştı.

"Bana bir daha sakın dokunma, sakın!"

"Ne? Ne oluyoruz ya? Nasıl bir tepki bu böyle?"

Kızın arkadaşı anlamaz bir halde Alec'e bakarken Alec derin bir nefes alarak onların yanından uzaklaşmıştı.  Jace de hemen onun arkasından kalktı ve Alec'in peşinden yürümeye başladı. Milletin onlara attığı tuhaf bakışlara da aldırış etmiyordu.

"Alec! Alec iki saniye bekle beni."

Alec aniden yerinde durup hızlıca Jace'e dönmüştü

"Bir daha yanıma bu tarz gevşek hareketli, insanların özel alanını hiç çekinmeden ihlal eden tipler getirirsen Jace seninle büyük sorunlar yaşarız."

"Ben... ben üzgünüm. Bir an ben de şaşırdım zaten öyle yapmasına. Onun adına ben özür dileyeyim. Ama sen de bir anda çok sert bir şekilde tepki verdin, kız neye uğradığını şaşırdı resmen."

"Sert tepki mi verdim cidden? Kız alenen beni taciz etti, nasıl bir tepki vermemi bekliyordun?"

"Taciz mi? Yuh artık Alec, bir de sikmeye kalktı de tam olsun."

"İşte sizin sorununuz tam olarak bu. Senin, o kızın, geri kalan çoğu insanın sorunu bu. Bir kadın bir erkeğe dokunduğu zaman bunun adına asla taciz demiyorsunuz çünkü size göre o erkeğin her zaman bu durum hoşuna gidiyor oluyor değil mi? Senin hoşuna gidiyor olabilir Jace ama benim gitmiyor. Ayrıca benim bir sevgilim var, kendimden daha çok sevdiğim ve kendimden daha çok değer verdiğim bir sevgilim."