Magnus fazla merhametli

815 113 131
                                    

Magnus ve Alec kapıyı çaldıktan kısa bir zaman sonra kapıyı orta yaşlarda bir kadın açmıştı.

"Ah sonunda geldiniz." Deyip kadın sıkıca Magnus'a sarılmıştı. "Seni çok özledim birtanem."

"Anne tamam... öğrencimin yanında çok şey yapmasan..."

Annesi geriye çekilip sonrasında Alec'e dönmüştü.

"Ben Carol, sen de Alec olmalısın."

"Evet efendim."

"İçeriye girin hadi, kapıda kaldınız resmen benim yüzümden."

Kadın içeriye girdikten sonra Magnus ve Alec de içeriye girmişlerdi.

"Babam salonda sizi bekliyor. Ben de yemekler ne alemde kontrol edip geliyorum."

Kadın mutfağa ilerlerken Alec'e küçük çaplı bir kal gelmişti.

"İyi misin?" Deyip ona yaklaştı Magnus.

"Ben biraz şey... iyiyim bir sorun yok. Sadece heyecan yaptım."

"Sakin ol sadece babamla tanışacaksın."

Evet tüm sorun da bu zaten.

Alec sonunda kendine geldiğinde Magnus ile birlikte salona ilerlediler. Orada koltukta oturan ve oldukça resmi bir görüntüsü olan adam anında gözüne çarpmıştı Alec'in.

"Baba biz geldik."

Magnus'un sesiyle adam ikisine baktı sonrasında da koltuktan kalkıp ikisinin yanına geldi.

"Sonunda gelebildiniz." Deyip başta Magnus'a sarıldı. Sonrasında Alec'e yönelmişti.

"Demek Magnus'un bahsettiği şu meşhur öğrenci sensin."

"Şey... sanırım benim." Deyip elini adama uzattı Alec. "İsmim Alec."

"Evet biliyorum. Senin hakkında birkaç küçük araştırma yaptım. Okul hayatın pek de iç açıcı geçmemiş."

"Baba!"

Asmodeus Alec'in elini tutup sıktı.

"Ben de Asmodeus. Kusuruma bakma, biraz ayrıntı düşkünü bir insanım."

"Sizi anlıyorum. Evet geçmiş öğrencilik yıllarım pek parlak değildi."

"Oturun hadi, ayakta kalmayın."

Asmodeus baş kısımdaki tekli koltuğa geçerken Alec bir an ne yapacağını şaşırmış, sonunda Magnus'un onu kolundan çekmesi ile Magnus'un yanına oturmuştu.

"Seni çok heyecanlı gördüm genç adam, biraz sakin ol bakalım."

"Üzgünüm ben... biraz panikledim."

"Magnus'un eve getirdiği ilk erkek değilsin."

"Baba! Gerçekten beni utandırıyorsun şu an."

"Tamam sadece şakaydı. Öncesinde bir erkek arkadaşı vardı da... onu tanıştırmak için eve getirdi. Aptalın tekiydi, öyle aptalları nereden buluyor anlamıyorum."

"Baba lütfen şu konuyu kapatır mısın?"

"Geçenlerde bir şey öğrendim. O çocuk hakkında."

"Ne öğrendin?" Deyip korkuyla ona baktı Magnus. Umarım şu dava olayı değildir.

"Tam olarak korktuğun şeyi öğrendim. Okula gelip seni rahatsız etmiş bir de üstüne sana soruşturma açılmasına neden olmuş ve sen bana bunların hiçbirini söylemedin."

"Çözüldü çünkü, o yüzden söyleme gereği duymadım."

"Jason sana bir daha bulaştı mı?"

"Hayır bir daha görmedim."

Magnus'un cevabı üstünde Asmodeus gülmüştü.

"Baba, bir şey yapmadın değil mi?"

"Hayır sadece birkaç adamım konuşmuş onunla, düzgün bir dille."

"Düzgün bir dilden anlayan bi adama benzemiyordu." Dedi Alec gülerek. Bu adamı çok sevmişti.

"Evet benzemiyordu." Deyip Alec'i süzdü Asmodeus. "Seni sevdim Alec. Kararlı ve dik bir duruşun var. Böyle adamları severim."

"Teşekkür ederim. Belki birazcık agresif bir yapım olabilir ama genelde bir şeye kafayı koyunca yapmadan bırakmıyorum."

"Ben de öyleyim. Benim de agresif bir yanım var ama aslında çok nazik bir adamımdır. Tabii ki hak edene."

"En güzeli de bu bence."

"Magnus bana hiç benzemiyor. O herkese karşı son derede merhametli. Bazen benim kafayı yememe neden olacak kadar merhametli hem de."

"Sanırım öyle olmasaydı benden ilk andan ümidini keserdi. Bu yüzden ben Bay Bane'in bu özelliğini çok seviyorum."

Alec bunu dediği zaman Magnus ona içten bir gülümseme göndermişti.

"Tabii ki ben de oğlumun bu özelliğini çok seviyorum ama fazlaya kaçınca kendini üzmeye başlıyor. Mesela Laurel biraz daha bana benzer ama Magnus... annesinden almış bazı şeyleri."

"Anneme bu yüzden aşıksın baba."

"Ah evet, birbirimizi tamamlıyoruz işte. Yoksa benim gibi suratsız bir adamı kim çeker?"

Asmodeus bunu deyince Alec bir an boş bulunup gülmüştü.

"Üzgünüm ben... aynısını kendim için düşündüğümden güldüm."

"Seni çekmeyecek bir kadın olmaz bence, ya da bir erkek. İnan bana agresif olman bir şeyi değiştirmiyor. Sevdiğin kişiye karşı bir anda dünyanın en anlayışlı insanı haline geliyorsun çünkü. Ben defalarca kez yaşadım bunu."

"Sanırım ben de yaşıyorum bu durumu." Dedi Alec ve Magnus'a bakmamak için üstün bir çaba sarf etti. "Bazen küçük birkaç çıkışım oluyor gerçi ama telafi etmek için her şeyi yapıyorum."

"Onu ben de çok yapıyorum. O çıkışlar mutlaka oluyor. Magnus da bunu çok iyi bilir, o da benim o hallerimi az çekmedi."

"Evet biraz çektim ama geride kaldı hepsi. Bu şeylerin telafisi olduğu sürece sıkıntısını yaşamıyorum ben."

"Çünkü fazla yüce gönüllüsün öyle değil mi Alec?"

"Şey... evet biraz öyle. Özellikle bana karşı başlarda fazlaca bunu gösterdi."

"Seni sevmiş demek ki. Gerçi Magnus'tan söz ediyoruz. Sevmese seni buraya getirip benimle tanıştırmazdı eminim. Sevgilisini bile bir sene sonra tanıştırdı bizimle. Sanırım seni daha fazla sevmiş."

Ortamda bir süre sessizlik olurken arkadan Carol'ın yemek hazır çağrısı ile konu dağılmıştı. Yine de Alec'in kalbi birkaç dakika boyunca hızlı atmaya devam edecekti.

....

Asmodeus kral yine formunda nsmsmsmdms

I Don't F*cking CareHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin