İyice batırdın

642 74 83
                                    

Özlediniz mi beni *-*

Alec eve dönmüştü ve yavaştan eşyalarını toplamaya başlamıştı. Çünkü üniversite başvurularını yapmışlardı ve kısa zaman sonra başvuru sonuçları gelecekti. Bu yüzden Alec önemli gördüğü eşyaları toplamak istemişti.

"Alec, hemen toplanıyor musun?"

Babasının sesini duymasıyla elindeki şeyleri bıraktı Alec.

"Biraz konuşalım mı seninle?"

"Ne konuşacağız baba?"

"Böyle yapma." Deyip oğluna yaklaştı Robert. "Benden nefret etme."

"Senden nefret etseydim eğer bunu daha önce anlardın, inan bana."

"Magnus nasıl?"

"Seni ilgilendirmez."

"Alec lütfen... aramızı düzeltmeye çalışıyorum şu an. Beni bu şekilde tersleme."

"Aramızı düzeltmek için geç kalmadın mı baba biraz?" Deyip ayaklanmıştı Alec. "Sen... sen hiçbir zaman benim için çaba sarf etmedin ve ben aptalmış gibi seni her zaman kabullendim. Ama lise hayatım boyunca bir kere beni karşına alıp ne sorunum olduğunu sormadın. Sürekli azarladın, kızdın. Benden hiçbir şey olmayacağını söyledin ve cidden benden bir şey olmayacağına ben de emin olmuştum. Çünkü babam bile bana güvenmiyordu. Eğer benim hayatıma Magnus gibi bir öğretmen girmese ne olacaktı sence. Senin o mükemmel desteğin ile harika bir üniversiteye gidebilecek miydim?"

"Biliyorum birçok konuda hatalıyım ama..."

"Birçok konuda hatalı mısın? Senin hatalı olmadığın konu yok resmen." Deyip elindeki tişörtü yana attı Alec. "Neden biliyor musun? Başıma gelenler yüzünden çok suçlu hissettin ama ne yazık ki bunu kabul edemedin. Oğlunun hayatını bitirdiğini kabul edemeyip tüm suçu bana atmak daha kolaydı senin için. Ama sorun değil, ben o suçu üstüme almayı kabullenmiştim. Ne yazık ki artık o kadar aptal değilim. Eğer hala sana baba diyorsam bunun tek nedeni 5 sene boyunca bu evde beni barındırmış olmandır. Zaten senden başka bir babalık gördüğüm söylenemez."

Robert bir şey diyecek olsa da yapamamıştı. Alec de burada kalmayı ciddi anlamda istemiyordu.

Hazırladığı çantayı alıp "Ben arkadaşımda kalsam daha iyi olacak." Diyerek evden çıktı. Magnus'a bir daha rahatsızlık vermek istemiyordu. Roy ve Jeremy de aileleri ile yaşadıkları için telefonu eline alıp Malia'yı aramıştı.

"Alec'in paşa gönlü sonunda bizi arama kararı almış bakıyorum."

"Malia, şu an pek sırası değil. Ben sizde kalabilir miyim birkaç gün?"

"Evet... elbette kalabilirsin. Bir sorun mu var? Magnus ile mi kavga ettiniz?"

"Hayır tabii ki. Babam ile tartıştım ve Magnus'a da yük olmak istemiyorum daha fazla. Size geleyim, birkaç gün sonra yine eve dönerim zaten. Ya da... acaba annemlerin yanına mı gitsem?"

"Sen karar ver ama benim kapım sana her zaman açık."

"Sanırım size geleceğim."

"Alayım mı seni gelip?"

"Yok gerekmez, otobüs bekliyorum şu an. Yarım saate orada olurum."

"Tamamdır, seni bekliyor olacağız. Kevin de zaten yemek söyleyecekti. Açsan sana da söyleyelim."

"Çok iyi olur. Ve teşekkür ederim."

"Neye teşekkür ediyorsun acaba? Ben bu okula gelip bu kadar mutlu olduysam tek sebebi seninle arkadaş olmamdı Alec. Sen benim abimsin ve hakkını ödeyemem. Bu yüzden sakın bana bu durumlarda teşekkür etme."

I Don't F*cking CareHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin