Öğrenmek bir açlıktır

847 109 82
                                    

Malia ve Alec için yaptığım shopu da şöyle bırakayım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Malia ve Alec için yaptığım shopu da şöyle bırakayım.

Bugün matematik sınavı vardı ve Alec her zamanki rahat tavrı ile sınava girecekti.

Tüm soruları yapmak istiyordu. Tüm soruları yapıp Bay Bane'in takdirini bir kez daha kazanmak...

Ama o an için... soruları çözerken aklına gelen saçma ama mantıklı düşünce ile birkaç soruyu yanlış yapmaya karar vermişti.

(Saçma ama mantıklı nasıl oluyor ben de bilmiyorum anznsms)

Bu sayede Bay Bane Alec'in eksikleri var sanıp onunla ilgilenecekti.

Aklına yatan planla sorulara baktı. Bay Bane'in olduğunu tahmin ettiği soruları dikkatle çözdü. Diğer sorulardan ikisinden birisini yanlış, diğerine de yarım çözmüştü.

Diğer sorulara son kez bakıp kağıdı yana bıraktı ve kafasını sıraya koyup zamanın geçmesini beklemeye başladı.

...

"Nasıl geçti sınavın?"

Çıkışta Magnus ile karşılaşınca saniyelik bir an pişmanlık duymuştu.

"Bir iki soruda takıldım sadece." Dedi Alec saçını kaşıyarak.

"Olsun, her zaman her şeyi mükemmel yapamıyoruz ne yazık ki... kağıtlara baktıktan sonra eksiklerini tamamlarız korkma."

Magnus o denli iyiydi ki, Alec onun iyiliği karşısında bazen kendini tutamayıp ağlamak istiyordu.

"Teşekkür ederim."

"Hatta şey... öğlen işin yoksa öğretmen odasına gel. Sorulara bakalım olur mu? Ama işin varsa..."

"İşim yok." Dedi Alec heyecanlı bir şekilde konuşup. "Gelirim tabii ki."

"Tamam, buna sevinirim işte. Malia'yı da çağır istersen."

"Hayır, gerek yok ona. Ben tek gelirim."

"Tamam, öyle olsun bakalım." Deyip yürümeye başladı Magnus. "Bekliyor olacağım."

Alec bir süre kilitlenmiş halde Magnus'u izlemiş, Magnus gözden kaybolunca da sırtını duvara yaslayıp derin bir nefes almıştı.

Magnus ile konuşurken adeta soluğu kesiliyordu. Bedeni nefes almayı unutuyor ya da az nefes alıyordu.

Bu hissin ne olduğunu bilmiyordu ya da bilmezlikten gelmeyi tercih ediyordu.

...

Öğle arası Magnus sınav kağıtlarını alıp masasına yerleşmişti. Bu sınav klasik bir sınav olduğu için cevap kağıdını detaylıca hazırlamış ve puanlamıştı.

Normalde klasik sınavları okumak teste göre daha zor olsa da Magnus klasik sınavları testlerden daha yararlı bulurdu.

Kağıtları okumaya başladığında soru soru okuma taktiğini kullanma kararı almıştı. Aslında bunu matematik dersinde kullanmaya gerek yoktu, sözel sınavlarda daha çok işe yarardı ama Magnus soru istatistiği çıkarırken bu taktiği kullanmayı seviyordu.

Soruları okumaya devam ederken Alec de o sırada yemekhanede hızlıca yemeğini yiyordu.

"Az yavaş ye hayvan." Dedi Roy gülerek.

"Bay Bane ile sınav kağıtlarına bakacağız, onun yanına gideceğim."

"Ben de geleyim mi?" Dedi Malia sırf Alec'i sinir etmek için konuşarak.

"Kaşığı ağzına sokup boğazından içeriye itmemi mi istersin?"

Malia duyduğu tehdit ile önüne dönerken Kevin dalga geçer bir halde ona gülmüştü. Malia da onun karnına bir dirsek geçirdi.

Kevin nefessiz kalırken diğerleri onun bu haline gülüyorlardı.

"Daha önce hiçbir kız benim nefesimi bu kadar kesmemişti..." dedi Kevin çapkın bir edayla.

"Biraz daha konuştursan nefesini sonsuza kadar keseceğim."

"Beyler ve Bayan Malia, sohbetinize doyum olmaz ama ben gidiyorum. Ben yokken birbirinizi öldürmemeye çalışın."

Alec kalkarken diğerleri söz veremeyiz tarzında şeyler söylemişlerdi. Alec onlara güldükten sonra hızlıca yemekhaneden çıktı.

Öğretmenler odasına geldiğinde Magnus'u her zamanki gibi burada yalnız bulmuştu. Çoğu öğretmen sigara içtiği için okulun dışında, biraz ilerideki çardakta otururdu. Magnus içmediği için ve sessizliği sevdiğinden burada durmayı tercih ediyordu.

Alec bir süre kapıya yaslandı ve işini büyük bir ciddiyetle yapan adamı izlemeye başladı. Birkaç kez de kendi kendine söylenmişti.

"Ah Mandy ah, bu soruda bu hata yapılır mı?"

"Bu hatayı yaptığına inanmak istemiyorum."

Alec bir süre daha beklediğinde kendi adını duyması ile dikkat kesilmesi bir olmuştu.

"Alec?" Dediğinde Alec fark edildiğini sandı ama Magnus'un ona arkası hala dönüktü ve kağıt ile konuşuyordu. "Bu soruyu cidden yanlış mı yaptın? Kafası nerede acaba bu çocuğun?"

Alec şu cümle yüzünden bile gülümsemişti. Sonrasında birkaç adım geriye çekildi ve "Geldim Bay Bane." Diyerek odaya giriş yaptı.

"Hah tam da üstüne geldin, ben de senin yanlış yaptığın soruya bakıyordum. Otur şuraya hemen."

Alec garip bir şekilde bu durumdan zevk alıyordu. Magnus'un yanına oturdu ve Magnus ona kağıt-kalem uzattı.

"Söylediğim soruyu yaz şimdi."

Alec soruyu yazdıktan sonra Magnus'un talimatı ile soruyu çözmüştü ve soru doğruydu.

"Ee madem şimdi yapıyorsun, sınavda nasıl yapamadın?"

"Bilmiyorum, belki de o an kafam başka yerdedir."

"Aşık mı oldun yoksa?"

"Ne? Ben... ben mi? Yapmayın Bay Bane, aşk çocuk işidir."

"Öyle diyorsan öyle olsun bakalım." Deyip arkasına yaslandı Magnus. "Eğer paylaşmak istersen dinlerim."

"Gerçekten öyle bir şey yok."

"Tamam, üstüne gelmiyorum." Deyip sırtını dikleştirdi Magnus. "Sanırım bir soruyu da yarım yapmışsın." Kağıda göz attığında fark etmişti bunu. "Benim sorularımı eksiksiz yapmışsın ama kolay sorularda takılmış gibisin."

"Ben... kendimi zorlayan şeyleri seviyorum. Kolay olunca uğraşasım gelmiyor sanırım."

İki saniyede attığı yalana kendi bile inanmıştı Alec.

"Bir dahakine uğraşmaya çalış tamam mı? Senden daha iyisini bekliyorum. Hepinizden daha iyisini bekliyorum."

"İnanın bana Bay Bane, en iyisini yapmaya çalışıyorum zaten. Sırf sizin için."

"Benim için değil, kendin için yapmalısın Alec. Çünkü ben senin hayatında küçük bir kum tanesi olarak kalacağım ama sen okyanuslar için uğraşmalısın."

"Benim okyanusları istediğimi nereden çıkardınız?"

"Şu an istemiyor olabilirsin ama isteyeceksin. Başarı, başarının kapısını açar. İlerledikçe daha çoğunu istersin. Öğrenmek bir açlıktır, doyumu yoktur. Ne kadar çok şey öğrenirsen öğren her zaman kendini bilgisiz hisseder ve daha fazlasını istersin. Gerçek öğrenme aşkı buna denir."

"Çok güzel konuşuyorsunuz Bay Bane ama benim tek derdim sizin emeklerinizi boşa çıkarmamak."

"Böyle bir amacın da olabilir Alec, buna yanlış demiyorum. Sadece... kendin için de bir şeyler yapma vaktin geldi diyorum. Anladın değil mi?"

"Evet anladım Bay Bane, çok iyi anladım."

....

Anlamadığına yemin edebilirim abjskskskd

I Don't F*cking CareHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin