Ona ihtiyacım var.

970 120 41
                                    

Magnus'un bahçe nöbet yeri değişmiş ve koridorda nöbet tutmaya başlamıştı. Nöbet günü de Cuma olduğu için sınıfları kontrol edip sanki çocuklarmış gibi öğrencilere sınıfa girin komutu veriyordu.

Tüm dersler bittikten sonra öğrenciler okuldan çıkarken Magnus da sınıfları kolaçan etmek için tek tek her sınıfı gezmeye başlamıştı. Temiz bırakılmayan bir sınıf varsa temizlik görevlisine söylüyor, sınıfta öğrenciler bir şeyler unutmuşsa onları alıp sınıfta duran dolaplara koyuyordu.

12. Sınıfların katına geldiğinde kendi sınıfına girip orayı da kolaçan edecekken beklemediği bir manzara ile karşılaştı.

Alec; sıranın üstünde oturan Jeremy'i sakin denmeyecek bir şekilde öperken Jeremy de ona sarılmış, ondan daha sakin bir edayla ona karşılık veriyordu. Magnus bir an tepkisiz kalıp sonrasında öksürürek onların birbirinden ayrılmasını sağlamıştı.

Alec birkaç adım geriye çekilirken Jeremy hızlıca sıradan indi.

"Bay Bane... şey..." Alec'e bakıp sonrasında susmuştu.

"Koridor görevlisi olduğum için sınıfları kontrol ediyordum ama böyle bir manzara beklememiştim."

"Gidebilir miyim?" Dedi Jeremy Magnus'a bakarak.

"Gidebilirsiniz ama bir daha bu şekilde bir şeyle karşılaşmak istemiyorum. Burası bir okul ve okulun da kendi içinde kuralları vardır."

Jeremy başını sallayıp sınıfın kapısına yöneldiği zaman tekrar Alec'e baktı.

"Ben birazdan gelirim, sen beni dışarıda bekle."

Jeremy sınıftan çıktıktan sonra Magnus başını Alec'e çevirmişti.

"Dediklerim senin için de geçerli Alec."

"Jeremy'nin bir suçu yok. O benim yapacağım her şeye evet der. Normalde ona bıraksam böyle bir şey yapmaz çünkü."

"O zaman bence ona bırakmalısın. Farkında mısın emin değilim ama onun üstünde çok fazla hakimiyet kurma eğilimin var. Bu ona kısa vadede zarar vermez ama uzun vadede... büyük zarar görür."

"Ona zarar vermem ben."

"Sen değil belki ama ya bir başkası? Sen onun hayatında sonsuza dek kalmayı düşünmüyorsun çünkü daha sevgili olma olayını bile kabul etmiyorsun. Peki ya senden sonra bir başkasına da bu şekilde bağlanırsa. Ona kötülük ediyorsun Alec. Kendine bağımlı hale getiriyorsun. Onun şu an Roy'dan ne farkı var söyler misin bana? Roy cansız bir maddeye bağımlı ama Jeremy? O da şu an sana bağımlı, yanlış mıyım?"

"O sadece benden hoşlanıyor."

"Takıntılı bir şekilde. Bence sen benim dediklerimi çok güzel bir biçimde anladın ama şu an inkar etmeye çalışıyorsun. Ben demedim Alec, kendin dedin onun sana ne kadar bağlı olduğunu. Bunu yapma, ona değer veriyorsun diye bu hakkı kendinde bulma. Günün sonunda yine üzülen o olacak çünkü."

"Ondan tamamen vazgeçemem ben, ona ihtiyacım var."

"O zaman vazgeçme, ben sana vazgeç demedim. Ama sen hem vazgeçmek istemiyorsun hem de aynı zamanda istediğin an ondan vazgeçebilmek istiyorsun yanlış mıyım? Bunun doğru olduğunu mu düşünüyorsun cidden."

"Bırakın da kendi doğrularıma kendim karar vereyim. Hayatıma ailem bu kadar müdahale etmiyor, sizce sizin etmenize müsaade eder miyim?"

Alec sınıftan çıkacağı sırada Magnus ona tekrar seslenmişti.

"Ben senin hayatına müdahale etmiyorum, sadece doğruları söylüyorum. Ne yapıp ne yapmayacağın sana kalmış bir şey. Ama birisinin sana bunları söylemesi gerekiyordu."

Alec bir cevap vermeden sınıftan çıktı ve kapıyı da seslice kapadı.

Neye sinirli olduğuna emin değildi. Magnus'un tavrına mı, haklı olmasına mı yoksa kendisini Jeremy ile o şekilde görmesine mi sinirliydi?

....

Bilmem, belki de hepsidir...

I Don't F*cking CareHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin