Hangi konuda?

829 116 105
                                    

Eğer hayat sizin için bazı kapıları kapatıyorsa yeni açılacak kapıların sizi daha iyi yerlere götürmesi an meselesidir.

Alec okuduğu kitabın bu kısmının altını çizdikten sonra bir süre daha romana devam etmişti. Kısa bir zaman sonra babası odasına geldi ve Alec'i fark edince istemsizce gülümsedi. Son zamanlarda onun değişimi kendisinin çok hoşuna gidiyordu.

"Yemekler geldi oğlum."

"Birkaç sayfa daha okuyup geliyorum." Dedi Alec babasına bakarak.

"Tamam ama soğutmadan yiyelim olur mu?"

Alec başını tamam dercesine sallayıp kitabına devam ederken Robert da aşağıya inmişti. Oğlu gelmeden masayı kurduğunda Alec de kitabı yana bırakarak aşağıya inmişti.

Babası ile dışarıdan gelen yemekleri yedikten sonra biraz film izleyip tekrar odasına döndü Alec. Yapması gereken ödevler vardı çünkü.

...

Ertesi gün öğle arası Alec elindeki kitapla Magnus'un yanına gitmişti.

"Ah Alec, iyi ki geldin."

"Bir sorun mu vardı Bay Bane?"

"Hayır hayır, sana bir kek sözüm vardı ya..." deyip elindeki kabı salladı Magnus. "Kakaolu kek yaptım sana."

"Gerçekten mi?" Deyip hızlıca yanına gitti Alec ve sandalyeyi çekip oturdu. "Benim için mi?"

"Evet, senin için. Bak bakalım beğenecek misin?"

Alec kabı eline alıp hızlıca kekten bir ısırık almıştı. Tadı gerçekten çok güzeldi.

"Beğendin mi?"

"Gerçekten harika olmuş." Dedi Alec ağzındakini bitirmeye çalışırken.

"O zaman yeni ödevin geliyor." Deyip Alec'in kitabını çekti Magnus ve arkadaki boş sayfayı açtı. "Bu yazdığım yemekleri yapacaksın. Yaptığına dair video da istiyorum."

Bir börek ve kek adı yazdıktan sonra Alec'in önüne doğru kitabı itmişti.

"Bu ikisini yapacaksın ve tatmam için bana getireceksin, anlaştık değil mi?"

"Evet anlaştık ama kötü olursa getirmesem olur mu?"

"Olmaz, yoksa eksikleri sana nasıl söylerim." Deyip gülmüştü Magnus. "Bu da diğer ödevlerin kadar önemli, sakın aksatma."

"Aksatmam Bay Bane." Deyip kitabı önüne çekti Alec. "Sorularım vardı benim."

"Tabii, tahmin etmiştim zaten kitapla gelince."

Alec istemsizce Magnus'un her dediğine gülüyordu. Hatta Magnus'un bir şey demesine bile gerek yoktu Alec'in gülmesi için.

"Göster bakalım şu soruları." Dedi Magnus onu süzerek. Alec, Magnus ona böyle bakarken pek bir şey düşünemiyordu. "Alec?"

"Şey üzgünüm, bir an dalmışım." Deyip tekrar kitabına baktı Alec ve çözemediği sorulardan -sözde- birkaçını açıp kitabı Magnus'a uzattı. Magnus sorulara biraz baktıktan sonra gözleri tekrar Alec'in üstüne çevrilmişti.

"Bu soruları yapamıyor musun yoksa yapmak mı istemiyorsun?"

Magnus'un sorusu ile Alec biraz afallamıştı. Elini saçına atıp kaşıdı.

"Ben... bazen kitleniyorum cidden."

"Belli oluyor orası." Deyip sorulara biraz daha göz attı Magnus. Sonrasında kalemi eline alıp ilk soruyu güzelce çözdü. Alec ise her zamanki gibi soruya odaklanmak yerine Magnus'a odaklanıyordu.

O çok... güzeldi. Özellikle ona bu kadar yakınken daha güzel gözüküyordu.

Alec kelimeleri doğru düzgün seçemiyordu ama Magnus diğer soruyu anlatmaya geçmişti. Arada Alec'e anladın mı gibisinden bir şeyler soruyordu, Alec de onaylama sesleri çıkarıyordu.

"Evet, başka var mı?"

"Ne var mı?"

"Soru Alec, başka sorun var mı?"

"Haa.. şey hayır şimdilik yok." Deyip kitabı önüne çekti Alec. "Şu herifle buluştunuz mu?"

"Hangi herifle?"

"Şu eski... hani sizi arayan herifle?"

"Ha o mu? Hayır iptal ettim onu. Çok istiyorsa okula gelebilir, umurumda değil açıkçası. Ona ayıracak bir dakikam ya da bir saniyem bile yok bundan sonra."

"Bence çok doğru bir karar vermişsiniz. Yine söylüyorum, kendini seviyorsa bu okula gelmek gibi bir hata yapmaz."

"Bu konuyu konuştuk sanıyordum Alec." Deyip Alec'i süzdü Magnus. "Hiçbir şey yapmak yok, anlaştık mı?"

"Onu zamanı gelince düşünürüz."

"Zamanı filan gelmeyecek." Dedi Magnus ciddi bir sesle. O sırada Alec önüne kitabını çekti.

"Sorular ve kek için teşekkürler Bay Bane." Deyip kitabı kapattı ve eline aldı Alec. Kalemini de aldıktan sonra ayaklanmıştı.

"Anlaştık mı Alec?"

"Hangi konuda?"

"Bir şey yapmak yok." Dedi Magnus sert bir ses tonuyla konuşup. Alec gülümseyip başını iki yana sallamıştı.

"Bir şey yapmayacağım." Dediğinde Magnus rahat bir nefes vermişti. Sonrasında Alec kapıya doğru ilerleyip sadece kendi duyacağı şekilde konuşmuştu. "Tabii kendisi kaşınmazsa..."

...

Uff 🔥🔥

I Don't F*cking CareHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin