I Don't F*cking Care

Hoşuma gitti

Bu bölüm 116. Bölüme kısmetmiş. Bence hikaye akışı için ideal oldu bu 💙💙

Alec ile Magnus yer değiştirmişlerdi. Magnus Alec'in üzerinde uzanıyordu ve dudakları birbiri üstünde geziniyordu.

Sonunda Magnus da üstünde duran tişörtten kurtulmuştu. İkisinin de üstünde sadece deniz şortları vardı şu an.

"Gözümü senden alamıyorum." Dedi Alec elini Magnus'un bedeninde yavaşça gezdirirken.

"Aynı şekilde ben de."

Magnus bu konulara pek alışık olmasa da içinden geldiği şekilde davranması gerektiğine karar vermişti. O yüzden Alec'in üstüne uzandı ve boynuna yöneldi.

Nasıl yapacağını Alec'ten az çok öğrenmişti.

Bir elimi Alec'in yüzüne yerleştirdi. Diğer eliyle yataktan destek alıyordu ve aynı anda yavaş yavaş Alec'in boynunu emiyordu.

Alec derin bir nefes alıp bacaklarını Magnus'un beline doladı. Onu iyiden iyiye kendine çekmişti ve bedenleri birbirine kenetlenmiş haldeydi.

Magnus bu anın tadını çıkarmak istiyordu. Alec'e iyi hissettirmek, onun bunu hiçbir zaman unutmamasını sağlamak istiyordu.

Gerçi nasıl ve ne şekilde olursa olsun Alec bunları hiçbir zaman unutmayacaktı. Magnus'un ona hissettirdiği bu şeyin tarifi imkansızdı çünkü.

Neden altta olmak istediğini biliyordu. Kendisi Magnus'un ilki olacakken Alec de bir şeyler konusunda Magnus'un ilk olmasını istiyordu. İçinde hissetmek istediği, altında inlemek istediği ve en zayıf anında güven duyacağı tek kişi Magnus olmalıydı. Bu düşünceler bile Alec'i şuursuzlaştırmaya yetiyordu.

Magnus sonunda onun boynunu bırakıp çenesine doğru hareketlenmişti. Aynı anda onun yüzüne, yanaklarına ve öpmek istediği her yerine küçük öpücükler bırakıyordu.

Alec onun bu sevgi dolu haline gülümsemeden edememişti.

Magnus sonunda yavaş yavaş aşağılara inmeye başlamıştı. Alec'in çıplak tenine öpücükler bırakmaya devam ederken Alec onu kendinden geçmiş bakışlar ile izliyordu.

Magnus'un çekingen olmasından endişe etmişti ama şu an hiç de çekingen davranmıyordu.

Alec'in karın kaslarına küçük öpücükler bırakırken Alec kendi altında oluşan sertliğin Magnus'un üst bedenine temas etmesi ile baş etmek zorundaydı ve bu oldukça güç bir şeydi.

Başını geriye atıp derin bir nefes aldıktan sonra tekrar Magnus'a gözlerini çevirdi. Sonunda Magnus da hareketlenmiş ve tekrar Alec'in üstüne uzanmıştı.

"Bana aklımı kaybettirmeye mi çalışıyorsun?" Dedi Alec Magnus'un dudakları ile gözleri arasında gidip gelen bakışları eşliğinde. Magnus o sırada elini Alec'in çenesine koyup baş parmağı ile Alec'in az önce ısırdığı için kızaran dudağını okşamıştı.

"Ben çoktan kaybettim zaten."

Dudakları tekrar birleştiğinde bu sefer Alec onu çekip altına almıştı. Başlamadan önce ikisi de bu anın tadını çıkarmak istiyorlardı.

Alec ona sürtünüp bir yandan da Magnus'u öpmeye devam ediyordu. Magnus'un kafası o denli uçmuştu ki ona nasıl karşılık vereceğini bile kestiremiyordu şu an.

Alec en sonunda dizleri üstünde yükseldi. Birisinin artık ikisini tamamen çıplak bırakması gerekiyordu.

Bu yüzden Magnus'un şortunu tereddüt etmeden çekip almıştı. Magnus'un şu an utanması, kaçmaya çalışması gerekiyordu ama beyni bu düşünceleri çoktan bastırmıştı. Utanma işini sonraya bırakacaktı.