I Don't F*cking Care

Magnus harika kokuyordu

Bugünlük son 💙💙

Herkes güzelce bir şeyler yedikten sonra Alec odasına duş almaya çıkmıştı. Magnus da kızlarla birlikte bulaşıkları yıkama işine girişmişti.

"Magnus, biz yapardık. Sen odana çıkabilirsin."

"Olur mu öyle şey, her şeyi siz mi yapacaksınız?"

"Hayır da ben alışık değilim çalışkan erkeğe." Dedi Malia gülerek. "Kevin ile evlenirsek büyük ihtimalle koltukta göbeğini kaşıyarak benden mandalina filan isteyecek, ben de koca katili olacağım."

"Abartma Malia." Dedi Izzy gülerek. "Abim böyle şeylerde nasıl?"

"Genelde her şeyi birlikte yapıyoruz." Dedi Magnus gülerek. "Yani o konuda bir sorunumuz yok."

"Örnek sevgililer gibisiniz resmen."

"Şey... bir şey diyeceğim. Biraz fazla mı kasıntı duruyorum sizce? Yani... rahat olmaya çalışıyorum ama mümkün değil. Bir ay öncesine kadar Malia sınıfımda öğrenciydi ve şu an bu şeyler bana çok tuhaf geliyor."

"Hepimize tuhaf geliyor ve alışmaya çalışıyoruz Magnus. O yüzden lütfen kendini kasma." Dedi Malia gülerek. "Rahat olmaya çalış."

"Elimden geleni yapıyorum. Alec de sanırım benim yüzümden geriliyor."

"Alec'in her zamanki hali o." Dedi Izzy Magnus'a bakarak. "Sen onun yanına çık, birazcık yalnız kalmak size iyi gelecektir."

"Pekala, öyle yapsam iyi olacak."

Magnus işleri kızlara bıraktıktan sonra odasına ilerlemişti. Kapıyı açıp aniden içeriye girmesiyle gözlerini kapatıp arkasını dönmesi bir olmuştu.

"Ah ben çok... çok özür dilerim. Üstünü değiştiğini bilmiyordum. Birden odaya dalmamam gerekiyordu."

"Magnus sorun değil, çıplak değilim. Altımda baksır var."

"Haa... tamam o zaman." Deyip önüne dönmüştü Magnus. "Evet varmış..."

"Beni çıplak görmekten cidden bu kadar korkuyor musun?"

"Ben sadece..." deyip arkasından kapıyı kapattı Magnus. "Bence ikimiz de henüz buna hazır değiliz."

"Tahminen ne zaman hazır oluruz." Deyip ona yaklaşmaya başladı Alec. "Merak ediyorum da."

Onun tam önünde durduğunda Magnus farkında olmadan onu süzmüştü.

"Bilmem, belki birkaç ay. Belki daha fazla."

"Birkaç ay mı?" Demişti Alec gülerek. "Daha fazla diye düşünmüştüm."

Yavaşça eğilip Magnus'a yaklaştı ve yüzünü Magnus'un boynuna gömdü. Magnus ondan önce duş aldığı için şu an ikisi de temizlerdi.

Ve Magnus harika kokuyordu.

"Yatağa geçelim mi?" Dedi Alec onun boynuna bir öpücük bırakırken.

"Ben... eeee... şey... benim şey yapmam gerek."

"Hiçbir şey yapmana gerek yok, bunu sen de biliyorsun değil mi?"

Magnus ne olduğunu anlayamadan bir anda kendini Alec'in kucağında bulmuştu.

"Sadece seni öpmek istiyorum Magnus, hepsi bu. Endişelenmene gerek yok."

Magnus'u sıkıca kucağında tutup yürümeye başladı Alec. Onunla birlikte yatağa uzandıktan sonra ikisinin dudakları birbiri üstüne kapanmıştı.

Alec baksır dışında tamamen çıplaktı ve bu Magnus için çok da kolay bir durum oluşturmuyordu. Daha öncesinde hiçbir erkekle bu denli yakın teması olmadığı düşünülürse... kendisini bastırması oldukça güçtü.

"Alec..."

"Ne var? Sadece seni öpüyorum."

"Bunu bana sürtünerek yapıyorsun ama." Deyip gülmüştü Magnus. "O kadar da aptal değilim."

"O kadar da aptal olsan bu seferlik." Deyip burnunu Magnus'un burnuna sürttü Alec. Dudakları tekrar buluştuğunda kendisini hafifçe Magnus'a bastırdı.

Magnus inlememek için Alec'in dudağını hafifçe ısırmıştı. Gerçi bu da oldukça teşvik ediciydi.

"İşte kendini birazcık rahat bırakman gerekiyor tamam mı? Yoksa biz hiçbir zaman diğer aşamaları göremeyeceğiz."

Magnus tamam dercesine başını salladığında Alec tekrar onun boynuna yöneldi. Magnus gözlerini tavana dikme işine devam ediyordu.

Ara sıra aldığı zevk yüzünden gözleri geriye kayıyor ve Alec'e sertçe sarılıyordu.

Alec onun boynunu emme işini bırakıp tişörtünü çekerek omuzlarını öpmeye başladığında Magnus onu hafifçe üstünden itmişti.

"Bu kadarı yeterli."

Sesindeki keskin ton Alec'in itiraz etmesine izin vermeyeceği anlamına geliyordu.

"Tamam, sen nasıl istersen. Ama hoşuna gittiğini inkar edemezsin."

"Hoşuma gitmemesi mümkün mü? Zaten gitmese neden seninle birlikte olayım ki?"

"Haklısın." Deyip gülümsedi Alec. "Cinsellik konusu hala ikimizi de geriyor."

"Seni gerdiğini hiç sanmıyorum, baya rahatsın."

"Hayatımda hiç altta olmadım Magnus ve senin deli gibi üstümde olmanı istiyorum. Bu da beni biraz geriyor."

"Ne?"

Alec aniden  eliyle ağzını kapatıp sonrasında hızlıca ayaklanmıştı.

"Sen bunu duymadın ve... ve ben söylemedim tamam mı?" Deyip etrafına baktı Alec. Şu an utancından yerin dibine girebilirdi.

Odadaki banyoya yönelirken Magnus öne uzanıp onu durdurmuştu.

"Sen benim altımda mı olmak istiyorsun cidden?" Dedi Magnus Alec'i kendine çekerek. "Doğru mu duydum ben?"

"Şey... doğru duydun evet. Ben... daha önce bunu istediğimi hatırlamıyorum. Sadece seninleyken bu oluyor."

"Ben buna takılan birisi değilim ama hoşuma gitmedi de diyemem."

Elini Alec'in yüzüne çıkardı ve ona küçük bir öpücük verdi.

"O zaman bunu hemen yapabilir miyiz yani?"

"Öyle bir şey demedim Alec. Hemen olayı saptırma. Sadece bilmelisin ki... şey... yani şey..."

"Ney?"

"Hiçbir şey umduğun kadar iyi olmayabilir."

Alec duyduğu şeyle bir anda gülmeye başlamıştı. Magnus bir an için Alec'in onunla dalga geçeceğini düşünse de sandığı şey olmamıştı.

"Bir saniye... sen bana yetemeyeceksin diye mi korkuyorsun?" Deyip biraz daha gülmüştü Alec. "Magnus, bunu ilk kez yapacaksın. Senden porno yıldızı olmanı isteyen yok tamam mı?"

İki elini Magnus'un yüzüne koydu.

"Senin endişen bu yüzden mi?"

"Yani... bu da var. Her iki şekilde de kötü olabilirim."

"Ve sence bu benim umurumda mı olacak? Ben seni seviyorum ve seni sevdiğim için istiyorum. Zaten bu olayın en tatmin edici yani da bu... Sakın kendini bu şekilde kasma."

Alec ona son kez bir öpücük verip sonrasında onu kendine çekerek ona sıkıca sarıldı.

"Teşekkürler. Sanırım bu konuşmaya ihtiyacım vardı."

....