Özlem

758 61 75
                                    

Alec cumadan birkaç eşyasını hazırlayıp cumartesi de Malia'dan arabayı alarak yola çıkmıştı. Bugün ve yarını doyasıya sevgilisi ile geçirecekti.

Magnus Alec'i beklerken sebepsiz bir heyecan yapmıştı. Sadece sevgilisi ile görüşecekti ama Alec'i görmeyeli 2 haftadan fazla zaman olmuştu. Son bir yıl içinde Alec'i bu kadar uzun süre görmediği bir zaman hatırlamıyordu.

Alec'in sevdiği her şeyden yapmıştı. Hatta abartıp iki kişinin yiyeceğinden fazla yemek bile yapmıştı.

Evi zaten her zaman topluydu ama ekstra bir özen göstermişti. Hatta şarap bile almıştı, gece Alec ile içmek için.

Magnus evdeki her şeyi düzene soktuktan sonra birazcık koltuğa oturup dinlenme kararı almıştı. O sırada kapının çalması ile aniden yerinden kalkmıştı.

Küçük bir heyecan krizinin ardından kapıya gidip heyecanla kapıyı açmıştı. Acmasıyla Alec'in onun boynuna atlaması bir olmuştu.

"Seni çok özledim."

"Hey, sakin ol biraz."

"Nasıl sakin olmamı beklersin?" Deyip hafifçe geriye çekilmişti Alec. Sonrasında dudaklarını Magnus'un dudakları üstüne kapadı. Magnus ani gelen öpücüğe biraz hazırlıksız yakalanmış olsa da Alec'e birkaç saniye sonra karşılık vermeye başlamıştı.

Alec geriye çekildikten sonra tekrar Magnus'a sarılıp onu kendine sıkı sıkıya çekmişti.

"Şu an üniversiteyi bırakıp yanına yerleşmek istiyorum işte."

"Saçmalama Alec, şu an üniversitenden daha önemli bir şey olamaz. Ben bile ikinci planda kalmalıyım."

"Birincisi..." deyip Magnus'un yüzünü elleri arasına almıştı Alec. "Benim için birinci planda hep sen varsın. İkincisi,  zaten ilk planda sen varsın diye sözünü dinleyip üniversite önem vermeye çalışıyorum. Yoksa senden uzak kalmak çekilmez bir durum."

Onun dudağına ikinci kez öpücük bırakıp sonrasında ondan uzaklaşmıştı.

"Benim için neler yaptın bakalım, 3 saatlik bir araba yolculuğundan sonra baya acıkmış hissediyorum çünkü."

"Güzel şeyler yaptım, sen hiç canını sıkma."

....

Magnus ve Alec bütün günlerini birlikte geçirmişlerdi. Biraz film izlemişler, bahçede oturup sohbet etmişler ve günün sonunda eve dönüp birlikte Magnus'un ikisi için aldığı şarabı içmeye başlamışlardı.

"Jace ile birlikte eve çıkma gibi bir düşünce içine girdik bu sıralar." Dedi Alec elindeki şaraptan küçük bir yudum alırken. "Hem benim için de iyi olur, sen daha rahat gelebilirsin."

"Sana zamanında tek başına eve çık, kiranın büyük bir kısmını ben karşılayacağım dedim ama ikna olmadın."

"Metresin gibi bana ev açacak olman pek mantıklı gelmedi bana."

"Metresim olman için başka bir sevgilimin daha olması gerekiyor yalnız." Deyip elindeki içkiyi yana bıraktı Magnus ve Alec'e yaklaşıp onun dibine sokuldu. "Benimse senden başka kimsem yok."

Magnus hemen sarhoş oluyordu ve Alec bunun farkında olduğundan onunla içmeyi seviyordu.

"Şarapla bile bu kadar kolay sarhoş olabiliyorsun, inanılmaz bir insansın Magnus..."

"Ne olmuş yani, sanki halinden memnun değilsin." Deyip yüzünü kaldırdı Magnus ve Alec'in çenesine birkaç öpücük bıraktı. "Seni öpmeyi, sana yakın olmayı özlemişim."

I Don't F*cking CareHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin