Alec matematik dersinde Magnus ile göz göze gelmemek adına büyük bir çaba sarf ediyordu.
Geçen olanlar yüzünden kendisini çok kötü hissediyordu şu an. Haftasonu bu olay yüzünden çok düşünmüş ve düşündükçe de kendine sövüp durmuştu.
"Evet soruyu kim yanıtlamak ister."
Alec elini kaldırdığı zaman Magnus ona küçük bir bakış attı.
"Alec'ten başka birisi yok mu?"
Magnus etrafa küçük bir bakış attığında birkaç kişi daha el kaldırmıştı. Magnus el kaldıran kişilerden birisini tahtaya çıkarıp soruyu çözmesini sağladı. Ders boyunca oldukça soğuk bir tavrı vardı, sınıftaki öğrenciler daha önce onu böyle görmemişlerdi.
"Ödevleri de masaya bırakın teneffüste." Deyip zil çaldığında sınıftan çıktı Magnus. Malia da hızlıca Alec'e dönmüştü.
"Onun nesi var acaba? Yaşam enerjisini kaybetmiş gibi."
"Benimle alakası yoktur değil mi?" Deyip Malia'ya baktı Alec. "Öyleyse kendimi çok kötü hissederim."
"Bilmiyorum, belki başka bir şey olmuştur."
"Belki de... sence gidip ondan özür dilemeli miyim?"
"Bence dilemen gerekiyor."
"Öğle arası yanına gideyim o zaman."
...
Alec öğle arası öğretmenler odasına gitmiş olsa da Magnus'u orada görememişti. Etrafa biraz bakındı ve camdan onun dışarıdaki banklardan birisine oturduğunu gördü.
Yanına gitmek için odadan çıktı ve hızlı adımlarla Magnusun yanına gidip oturdu. Magnus ona bir süre bakıp sonrasında önüne dönmüştü.
"Geçen olanlar için özür dilemeye gelmiştim ben."
"Affedildin, gidebilirsin şimdi."
"Bay Bane... ben gerçekten çok üzgünüm." Deyip Magnus'a baktı Alec ama bir tepki alamamıştı. "Benim yüzümden mi böylesiniz?"
"Seninle alakası yok, sınıfına dön hadi."
"O adam bir şey mi yaptı size?"
"Alec..." Magnus derin bir nefes aldı. "Beni şikayet etmiş. Hakkımda soruşturma açıldı."
"Ne?"
"Öğrencilerim ile ilişkim olduğunu iddia edip beni şikayet etmiş. Müdür ek derslerin hepsini iptal etmemi söyledi. Böyle bir şey olduğuna dair bir kanıt olursa da mesleğimden ihraç edilebilirim. O yüzden lütfen beni yalnız bırakır mısın?"
Magnus derin bir nefes alıp tekrar önüne döndüğünde Alec diyecek bir şey bulamayıp ayaklanmıştı. Sinirle okula girip sınıfına çıktı ve sırasına oturdu.
Gerçekten buna sebep olduğuna inanmak istemiyordu.
....
"Kafana takma lütfen..." dedi Catarina elini Magnus'un omzuna koyarken. "İntikam almak isteyen bir eski sevgilinin sözüne kimse inanmaz, er ya da geç ortaya çıkacak her şey."
"Belki de benim de hatalarım vardır, onlara çok mu yakın davrandım diye kendime kızıyorum."
"Sen doğru olanı yapıyorsun. İnsanız biz Magnus, diğer türlüsü bize yakışmaz. Ayrıca okuldaki herkes seni biliyor, bu sadece bir iftira olarak kalacak. Buna emin olabilirsin."
"Yine de bu lafı yemek bile... kendimi kötü hissetmeme neden oldu. Müdürün dediğini duymalıydın, bir ilişkin varsa bile bunu gizli tut, okulun adını kirletme dedi."
"Onun tek derdi bu zaten, inan bana öyle bir şey olsa bile okulun adı kirlenmesin diye örtbas eder zaten. Burada ne paralar aldı milletten, herkes bunu biliyor. Sen gerçeği biliyorsun, doğru olan şeyi de biliyorsun. Canını sıkma."
Magnus başını olumlu anlamda sallayıp önünde duran ödevlere göz attı. Ödevleri okuması gerekiyordu ama heves filan kalmamıştı içinde.
Boynunda duran kravatı biraz gevşetti ve derin bir nefes aldı. Başı çatlayacak kadar ağrıyordu, ilaç içmiş ama faydasını görememişti.
En çok da öğrencilerle olan ek dersinin kesilmiş olmasına üzülüyordu. Bu ek dersler onun için çok güzel ve bambaşka geçiyordu. Müdüre ne derse desin müdür asla geri adım atmamıştı.
Jason Alec'ten şikayetçi olmamıştı, onun yerine bu şekilde intikam almayı tercih etmişti. Yine de Alec'i şikayet etmediği için Magnus mutluydu. Onun ceza almasını, soruşturma yaşamasını istemiyordu çünkü.
Ödevleri hafifçe eliyle itip başını masaya yasladı. Umarım bu durum bir an önce geçerdi...
....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I Don't F*cking Care
FanfictionYerinde olsam benimle uğraşmazdım. -Bir öğretmen- öğrenci kurgusudur ama oldukça masum bir hikaye olacak-