Magnus yapılan toplantı sonunda okulda bir matematik sınıfı oluşturulması konusunda onayı almıştı. Bu yüzden yapacağı etkinlikler için eğitim bakanlığına yazı yazıp destek isteyecekti.
Okuldaki üçüncü haftasına girmişti ve gerçekten bu okula fazlaca alışmıştı.
"Okulda yeni bir matematik sınıfı oluşturulacak ve biz ara ara oraya gidip dersimizi işleyeceğiz?"
"Matematik sınıfı mı? Ne için kullanacağız ki o sınıfı?"
"Etkinlikler yapacağız. Mesela bazen size zor bir soru sorup grup oluşturacağım ve soru üstünde tartışmanızı isteyeceğim."
"İlk çözene ödül var mı?" Dedi Ryan gülerek.
"İşbirlikli öğrenmede ödül ya da ceza yoktur. Ödülü size kattıklarıdır. Rekabetçi olmaktan kaçan bir sistem bu."
Gülümseyip sınıfın içinde dolaşmaya başladı ve sonrasında Alec ile göz göze geldi.
"Beni es geçersiniz diye düşünüyorum."
"Etkinliklere sen de katılacaksın Alec."
"Hiç sanmıyorum." Deyip sıraya arkasını yasladı Alec. "Çabanız çok hoş ama hiçbir yere varmaz. Biz bu sene 12. Sınıfız ve seneye çoğu kişi üniversiteye gidecek. Bizim soru çözmeye ihtiyacımız var. Sizin saçma sapan etkinliklerinize değil."
Magnus onun söylediği şey yüzünden birkaç saniye duraksamıştı. Böyle bir tepki onun için üzücüydü.
"İlk etkinlikte grup lideri sen olacaksın." Deyip uzaklaştı Magnus. Başka bir şey demek istemiyordu.
"Grubu mahvedip herkesi ağlatmamı istiyorsunuz sanırım."
Magnus masasına dönüp sınıfa küçük bir bakış atmıştı. Kimsenin Alec ile aynı grupta olmak istemediği çok açıktı. Hele ki grup lideri olacağı bir grupta...
Gidip siniri yüzünden diğer öğrencilerini yakamazdı değil mi?"
"Boşuna uğraşıyorsunuz Bay Bane, asla sizin istediğinizi yapmayacak."
"Sen karışma yer cücesi!" Dedi Alec konuşan çocuğa sinirle bakarak.
"Alec! Kes şunu."
Magnus biraz sert bir tavırla konuştuğunda Alec gülmeye başlamıştı.
"İşte böyle. Bana bunlarla gelin. İçinizdeki gerçek kişiyi çıkarın. Öyle saf ve iyi öğretmen ayakları yapmayın bana çünkü hepiniz günün sonunda gözümde bir canavarsınız."
Magnus cevap vereceği sırada zil çalmıştı. Alec en önde sınıftan çıkarken Magnus hayal kırıklığı ile masasına ilerledi. O sırada sınıftaki birkaç öğrenci Magnus'un etrafına toplanmıştı.
"Siz çok iyi bir öğretmensiniz bay Bane."
"Alec'in dediklerine üzülmeyin, o her zaman böyle yapıyor. Geçen seneki matematik hocamızın üstüne yürütmüştü."
"Adam korkudan gitti zaten okuldan."
"Biz sizi çok sevdik, kendinizi üzmeyin."
"Çok teşekkür ederim." Dedi Magnus başını kaldırıp öğrencilerine bakarak. "Ben de sizi çok sevdim."
....
Magnus öğle arası yemeğini yedikten sonra pencere kenarından dışarıyı izlemeye başlamıştı. Yine tüm öğrenciler dışarıdaydı ve Magnus onları kocaman bir gülümseme ile izliyordu.
Kendisi de öğrencilik yıllarında bu tarz şeyleri çok severdi ama en çok dansı sevmişti. Dans öğretmeni olmayı da çok istemiş ama sonunda matematik alanını tercih etmişti.
Dışarıyı izlerken odaya birisi girdi. Magnus öğretmenlerden birisi diye düşünürken kendisine yaklaşan bir bedenle gelen kişiye dönmüştü.
Alec ile göz göze geldiğinde odada başka kimsenin olmadığını anlayıp biraz gerilmişti.
"Bir sorun mu var Alec?"
"Bir daha sakın benimle uğraşma. Özellikle de herkesin içinde bana laf söyleme."
"Alec bak..."
"Asıl sen bak, benim gelecek ile ilgili herhangi bir umudum ya da planım yok. O yüzden kendi başımı rahatça yakıyorum. Ama beraberinde senin de başını yakarım. Mesela okulda bir kız öğrencin ile adın çıksa bu okulda ne kadar zaman kalabilirsin merak ediyorum."
Magnus duyduğu şeyin etkisi ile sinirden titrerken Alec gülmüştü.
"Sen... bunu nasıl söylersin?!"
"Ben sadece seni uyarıyorum. Bu işin sonunda ağlayan olmak istemiyorsan bence benimle uğraşma."
Alec bunu dedikten sonra hızlıca odadan çıkarken Magnus arkadaki koltuğa çöküp oturdu.
Alec'in sanıldığı kadar kötü birisi olmadığını düşünüyordu ama sanırım bu konuda yanılmıştı.
....
Oh kötü Alec, en sevdiğim.
Gerçi bu fazla mı kötü oldu?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I Don't F*cking Care
FanficYerinde olsam benimle uğraşmazdım. -Bir öğretmen- öğrenci kurgusudur ama oldukça masum bir hikaye olacak-