Eve gideceğim

848 116 96
                                    

Beynim: Ne vereyim abime?

Ben: Var mı şöyle güzel, yeni çıkmış kaosun?

Beynim: Olmaz mı be abim, veriyorum o zaman. Ne kadar olsun?

Ben: Çok olmasın, kaliteli bir şeyler koy bak, bozuşuruz sonra.

Beynim: Abim ne zaman kalitesiz mal verdim ben sana, nöronlarımı kırıyorsun şu an. Poşet lazım mı abim?

Ben: Gerek yok, ev yakın zaten.

Beynim: Abim yine bekleriz, okuyuculara selam söylersin.

Ben: Söylerim ama onlar genelde sana sövüyorlar.

Beynim: Olsun abi biz de ekmeğimizin peşindeyiz, evde çocuklar aç.

Ben: Sen de haklısın be, karın tokluğuna çalışıyorsun.

ÇOK APTALIM BEN ANSMSMWM

...

Alec sınıfa döndükten sonra milletin sorduğu soruları görmezden gelip sırasına oturmuştu. Malia ile dahi konuşmak istemiyordu şu an.

Öğleden sonra ek ders vardı ama Alec şu an ek derse kalacak kafada değildi. Bu yüzden çıkış zili çaldığı anda çantasını toplamaya başladı.

"Nereye?"

"Eve gideceğim."

"Ama ek ders var, unuttun mu?"

"Kalmak istemiyorum Malia."

Alec kalkacağı sıra Malia onun önüne dikilmişti.

"Bana neler döndüğünü anlatıyorsun hemen."

"Bay Bane ile tartıştık, olan bu."

"Ne var bunda? Adamın arkadaşını dövdün."

"Arkadaşı değil, eski sevgilisi. Onu rahatsız ediyordu, bana anlatmıştı."

"Herneyse..."

"Onu dövdüm diye bana kızıyor."

"Sanmıyorum Alec, senin için endişe etmiştir."

"Nereden belli öyle olduğu?" Dedi Alec sinirle.

"Senin yanına gelmeden önce bile bize kızıyordu, sen elini yaraladığında neden ona engel olmadınız diye sinirlendi. Bence senin için endişeli Alec, o adama da sen zarar görme diye sataşma demiştir. Yapma... onu bizden daha iyi tanıyorsun Alec. Seni düşündüğünü biliyorsun."

"Evet, değiştirdiği halimi düşünüyor. Değişmesem umurunda olur muydum acaba?"

"Alec, neden bu şekilde davranıyorsun?" Deyip iç çekti Malia. "Sinirinin nedeni başka bir şeyse anlat bana, ben her zaman dinlerim."

O sırada sınıfa Jeremy girince Alec'in gözleri Jeremy'e kaymıştı.

"Bir sorun mu var?"

"Hayır, ben eve gideceğim."

"İyi misin Alec?" Deyip Jeremy Alec'e bir adım yaklaştı. Bu aralar onu böyle sinirli görmemişti.

"Yarın size gelsem sorun olmaz değil mi?"

Alec bunu dediğinde Jeremy şaşırmış bir halde onu süzmüştü. Alec uzun zamandır ondan uzak duruyordu, özellikle bu anlamda.

"Olur tabii... gelebilirsin." Deyip gülümsedi Jeremy. "Haberleşiriz."

"Tamam güzel, ben gidiyorum o zaman."

Alec sapını tuttuğu çantasını omzuna asıp sınıftan çıkmıştı. Ama henüz okulun kapısından çıkamadan Magnus ile karşılaşmıştı.

"Nereye gidiyorsun?"

"Evime..." dedi Alec derin bir nefes alarak.

"Dersimiz var, sınıfa dön."

"Derse kalmayacağım."

"Sınıfına dön Alec, sinirlenmeye başlıyorum cidden."

"Ne oldu, favori öğrenciniz derse gelip söz almaz diye ödünüz mü koptu yoksa?"

"Sen kafayı mı yedin Alec? Bu tavrın da ne demek oluyor şimdi?"

Alec yürüyeceği sırada Magnus onun önüne geçmişti.

"Tamam özür dilerim, sana sert çıkışıp kalbini kırdıysam eğer bunun için üzgünüm. Böyle davranma ve sınıfa dön hadi."

"Benden cidden özür mü diliyorsunuz? Öğrencinizden hem de?"

"Kaç kere söylemem gerekiyor, siz benim aynı zamanda kardeşimsiniz. Eğer gerçekten bir hatam varsa özür dilerim."

"İşinize gelince öğretmen oluyorsunuz gelmeyince de abi oluyorsunuz, oh ne güzel cidden."

"Ne? Sen..."

Magnus ne diyeceğini şaşırmış bir halde Alec'e bakıyordu şu an.

"O ek derslere ihtiyacım yok, gidip ihtiyacı olan öğrencileriz ile paylaşın yüce bilgilerinizi. Ben zamanımı boşa harcamak istemiyorum."

Alec yandan geçip giderken bu sefer Magnus ona engel olmamıştı. Onun gidişinin ardından derin bir nefes aldı. Onun bu tavrının sebebini anlamıyordu cidden.

"Bay Bane, iyi misiniz?"

Malia'nın sesini duyduğu zaman o yöne döndü Magnus.

"İyiyim, bir problem yok. Alec'in nesi var, niye böyle davranıyor?"

"Bilmiyorum ki, bana da tuhaf davrandı. Sanırım sizin ona kızgın olduğunuzu düşünüyor. Bir şeylerden kaçmak için saldırgan tavırlar sergiliyor gibime geldi."

"Kalbimi kırdı." Deyip duvara yaslandı Magnus. Malia onun bu tavrına şaşırmıştı. "Ben onun kötülüğüne yapmadım hiçbir şeyi."

"Elbette kötülüğüne yapmadınız ama sonuçta o da bir erkek, ergenlikte olan bir erkek hem de. İnanın bana sizin ya da benim kadar olgun düşünemiyor. Biraz sinirli, yakında pişman olacaktır. Lütfen üzülmeyin."

"Teşekkürler Malia." Deyip gülümsemeye çalıştı Magnus. "Ben birazdan sınıfa gelirim tamam mı? Sen de sınıfa geç artık."

Malia başını tamam dercesine sallayıp oradan uzaklaşırken Magnus da öğretmenler tuvaletine doğru ilerlemişti.

Soğuk suyla ellerini ve yüzünü yıkayıp birkaç dakika boyunca kendine gelmeye çalıştı. Böyle zamanlarda bazen nefesi daralıyordu.

Küçükken astımı vardı ama bunu atlatmıştı. Yine de bazı zamanlar boğuluyor gibi hissetmeye devam ediyordu.

....

I Don't F*cking CareHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin