Magnus ve Alec cuma günü okul çıkışı birlikte bir kafeye oturmuşlardı. Alec bu olay yüzünden fazla gergindi çünkü öğretmeni ile bir kafede oturmak mı? Bu hayatında yaptığı en çılgınca şey olabilirdi.
"Bir şeyler yiyecek misin?"
Alec başını panikle hayır anlamında salladı.
"Rahat ol Alec, paniklemene gerek yok."
"Ben... limonata istiyorum."
"Tamam. Bana de bir tane sütlü kahve getirirsen sevinirim." Deyip garson kıza menüyü verdi Magnus. Kız siparişleri yazıp masadan uzaklaşmıştı.
"Ben... sizi sıkmıyorum değil mi?"
"Öyle bir şey yapmıyorsun Alec, rahat olabilirsin kısaca. Benimle ne konuşmak istersen konuşabilirsin."
"Ben... şu olay hakkında konuşmak istiyordum." Deyip önünde duran peçete ile oynamaya başladı Alec. "Yapabileceğiniz bir şey yok ama size anlatmak istiyorum. Sanki bunu yaparsam... iyi gelecekmiş gibi."
"Hepimiz bazen böyle şeyler düşünüyoruz. O yüzden anlatabilirsin, ben dinlerim."
Alec sesli bir şekilde yutkundu ve yırttığı peçeteyi yana bıraktı.
"6 yaşındaydım." Dedi Alec gözlerini önüne çevirerek. "Annemle babam ben küçükken boşanmışlar. Yaşım 3 ya da 4 olmalı. Kız kardeşim daha küçük olduğu için onu anneme vermişler beni de babama. Ama ailem... sorunlu bir ayrılık yaşamadığı için istediğim zaman annemde kalabiliyordum. Babam da aynı şekilde kız kardeşim Isabelle'i istediği zaman yanına alıyordu. Babam... agresif bir insandır ama çok da kötü bir baba değildir. Yani şu aralar benden yaka silkmesi dışında normalde kötü birisi olduğu söylenemez. En azından başka babalar gibi şiddet uygulayan bir baba olmadı."
O sırada Alec'in limonatası gelince Alec susmuştu. Limonatadan bir yudum aldı ve konuşmaya devam etti.
"Babam bana bakması için bir bakıcı tutmuştu. Yani aslında bakıcı da denemez, kadın babamın sevgilisi gibi bir şeydi. Yani aslında bana cici anne olmak istiyordu, babam da bana bakmasına izin verdi."
"Kadının oğlu filan mı vardı?"
"Hayır." Deyip Magnus'a baktı Alec. "Siz.. bir erkeğin bunu yaptığını düşündünüz değil mi?"
"Bir erkek yapmadı mı?" Dediğinde Alec başını hayır anlamında salladı.
"Bahsettiğim kadın yaptı." Deyip önündeki pipeti sıktı Alec. "Belki de bu yüzden kadınlar ile olamıyorumdur, bilmiyorum. Kadınların bunu yapması çok tuhaf geliyor değil mi?"
"Evet, ne tepki vereceğimi bilemedim."
"Annelik içgüdüsü düşünüldüğü zaman bunu yapmaları çok tuhaf geliyor değil mi?" Deyip bir nefes aldı Alec. "Kadın başlarda çok iyiydi. İyi rol yapıyordu. Benimle arkadaş gibiydi, çok ilgileniyordu. Ben ilgisini hep sıcakkanlı olmasına bağlıyordum. 6 yaşında bir çocuk başka ne düşünebilir ki öyle değil mi?"
Magnus başını evet dercesine sallamıştı.
"Ama annem bilinçli de bir kadındı. Bana hep birisi sana istemediğin bir şekilde dokunursa bana çekinmeden söyle çünkü sana her koşulda inanırım diyordu. Bunu hep söylerdi, sanırım bu da bana güven vermiş olacak ki işler çok kötüye gitmeden sonuca varmıştı."
Bu sefer Magnus'un kahvesi geldi ama Magnus onu köşeye itti ve Alec'e devam etmesi için bir işaret yaptı.
"Kadının ilgisi her geçen gün artmaya başlamıştı. Bir yerden sonra beni kıskanmaya başladı. 6 yaşındayım, mahalleden arkadaşlarım vardı. Onlarla oynamamı istemezdi. Benimle vakit geçir diyordu. Yemek yerken büyüdüğün zaman çok güçlü olacaksın deyip gülüyordu. O zamanlar garip gelse de bir şey demedim. Ama zamanla bu ilgisi artmaya başladı. Sebepsiz yere bana sarılır ve öperdi. Beni annenden daha çok seviyorsun değil mi diye saçma sapan sorular sorardı. Babama söylediğimde seni çok sevdiği için yapıyor demişti ben de buna inanmak istedim. Bir gün... bir şey oldu."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I Don't F*cking Care
FanficYerinde olsam benimle uğraşmazdım. -Bir öğretmen- öğrenci kurgusudur ama oldukça masum bir hikaye olacak-