Yeni Başlangıçlar ( Bölüm 11)

9.7K 418 51
                                    

Herkese merhaba :)

Hepinize iyi okumalar diliyorum. Yanaklarınızdan öpüyorum :*

Multimedya : Aytekin Ataş - Ha Bu Ander Sevdaluk

(Bölümde Barış'ın söylediği şarkı :) Dinlemenizi tavsiye ederim.)

OY vermeyi unutmayın olur mu? ♥ ♥

Haydi başlayalım bakalım ;)

***********

Elif Barış 'ın daha da yükselen sesiyle olduğu yerde sıçradı. Ne diyeceğini ne yapacağını bilemez bir halde iç çeke çeke ağlamaya devam etti. Onu ilk defa böylesine delirmiş görüyordu. Oturduğu yere daha da sindi. Barış bağırdıkça nefesi kesilecekmiş gibi hissediyordu. Gözlerini titreyen ellerine dikmiş öylece duruyordu. Çok korkuyordu!

Barış onun bu çaresizce duruşunu görünce daha da sinirlendi ve oturduğu yerden ayağa fırladı. Kendi etrafında döndü, elini saçlarının arasından sertçe geçirdi. Elif'in korktuğunu fark ediyordu ama elinde değildi. O kadar öfkeliydi ki! Yumruklarını sıktı.

Kim yapardı ulan! Onun bakmaya bile kıyamadığı Elif'e kim vurmaya cesaret edebilirdi? Kim ulan kim??

Aklına gelen şeyin olmamasını diledi. Elif'in tam önünde durup derin bir nefes aldı. Ona doğru eğildi ve gözlerini onun gözlerine dikti. Sakin olmalıydı.

"Elif bu halin ne? Seni bu hale kim getirdi, söyle güzelim. "dedi. Bu defa sesinde öfkeyle beraber merhamet de barındırıyordu. Elif bu merhametten aldığı cesaretle başını hafifçe kaldırıp Barış'ın yüzüne baktı. Barış gözünden akan yaşlarla sorarcasına ona bakarken onun gözlerindeki acıyı gördü. Acı, merhamet, çaresizlik hepsi gözlerinden okunuyordu. Bu daha da canını yaktı. Dudakları titremeye başlayınca Barış kendini kaybetti ve olduğu yere çöküp bağırmaya başladı. Yumruğunu yere vurarak delirmişcesine bağırıyordu.

"Kim yaptı ulan! Kim, kim ?? Susma, konuş! Şu suratının haline bak! Allah'ım sen bana sabır ver! Çıldıracağım Allah'ım!" 

Barış kendini kaybetmiş bir halde bağırırken Elif'in ağlaması daha da arttı. Yüzünde fondöten falan da kalmadığı için yediği tokattan kaynaklanan morluklar da olduğu gibi ortadaydı. Barış tekrar Elif'in yüzüne baktı. Yüzünü ellerinin arasına aldı. Onu böyle çaresiz görmek öfkesini daha da arttırıyordu. Onun dik başlı, hırçın Elif'i değildi bu!

"Elif yakarım! İnan bana şu koca Trabzon'u yakarım! Söyle, söyle gidip bunun hesabını sorayım!" dedi dişlerinin arasından. Ne kadar bağırdığının farkında değildi.

"Ba..Barış... "diyebildi Elif sessizce. Onun sesindeki titrek tonu fark eden Barış gözlerini kapattı bir an. Onu ne kadar korkuttuğunu o an anladı. Sonra hızla Elif'in yanına oturdu tekrar ve yüzünü ellerinin arasına aldı.

"Acıyor mu? Canın yanıyor mu?" diye sordu gözyaşlarının tuzlu tadı dudağına ulaşırken. Sesi o kadar merhametli, o kadar sevecendi ki! Biraz önceki sinirli halinden eser yoktu. Saf bir merhamet ve sevgi barındırıyordu ses tonu.

Sonra bir anda onu kendine çekerek sıkıca sarıldı. Elif nedense bundan rahatsızlık duymadı. Aksine ona daha çok sokularak hıçkırmaya başladı. Barış Elif'in verdiği bu tepkiye şaşırsa da hissettiği öfke daha da büyük olduğu için üzerinde durmadı. Elif'in saçlarını okşayıp "Tamam güzelim, sakin ol biraz. Ben öfkemi kontrol edemedim. Özür dilerim." dedi.

Elif'in içi sıcacık oldu bir anda. Dünden beri kendini yalnız, değersiz hissederken Barış'ın gerçekten merak ederek, içi yanarak sorduğu soru kendisini değerli hissetmesini sağladı. Bu da daha çok ağlamasına sebep oldu. Kendini onun sevgisine muhtaç hissettiği için, aslında hep onun hayatından defolup gitmesini dilemişken şu anda onun tek bir sözüne muhtaç olduğu için, onu sarıp sarmalamasını istediği için ağladı. Derinlerde bir yerde hissettiği vicdan azabı da canını fazlasıyla yakıyordu.

KALBİM SEN DEDİ (TAMAMLANDI.)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin