KESİT 🤰🏼😍

3.5K 98 21
                                    

Merhaba canlar 💕
Minik bir kesitle ben geldim.

Keyifli okumalar.🥰

🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿

Barış'ın sabahı sabah ettiği gece nihayet bitince erken saatte hastaneye gitmek üzere otelden ayrıldılar. Barış elini kolunu nereye koyacağını bilemeyecek durumda olduğu için arabayı Elif kullandı diyeyim siz anlayın artık.

Hastaneye ulaştıklarında Barış karısının elini sıkıca tuttu. Hasta işlemlerinin yapıldığı yere gidip önceki gün internetten herhangi bir doktor için aldıkları randevu bilgisini ilettiler. Sadece bir sefer gelecekleri bu doktor hem Barış'a bebeğini gösterecek, hem de Elif'in anlatırken kendinden geçtiği, 'dünyanın en güzel melodisi' dediği kalp seslerini dinleyecekti.

Doktorun kapısına geldiklerinde Barış heyecanla bir kez daha gülümsedi. İçeriye adımını atar atmaz gayet kendinde bir tavırla doktoru selamladı. Elif az önce elini ayağını nereye koyacağını bilmeyen kocasının birden kendinden emin bir tavır sergilemesine şaşırdı önce. Sonra güldü kendi kendine. Eee... Boşuna çok başarılı bir iş adamı değildi! Anında duygularını kontrol altına alabiliyordu. Bir tek karısının karşısında başaramıyordu bunu.

Doktor onlarla kısaca konuştuktan sonra Elif'i ultrasona aldı. Elif karnına soğuk jel sürülürken bir an irkilse de gülümsemeye devam etti. Dikkatle Barış'a bakıyordu. Tek bir mimiğini bile kaçırmak istemiyordu.

O muayene için uzandığı yerde kocasına bakarken Barış da dizlerinin üzerinde eğilmiş, çenesini karısının tuttuğu eline dayamış dikkatle ekrana bakıyordu. Elif de iç çekerek bakışlarını ekrana çevirince yine ne olduğu belli olmayan karartılara baktı. Ama bu defa bakışları farklıydı. Kendinden emin ve umut doluydu.

"Evet, bebeğinizin kalp atışlarını duymaya hazır mısınız?" diyen doktorun sesini duyunca birbirlerine baktılar. İkisinin de gözlerinde milyonlarca duygu vardı.

Barış titreyen sesiyle "Evet, lütfen." deyince odaya aynı aceleci kalp atışları yayıldı. Sanki birbirini kovalıyorlardı, hızlı hızlı, acele acele koşuyordu bu muhteşem tını.

Pıt pıt... Pıt pıt pıt... Pıt pıt pıt pıt pıt...

Elif pür dikkat kocasının yüzündeki o şahane ifadeyi zihnine kazırken onun kalbi de minicik bebeğinden farksızdı. Heyecanlı, aceleci, sanki bir yere yetişecekmiş gibi...

Barış omuzları sarsılarak derin bir iç çekti. Karısının ellerinin içindeki elini dudaklarına bastırdı. Ses odada yankılanmaya devam ederken Barış'ın gözünden süzülen yaşlar karısının eline düştü.

Elif de ağlamaya başlayınca doktor gülümseyerek onlara baktı ve "Evet, sanırım bu kadar yeterli. Ben sizi içeride bekliyorum." diyerek çıktı.

Barış giden doktorun ardından kısacık bir an baktıktan sonra karısına baktı tekrar.

"Elif'im sen bana nasıl bir mutluluk yaşattın bir bilsen! Ah bir bilsen! Aklın hayalin durur." dedi çatallı çıkan sesiyle. "Sen bana hep 'bundan daha fazla mutlu olamam' dediğim her an fazlasını yaşattın. İyi ki sen be ömrüm! İyi ki sen!" deyip karısının boynuna sıkıca sarıldı.

Elif iç çeke çeke ağlamaya başlayınca ondan ayrılıp parmaklarıyla narince dokunarak göz yaşlarını sildi. Sonra hala açıkta olan karnına doğru şefkatle baktı. Ve eline aldığı peçeteyle karnındaki jeli sildi, temizledi. Derin bir nefes alıp tişörtünü yavaşça indirerek karnını kapattı.

KALBİM SEN DEDİ (TAMAMLANDI.)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin