Gidemiyorum ( Bölüm 32)

6.9K 386 60
                                    




Merhaba canlar,

Multimedya : Göksel - Gidemiyorum (Bölümde Elif'in söylediği şarkı.)

Keyifli okumalar,

***

Barış Elif'in bu rahat haline daha da sinirlendi ve dişlerini sıkarak konuştu.

"Elif hemen arabaya bin. Gidiyoruz. Hemen!"

Elif onunla emreder gibi konuşmasına kızdı ve elleri belinde yüzünü ona doğru yaklaştırdı.

"Sana da merhaba Barış. Ama üzgünüm benim başka bir planım var. Sen gidebilirsin." dedi gözlerini onun gözlerinden bir an bile çekmeden.

Bu Barış'ı daha çok sinirlendirmekten başka bir işe yaramadı. Öfkeyle elini sertçe yanında durduğu arabanın tavanına doğru vurdu. Sonra dudaklarını birleştirip burnundan derin bir nefes alarak gözlerini kapattı. İçinden sabır çekti ve tutuğu nefesini bıraktı. Sakinleşmek zorundaydı. Sakinleşmek zorundaydı!!

Yutkundu ve gözlerini geri açtı. Karşısında gözleri dolmuş, ürkek bir şekilde bakan Elif'i görünce bütün buzları eridi. Az önceki meydan okuyan kızın yerinde yeller esiyordu.

Ah be Elif!

Bu karşısında savunmasız duran kız onun bütün dünyasıydı işte. Her şeyiydi. Canıydı. Canından öteydi. Onun dikkatle eline baktığını gördü. Kendisi de baktı ve kızardığını fark etti. Ama zerre acımıyordu. Elinin acısını hissedemeyecek kadar öfkeliydi çünkü. Elif'in masum görüntüsüyle anlık yumuşasa da beynine hücum eden o ihtimaller öfkesini kat be kat arttırdı.

O adamla bahçenin ortasında sarmaş dolaş... Boynuna sarıldığı o an geldi aklına. Ona sarılabilmek için parmak uçlarında yükselmesi ve sonra ona bir şey söylemesi ve ikisinin aynı anda kahkaha atması... Kafayı yiyecekti. Kendini nasıl zapt edebilirdi ki! Dişlerini sıktı. O kadar kuvvetli yapıyordu ki bunu çene kemiği oynuyordu. Elif'se hala ürkekçe ona bakıyordu. Lanet olsun böyle bakmak zorunda mıydı??

"Elif, şu arabaya bin dedim sana. Lütfen! " dedi otoriter bir şekilde.

Elif hiçbir tepki vermeden bakmaya devam ediyordu. Sonra bir an gözü Barış'ın kızarmış eline kaydı. 

"Lütfen, lütfen arabaya biner misin Elif? Sadece konuşacağız, lütfen. " dedi bu defa daha yumuşak bir şekilde.

Elif sanki transa girmişti. Sadece bakıyor , ağzından tek bir sözcük çıkmıyordu. Neşe'nin sesiyle kendine gelebildi ancak.

"Kuzum, iyi misin?"

Elif çenesi titreyerek bakışlarını ona çevirince Neşe öfkeyle Barış'a baktı.

"Barış senin burada ne işin var?"

"Neden Neşe?" dedi Barış Neşe'ye. "Rahatsız mı oldunuz?" dedi sonra imalı bakışlarını Elif'e çevirerek.

"Barış derdin ne? Onu ne kadar korkuttuğunun farkında mısın?"

"Derdim ne mi? " dedi dişlerinin arasından sinirle. Sonra tekrar Elif'e dönüp "Elif zorla mı götüreyim? Sana şu lanet olasıca arabaya bin dedim." diye bağırdı.

"Onu zorla buradan götüremezsin. Herkese rezil ettin bizi üstelik, bağırma! Hem arabaya yumruk atmak ne demek ya? Eşkıya mısın sen?"

Barış gözlerini Elif'ten ayırabildiğinde Neşe'ye döndü.

"Nerede lan o şerefsiz?" dedi ruh haline tezat olarak sakin bir tavırla.

Atalay'ı kastettiğini anlamaları zor olmadı tabi ki. Atalay Elif'ten ayrıldıktan sonra çıkmıştı. Barış'ı görmemişti bile. Bir de o görseydi gerçekten cümbüş olurdu burası. İşte asıl o zaman herkese rezil olurlardı.

KALBİM SEN DEDİ (TAMAMLANDI.)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin