Ölünce Sevemezsem Seni 🖤 (Bölüm 70)

3.3K 196 59
                                    

Merhaba ballarım🍯💛

Medya: Bölümden bir sahne 💞
+ Ayna / Ölünce Sevemezsem Seni🎶

Keyifli okumalar 😘😘

🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋

Dolu dolu geçirdikleri doğum gününün ardından iki gün boyunca gönüllerince gezen, eğlenen Barış ve Elif'in bugün ki durağı da Ressamlar Tepesi'ydi.

Barış bildiği kadarıyla rehberlik ediyordu. Elif de her söylediği şeyi merakla dinliyordu.

"Ressamlar Tepesi yani gerçek adıyla Place du Tertre. 130 metre yüksekliğiyle Paris'in en yüksek noktalarından biridir." dedi Barış heyecanla.

Elif ona şaşkınca baktı.

"Sevgilim sen bu kadar şeyi nereden biliyorsun?" diye sordu.

Barış gözlerini kısarak güldü.

"Belki bu tatili planlarken birazcık araştırma yapmış olabilirim." dedi.

"Ya Barış sen nasıl kir adamsın ya? Her gün beni biraz daha şaşırttığının farkında mısın?" dedi Elif gülümseyerek.

Barış onun minik elini kavrayarak çekiştirdi.

"Hadi bebeğim bırak şimdi beni." dedi yürümeye devam ederek.

İkili dar ve büyülü sokaklardan el ele geçerek meydana ulaştılar. Elif hayran gözlerle etrafını inceliyordu. Buradaki nostaljik hava insanı hemen etkisi altına alıyordu. Kafe ve restoranlar da bu nostaljik havayla uyumlu bir şekilde sıralanmıştı. Minik dükkanlar, otantik mağazalar insanı içine çekiyordu adeta.

Her ikisi de halinden o kadar memnunlardı ki günün nasıl geçtiğini anlamadılar bile.

"Sevgilim burası sanki Paris'in farklı bir yüzünü yansıtıyor gibi." dedi Elif etrafını incelemeye devam ederek.

"Nasıl yani hayatım?" diye sordu Barış.

"Yani farklı. Arnavut kaldırımlı sokaklar, rengarenk ışıklarla süslü bu meydan... Hele bir de hava kararmışken daha güzel sanki. Işıl ışıl. Ben burayı çok sevdim." dedi Elif mutlu bir ifadeyle.

Sonra meydanda sıralanan ressamlara baktı. Para kazanmak için insanların portrelerini çiziyorlardı. Özellikle çiftler en güzel bakışları, en mutlu gülüşleriyle duruyor; ressamlar da bu görüntüyü resmedip bu anı ölümsüzleştiriyorlardı.

Elif de çok istedi kendilerine ait bir resmi çizdirmeyi. Ama sıra vardı ve onlar fazlasıyla yorgundu.

Barış karısının yüzüne bakıp "Sevgilim yoruldun zaten. İstersen o kadar sıra beklemeyelim. Yarın yine gelir çizdiririz olur mu? Hem erkenden gelirsek beklemek zorunda da kalmayız." dedi.

Aslında ona kalsa beklerdi ama Elif'e kıyamıyordu. Gerçekten yorgundu.

"Tamam, öyle yapalım madem." dedi Elif. Ama aklının hala orada olduğu belliydi.

"Hadi o zaman gel şuradaki kafeye gidip birer kahve içelim, olur mu?" dedi Barış.

Elif sanki bunu bekliyormuş gibi dudakları hemen yukarı kıvrıldı.

"Olmaz mı hiç? Hadi gidelim." dedi gözleri parlayarak.

Barış kaşları havada ona baktı pis pis.

"Valla bazen şu kahveyi çok pis kıskanıyorum." dedi.

"Nee?" dedi Elif gülerek. "Kahve kıskanılır mı Barış. Abartma!"

KALBİM SEN DEDİ (TAMAMLANDI.)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin