Merhaba canlarım,
Yeni bölüm getirdim size. Hem de sıcacık, aşk dolu. ♥ ♥
Multimedya : Bölümden bir kare + Buray / Mecnun ♫
Keyifli okumalar !
****
Elif ve Barış yalıya ulaştığında Elif'i bir heyecan sardı. Neden böyle hissettiğini bilmiyordu ama fazlasıyla gergindi. Belki de onları gerçek bir çift zannedecek olmaları onu geriyordu. Neşe ve Murat bu evliliğin gerçek olmadığını bildiği için onların yanında rahattı. Ama şu anda ya yanlış bir şey yaparsam diye kendi kendini yiyordu. Yol boyunca Barış onu sakinleştirmeye çalışsa da hala hissettiği tüm gerginlik yerli yerindeydi. Evde şekil yapan cesur Elif'in yerinde yeller esiyordu yani. Yanlış bir şey yapmaktan delicesine korkuyordu.
Barış yalıya girmeden önce arabayı yolun kenarına çekip Elif'in yüzüne baktı. Yanındaki kızın gerginliğini fazlasıyla hissediyordu. Eve ulaşmadan önce onu biraz sakinleştirse iyi olacaktı. Kucağında tuttuğu ellerine uzanıp avcunun içine aldı ve gülümsedi.
"Elif biraz sakin olur musun? Çok gergin görünüyorsun." dedi yumuşacık bir tonda.
Elif Barış'ın tuttuğu ellerine baktı. O da gülümsedi. Sonra dudaklarını büzdü yine sıkıntıyla.
"Çok mu belli oluyor?" diye sordu masumca.
Barış bu tepkisi karşısında onu kendine çekip sarılmamak için kendini zor tuttu. Suratındaki gülümseme daha da büyüyerek gözlerini kapatıp açtı onaylarcasına.
"Yani... Biraz öyle sanki." dedi avucunun içindeki elleri daha da sıkarak. "Bak şimdi sakinleşiyoruz tamam mı? Sen doğal davran. Konuşurken cümlelerine birkaç 'hayatım, canım' ekle o kadar. Bitti gitti!" dedi göz kırparak.
Elif gözlerini arabanın tavanına dikerek tuttuğu nefesini verdi.
"Hem merak etme, ben seni hiç yalnız bırakmayacağım. Beraber üstesinden gelebiliriz. Tamam mı güzelim?"
Elif şimdi daha sakin hissediyordu. Tertemiz bir gülümsemeyle başını yukarı aşağı salladı.
"Tamam." dedi.
Yalıya giriş yaptıklarında Elif gördüğü manzarayla adeta büyülendi. Girdikleri bahçe tam da hayalindeki gibiydi. Böylesi betonlaşmış bir yere bu kadar güzel bahçeyi yapmak nasıl da güzel bir fikirdi. Kenarlardaki renkli çiçeklere baktı gülümseyerek. Hepsi o kadar güzel görünüyordu ki! Her yer tertemizdi, düzenli bakım yapıldığı ortadaydı. Sonra hayran bakışlarını bahçenin etrafını saran ağaçlara gezdirdi. Biraz daha ilerleyince havuzu gördü. Bir büyük, bir de küçük havuz vardı. Havuzun sağ tarafının biraz ilerisinde büyük bir ağaç vardı. Ve ağaca kurulmuş harika bir salıncak... Elif gözleri parlayarak bir salıncağa bir Barış'a baktı. Sonra salıncağa doğru koştu. Salıncağın iki yanındaki ipleri tutarak oturdu ve hala olduğu yerde duran Barış'a seslendi.
"Yaa gelsene Barııış! Biliyor musun ben çok severim salıncağı! Hadi ya ne duruyorsun orada? Gel de biraz salla beni!" dedi küçük bir çocuk gibi.
Barış onun bu haline hayranca bakarken bir taraftan da hızlı adımlarla yanına gitti. Karşısındaki kız şu anda küçücük bir çocuk gibiydi. Heyecanla Barış'ın onu sallamasını bekleyen küçük bir kız çocuğu...
Onun bazen böyle masum bir kedi bazen de hiç beklemediği şekilde dişi bir panter gibi görünebilmeyi nasıl başarabildiğini düşündü. Gerçekten akıllara zarardı bu kız! Güldü kendi kendine. Söylenmeye devam eden Elif'i nihayet sallamaya başlayınca onun kuş cıvıltısını andıran kahkahası doldu kulaklarına. Uçuşan saçlarından gelen bahar kokusunu içine çekti özgürce. Salıncak uzaklaşıp tekrar ellerinin ucuna ulaştığında yayılan bu koku için ömrünü verebilirdi. Elif için şu saniye hiç düşünmeden canını ortaya serebilirdi. Bu aşktan da öte bir şeydi. Elif onun ilk aşkı, çocukluğu, ergenliği, yetişkinliği, her şeyiydi. O Elif'ten başkasının hayatına girmesine asla izin vermemişti. Birkaç kere ufak tefek kaçamakları tabi ki olmuştu ama hepsinde kendinden nefret etmişti. Hayatında olmasa da Elif'e ihanet ediyormuş gibi hissetmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALBİM SEN DEDİ (TAMAMLANDI.)
RomanceHayata dair büyük umutları olan, en büyük hayali üniversite okuyup meslek edinmek ayaklarının üzerine sağlam basmak olan, Karadeniz kadar hırçın, dik başlı ve inatçı, güzeller güzeli çimen gözlü, henüz 19 yaşında bir genç kız, Elif... Daha küçücükke...