Hayata dair büyük umutları olan, en büyük hayali üniversite okuyup meslek edinmek ayaklarının üzerine sağlam basmak olan, Karadeniz kadar hırçın, dik başlı ve inatçı, güzeller güzeli çimen gözlü, henüz 19 yaşında bir genç kız, Elif...
Daha küçücükke...
Oy ve yorumlarınızı esirgemeyin.😘 Gerçekten çok azlar.😔 Üzülmemi istemezsiniz bence.😀 Hadi parmaklarınıza kuvvet. Bol oy ve yorum bekliyorum.🤗
Keyifli okumalar.💜
*************
Paris... Aşıklar şehri... Dünyanın en romantik şehirlerinden biri...
Elif gösterişli otelin kral dairesinde Eyfel Kulesi manzarasına karşı kahvesini yudumluyordu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yaklaşık iki saat önce gelmişlerdi otele. Elif oteli gördüğünde büyülenmişti adeta. Ama daha tadını çıkaramadan, odaya çıkar çıkmaz telefonu çalmaya başlamış ve anca kahvesini içme fırsatı bulabilmişti. Annesi, babası, kayınvalidesi ve kayınpederi ayrı ayrı aramış doğum gününü kutlamışlardı. Üstüne babaannesiyle görüntülü konuşmuş; onu kapatır kapatmaz da kızlarla bir posta konuşmak zorunda kalmıştı. Yani daha uçağın stresini üzerinden atamamışken üst üste konuşmaktan bir hayli yorulmuştu.
Şimdi de dışarıdaki eşsiz manzaraya bakıp rahatlamaya çalışıyordu. O kadar hayran olunası bir görüntüydü ki karşısındaki manzara ister istemez deşarj ediyordu insanı.
Doğum gününde bu büyüleyici şehirde olmak Elif'in nefesini kesiyordu gerçekten. O an burada iş için değil de tatil için olsaydık keşke diye düşündü. O Ahu cadısını burada görmek zorunda kalmasaydı mesela. Ne kadar da güzel olurdu. Ama maalesef yarın onunla karşılaşmak zorunda kalacaktı.
O bunları düşünürken Barış yavaşça yaklaşıp arkasından sarıldı sıkıca ona.
"Ne düşünüyormuş öyle derin derin benim güzel karım?" dedi çenesini onun omzuna yaslayarak.
Elif gözlerini kapatarak huzurla gülümsedi. Sonra içine dolan mutluluğu her bir zerresinde hissederek iç çekti. Ve yavaşça açtı gözlerini. Karşısında gördüğü manzarayla bir kez daha gülümsedi.
"Manzara harika değil mi? Rüya gibi." dedi yumuşacık bir tınıyla.
Barış güldü. Manzaranın farkında bile olmamasına gülüyordu aslında. Elif'den daha muhteşem bir manzara yoktu ki onun için.
"Daha bu ne ki sevgilim? Her yeri, her yeri gezeceğiz seninle. Burası harika bir şehirdir." dedi Barış heyecanla. Onunla bu şehri en baştan keşfetmek istiyordu.
