Nefret mi! (Bölüm 40)

7.1K 361 20
                                    

Merhaba arkadaşlar ❤️

Hepinize teşekkür ediyorum öncelikle. Yorumlarınız, mesajlarınız beni çok mutlu etti. 🙏🏻

Romantizm kategorisinde 1. sıradayız hala 😉

Multimedya : Bölümden sahne (Neşe&Murat temsili ) +

Mazhar Alanson - Ah Bu Ben ♫♫

Keyifli okumalar!

*****

Aradan geçen günlerin ardından herkes rutin hayatına dönmüştü. Okulun ilk günü olmasının verdiği panikle Neşe ve Elif erkenden kalkıp okul yollarına düşmüştü. Yeni dönemde yeni umutlarla kampüse gelmiş, ellerindeki karton bardaklardaki kahvelerini yudumlarken bir taraftan da  son günlerdeki standart konuları hakkında konuşuyorlardı. Tabi ki konu Barış'ın yaklaşan doğum günü ve ona nasıl bir sürpriz yapacaklarıydı. Elif heyecanını belli edercesine elini kolunu sallayarak bir şeyler anlatıyor Neşe ise onun bu haline gülüyordu. Bu kız değil miydi bir kaç ay öncesine kadar bu adamın adını bile duymaya tahammül edemeyen! Şimdi durmuş ona nasıl sürpriz yapacağını planlıyordu. Ona sadece duygularını anlatsa "Seni Seviyorum be adam! Sonunda oldu, bak seni gördüm. Bundan sonraki bütün yaşların yanımda geçsin." dese bundan ala sürpriz olur muydu be!!

Elindeki bardağı koklayıp etrafa bakan arkadaşını gören Neşe sırıttı.

"Ruh hastası ya! " dedi kahkaha atarak. Elif de elindeki bardağa bakıp dayanamayıp güldü.

"Ya kızım sus bir be! Sensin ruh hastası!" dedi kıkırdamaya devam ederek. Ve inadına bardağı burnuna götürüp bir daha kokladı içine çekerek " Ohhh miss. Parfüm yapacağım ben bunun kokusunu." dedi.

Neşe kafasını sağa sola sallayıp söylenirken bahçeye giren Tuana'yı görünce Elif " Oyy şu gelen minnoş Tuana değil mi ya? Nasıl özlemişim!" dedi. Sonra Neşe'ye dönüp "Doğum günü mevzusu bitmedi. Tuana gelene kadar ara verdik. Ama düşünmeye devam et." dedi.

Neşe gözlerini baydı.

"Ayy hep bir gizem, hep bir entrika. Bence artık bu konuyu Tuana ile de paylaşmalıyız. Zaten öğrenince çok gönül koyacak ben söyleyeyim. Ve sonuna kadar haklı. Resmen sana güvenmiyoruz mesajı veriyor yani. "

"Ay tamam anladım Neşe. Vallahi çenen düştü! Gelip duyacak şimdi. Ben anlatacağım uygun bir dille. "

Neşe eliyle dudaklarını fermuar kapatır gibi yaparak "Başka bir şey demiyorum Elif, tamam." dedi ona yandan yandan bakarken.

O sırada onları fark eden Tuana neşeyle koştu onlara doğru. Tatil boyunca İzmir'de olduğu için görüşememişlerdi bir türlü. Her ne kadar telefonla iletişim kursalar da her gün birlikte olmak farklıydı tabi.

"Yaaa kızlar nasıl özlemişim! Yerim ben sizi. Öyle telefonla falan konuşmak yetmiyor valla." derken bir taraftan da kızlara sarılıyordu.

Kızlar da aynı şekilde sarılarak "Biz de özledik minnoş. " dedikten sonra onun kat kat giyinmiş haline bakarak gülmeye başladılar.

" Bu ne kız Sibirya'da mıyız?" dedi Neşe daha fazla dayanamayarak. Onun bu tepkisine Elif dayanamayarak kahkahayı bastı. Gerçekten biraz fazla kat kat giyinmişti.

"Gülmeyin kuzular ya!" dedi Tuana dudaklarını büzerek küskünce. Sonra beresini daha da aşağıya doğru çekiştirerek gülümsedi. "Amaan gülerseniz de gülün, n'apayım! Burası ne abi böyle ya! Vallahi buz gibi! İzmir'im ne güzeldi. Ah şimdiden özledim." dedi dudaklarını büzerek.

KALBİM SEN DEDİ (TAMAMLANDI.)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin