Merhaba çiçeklerim 🌸🌺💮
Multimedya : Nesrin Sipahi - Gel Şarkı Söyle 🎶
+ Elif & Barış 💕💕Yazacağım her cümle finale bir adım daha yaklaştıracağı için bir kaç gün yazamadım. Üzülüyorum galiba.😢Ama sonra bir başladım ve 11650 kelimeden oluşan bir bölüm yazdım size. Doya doya okuyun diye. ❤️
Son kez oy ve yorumlarınızı da esirgemeyin.🤗
Keyifli okumalar🥰
✨✨✨✨✨✨✨
1 YIL SONRA
"Feride Hanım lütfen korkmayın ve bana güvenin. Hiç bir kadın böyle muameleyi hak etmiyor. Bunca şiddet, bunca aldatma kabul edilebilir bir şey değil. Hayır, korkmanıza da gerek yok. O artık size elini bile süremez. Evet, aynen öyle. Tamam, peki. Merak etmeyin lütfen. Peki, görüşmek üzere."
Elif telefonu kapattıktan sonra sertçe masanın üzerine bırakıp birkaç saniye sakinleşmek istercesine gözlerini kapattı. Hiç tarzı olmamasına rağmen okkalı bir küfür savurdu. Karşı masada oturan Neşe kaşları havada şaşkınca ona baktı. Bir nebze de olsun onu gülümsetebilmek maksadıyla " Oppss kuzum, bu meslek seni küfürbaz mı yaptı ne?" dedi gülerek.
Elif derin bir nefes alıp saçlarını geriye doğru attı. Neşe'nin gülümsetme çabaları belli ki sonuç vermemişti. Zira suratı hala aynı öfkeli haliyle duruyordu.
" Ben anlamıyorum Neşe. Gerçekten anlamıyorum. Kadının kimsesi yok diye bu kadar eziyet edilir mi? Dayak desen var, aldatma desen ooo gırla. Kadın fabrikalarda çalışsın, adam onun parasını başka kadınlarla yesin, üstüne bir de kadını günde üç posta dövsün. Var mı böyle bir dünya ya?! Ama ben de bunu o adamın yanına bırakırsam Elif değilim." derken elleri titriyordu hala.
Neşe hemen onun yanına gidip titreyen ellerini tuttu.
" Kuzum bu kadar yıpratma kendini. Sen elinden geleni yapıyorsun. Herkese aynı anda yetişemezsin." dedi.
"Neşe insan hayatı bu ya. Nasıl bu kadar vicdansız olabilirler." dedi Elif gözleri dolarken.
Sonra aklı yıllar öncesine gitti. Çaresizliğin nasıl bir his olduğunu biliyordu. Hayatın hakkında kararlar verilirken nasıl da çaresizce çırpınsan da sesini senden başka duyan olmadığında nasıl hissettiğini tecrübe etmişti. Babasının onu zorla evlendirmeye çalıştığı günler tüm acı hatıralarıyla beynine üşüştü. Sırf evlenmek istemediği için yediği tokat hala ara ara aklına geliyordu.
Gerçi işin aslını çok sonradan öğrenmişti. Ortada kötü bir niyet olmadığını biliyordu. Babasına kızgın değildi. Ama yine de o anlarda hissettiklerini hala unutmamıştı. Herşeye ragmen sonuç olarak mecbur bırakılmıştı yine de. O anki çaresizliği iliklerine kadar hissetmişti. Babasının asıl amacını bilmediği o günlerde ağlamaktan göz yaşlarını kurutmuştu. Kaldı ki içinde gram iyi niyet olmadan kızını zorla evlendiren, eşini elinin altındaki gibi görüp döven, aldatan erkek sayısı azımsanmayacak kadar çoktu.
"Gerçekten midem bulanıyor artık. Gerçekten!" dedi Elif yakasını çekiştirerek. Boğazında acı bir tat hissediyordu.
O sırada Neşe de aniden yerinden kalkıp öğürerek lavaboya koşunca " Senin de için almıyor değil mi kuzum? Çok normal. Ama ben de bulabildiğim her kadına el vermezsem bana da Elif demesinler." dedi sesini yükselterek.
Sonra bir an kendine gelip arkadaşının lavaboya koştuğunu idrak edince o da peşinden gitti.
"Kuzum ben kaptırmışım kendimi. Sinirlerim fazla bozuldu, gördün ya. İyi misin sen? Yüzün de bembeyaz oldu. Bak kaç gündür böylesin. Bir doktora gidelim, he?" dedi. Gerçekten tedirgin olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALBİM SEN DEDİ (TAMAMLANDI.)
RomanceHayata dair büyük umutları olan, en büyük hayali üniversite okuyup meslek edinmek ayaklarının üzerine sağlam basmak olan, Karadeniz kadar hırçın, dik başlı ve inatçı, güzeller güzeli çimen gözlü, henüz 19 yaşında bir genç kız, Elif... Daha küçücükke...