Olmazsan Olmaz🌸 (Bölüm 88)

3.9K 184 222
                                    

Merhaba canlarım🥰

Multimedya : Güliz Ayla / Olmazsan Olmaz 🎶

Olmazsanız olmaz kiiiii🧿🧿

Oy ve yorumlarınızı esirgemeyin.🙏🏻

Keyifli okumalar çiçeklerim.🌸🌺

✨✨✨✨✨✨

"Eliiiif, hadi ama çok uykum geldi." diye bağırıp Elif'in peşinde sarsak adımlarla dolanan Barış bir yandan da esniyordu. Uykusuzluktan ölüyor ama yine de gidip yatmıyordu. Annesi olmadan uyuyamayan küçük çocuklar gibi onun peşinde bir oraya bir buraya sürükleniyordu.

Arkadaşları yaklaşık yarım saat önce gitmişlerdi. Yine güzel bir akşam oturması yapıp bolca sohbet etmişlerdi. Hatta hep birlikte bir karar verip Atalay ve Dolunay'ı da bu karara dahil etmek için görüntülü aramışlardı. Karar şuydu ki herkes işini, iznini ayarlayacak ve Trabzon'a gideceklerdi. Hem o hafife aldıkları fındık toplama işini tecrübe edecek, hem de Karadeniz turu yapacaklardı.  Özellikle kızlar bu karara çılgınca sevinmiş ve
daha şimdiden gün saymaya başlamışlardı.

Onlar gittiğinden beridir de Elif ortalığı toplama derdine düştüğünden yatmaya gitmiyordu. Barış da garibim peşinde dolanıp onu ikna etmeye çalışıyordu. Uykusuzluğa direniyor ama inatla karısını almadan yatağa gitmiyordu.

Elif gözlerini devirerek ona baktı.

"Hayatım, sen git yat. Hemen geliyorum ben de. On dakikadır peşimde dolanıyorsun. " dedi ellerini beline koyarak.

Barış yüzündeki, uykulu olmasına rağmen muhteşem ifadeyle "Ne on dakikası bebeğim? Ben senin peşinde yıllarımı harcamışım." dedi. Sonra tekrar esnemeye başladı.

Elif ise onun cümlesinden cımbızla çektiği tek kelimeyi dikkate aldı ve gözlerini kısarak "Harcamışım derken?" diye sordu.

Barış yeni bir esnemeyle eliyle ağzını kapattı. Elif de o sırada eğilmiş yerdeki minderi yerine koymak için alıyordu. Barış minderi onun elinden hızlıca çekip arkasına sakladı. Elif de ona doğru atılınca göğüsleri birbirine çarptı. Barış elindeki minderi bırakarak kolunu karısının beline doladı.

"Geliyor musun? Yoksa zorla mı götüreyim?" dedi tek kaşı havada. Sonra onun kokusunu içine çekip "Sensiz uyuyamadığımı biliyorsun." dedi hipnoz olmuş gibi.

Son ayrılıklarından sonra asla Elif olmadan yatakta uyuyamıyordu. Ona sarılmak, kokusunu burnunun dibinde hissetmek uyuması için zaruri ihtiyaç gibi geliyordu. Elinden gelse işe giderken bile onu yanında götürecekti ama bu mümkün değildi tabi. Şu Karadeniz gezisini de sırf Elif onsuz Trabzon'a gitmesin diye planlamıştı.

Elif yumuşamış yüz ifadesiyle ona bakarken Barış ani bir hareketle onu kucağına aldı. Elif bu ani hareketle çığlık atarken Barış da keyifli bir kahkaha attı.

"Tamam, indir Barış geliyorum." dedi kıkırdayarak.

Barış onu daha sıkı kavrayıp merdivenlere doğru yürüdü. Her basamakta başka bir şey fısıldayarak karısını mest olmuş bir şekilde yataklarına bıraktı.

Karısının sırtını yatakla buluşturmadan önce de dudaklarına tüy kadar hafif bir öpücük kondurmayı ihmal etmedi. Elif pelte gibi olan bedeniyle kedi gibi mırıl mırıl sesler çıkarırken; Barış da hemen üzerindeki tişörtü çıkarıp yatağa girdi. Karısını göğsüne çekip derin bir nefes aldı. Huzuru iliklerine kadar hissettiği o an onun ipek saçlarından gelen o müptelası olduğu kokuyu hissederek "ohh" dedi. İşte huzur buydu be!

KALBİM SEN DEDİ (TAMAMLANDI.)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin