Merhaba canlarım,
Geçen hafta bölüm atamadım. Tatildeydim. Bolca dinlendim, eğlendim, geldim. Daha fazla bekletmemek için bölümü düzenleyip hemen sizlerle paylaşmak istedim.
Multimedya : Bölümden bir sahne (Elif kıskançlıktan kudururken :) ) + Levent Yüksel - Med Cezir ♫ ♫
3K yı geçmişiz, 3 bin kere kucaklıyorum o zaman ♥ ♥
Keyifli okumalar!
****
Murat ağır adımlarla ilerledi ve okulun tam bahçe çıkış kapısının önünde durdu. Kendisine çarparak geçen insanları umursamadan öylece bekleyen Neşe'ye baktı. Elif kafasını bir Neşe'ye bir Murat'a çevirirken birazdan neler olacağını merak etmeden de duramıyordu. Eğer damarına basarsa Neşe kıyameti koparabilirdi.
Neşe'nin girdiği şoktan çıkıp yumruklarını yanda sıkıp burnundan soluduğunu görünce "Eyvah!" dedi Elif. İşte bu hiç iyi değildi. Hemen Neşe'ye doğru ilerledi.
"Neşe sakin ol kuzum. Okuldayız bak, rezil olmayalım insanlara. Belli ki konuşmaya geldi. Konuşun sakince."
Neşe bir an gözlerini Murat'tan ayırıp Elif'e baktı.
"Kızım ne konuşması ya! İstemiyorum anlamıyor musun? Kalkmış okula gelmiş bir de dengesiz!"
"Neşe kuzum benim bak sakin diyorum. Açmadın çocuğun telefonlarını ne yapsın? Bu basit bir şey değil. Açıklama yapmak istiyor belli ki." dedi ve sonra sesini daha da alçaltarak "Kızım çocuk seni öptü ya! Öylesine bir şey olsa umursamazdı. Demek ki bir önemi var. İki dakika konuş ne olmuş!"
Neşe gözlerini devirerek Elif'in yanından hızla ayrıldı ve Murat'a doğru yürümeye başladı. Tam yanından geçerken durmak yerine yoluna devam edince Murat arkasından seslendi.
"Neşe, lütfen."
Sesi yalvarır gibiydi. Neşe bir an dönüp baktı. O da delicesine konuşmak istese de gururu izin vermiyordu işte. O onu ondan izinsiz öpmüştü, üstelik ilk öpücüğünü çalmıştı. Defalarca onu gözünün önünde başka kızlarla öpüşürken görmüştü ya! Bu kadar midesiz olamazdı.
Aklına bunlar gelince tekrar önüne dönüp yürümeye başladı. Arkasından koşan Murat yakaladı onu. Bileğini eliyle kavradı. Neşe hırsla bileğini çekerken tam dibindeki adamın gözlerinin içine baktı.
"Ne Murat ne? Ne?" diye bağırdı.
"Neşe lütfen, sadece konuşacağım. Lütfen izin ver."
Neşe ofladı. Sonra gözlerini tekrar onun gözlerine dikip sert bir ses tonuyla "Konuş!" dedi.
"Bir yere oturalım. Sakince konuşalım."
O sırada Elif yanlarına geldi.
"Arkadaşlar benim eve gitmem gerekiyor. Siz de kocaman insanlarsınız. Oturun, konuşun. " dedi. Sonra onay almak istercesine Neşe'ye baktı.
Neşe gözlerini kapatıp açtı.
"Tamam Elif. Sen git. Görüşürüz sonra." dedi.
Elif yanlarından ayrıldıktan sonra Neşe ve Murat arabaya bindiler. Neşe sinirden titreyen elinin izin verdiğince kemerini bağladı. Murat'sa hem mutlu hem gergin bir ifadeyle arabayı çalıştırdı. Bu fırsatı iyi değerlendirmek zorundaydı. Neşe'nin inadını kırıp onunla konuştuğuna hala inanamıyordu.
5 dakika sonra bir kafeye oturdular. Neşe yanlarına gelen garsondan çay istedi, Murat da aynısından aldı. Neşe ellerini göğsünde birleştirmiş; bir taraftan dudaklarını yiyor bir taraftan da Murat'ın yapacağı açıklamayı bekliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALBİM SEN DEDİ (TAMAMLANDI.)
RomanceHayata dair büyük umutları olan, en büyük hayali üniversite okuyup meslek edinmek ayaklarının üzerine sağlam basmak olan, Karadeniz kadar hırçın, dik başlı ve inatçı, güzeller güzeli çimen gözlü, henüz 19 yaşında bir genç kız, Elif... Daha küçücükke...